Turkuaz renkli kumsalı nedeniyle ‘Türkiye’nin Maldivleri’ olarak bilinen ve 1. Derece Doğal Sit Alanı olan Salda Gölü’nde ‘Millet Bahçesi’ yapılmasına yönelik çalışmalar kamuoyunun ve çevre örgütlerinin tepkisini çekmişti. ‘Salda Gölü yapılaşmaya açılıyor’ eleştirileri gündeme gelirken, gölün çevresinde yapılacak aralarında tuvaletlerin de bulunduğu tesisler, bakım onarım ve araştırmalar için iki yılda 17 ayrı ihale yapıldığı ortaya çıkmıştı.
Boğaziçi Üniversitesi’nden yapılan bilgilendirmeye göre, Boğaziçi Üniversitesi ve İTÜ öğretim üyeleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı iş birliğiyle Salda Gölü’nde geniş çaplı bir araştırma yaptı. Geçen yıl haziran ayında başlatılan araştırma aralık ayında sonuçlandı. Buna göre, mikrobiyal evrimde önemli rol oynayan mikrobiyal türler keşfedilerek, gölün bu açıdan kapsamlı bir haritası çıkarıldı. Korunması gereken mikrobiyal hassasiyet bölgelerinin de belirlendiği proje sayesinde elde edilen verilerin NASA tarafından Mars’ta devam eden projeler için de nitelikli veri bankası olarak kullanılacağı belirtildi.
“SALDA GÖLÜ MİKROBİYOLOJİK AÇIDAN ZENGİN”
Projenin paydaşları arasında yer alan Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Bahar İnce, Salda Gölü’nün mikrobiyolojik açıdan zengin bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Gölün dünya yüzeyinde bakteri türlerinin evrimini anlamak için çok önemli ipuçları barındırdığını da vurgulan Prof. Dr. İnce, şunları kaydetti:
“Mikrobiyolojik açıdan oldukça zengin bir potansiyele sahip Salda Gölü’nde dünyada mikrobiyal evrimde önemli ipuçları barındırdığını düşündüğümüz bakteri familyaları yoğun şekilde yer alıyor. Uluslararası saygınlığa sahip platformlarda patentlenmek üzere Salda Gölü’ndeki mikroorganizmalara ait ilk gen dizileri elde edildi. Tüm bunlar NASA’nın Mars üzerinde gerçekleştirdiği çalışmalara nitelikli veri bankası sağlayacak.”
“SALDA GÖLÜ’NDE ARAŞTIRMA MERKEZİ KURULUYOR”
Prof. Dr. İnce, bu keşiflerle birlikte Salda Gölü’nün koruma ve kullanma planlarının gölün mikrobiyal ekolojisini de dikkate alacak şekilde genişletilmesi gerektiğini de bildirdi. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Salda Gölü Havzası’nda bilim araştırma merkezi kurulması kararı aldığı bilgisini de paylaşan bilim insanı, “Salda Gölü Havzası’ndaki bilim araştırma merkezinin yakın zamanda faaliyetlerine başlaması için hazırlıklar sürüyor. Merkezde disiplinler arası bilim insanları yer alacak. Ayrıca uluslararası iş birlikleriyle ileri bilimsel araştırma projelerinin yürütülmesi de hedefleniyor. Ülkemizin genç araştırmacılarına katkı sağlayacak bir platform olması da isteniyor” dedi.
JEOMİKROBİYOLOJİK HARİTALAR ÇIKARILDI
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın proje sonuçlarıyla ilgili hazırladığı basın notunda, Salda Gölü’yle ilgili bulgular şöyle sıralandı:
“- DNA izolasyon teknikleri örnek çeşidine (su, sediman, mikrobiyal mat, kayaçlardan alınan biyofilm) bağlı olarak optimize edilerek, Salda Gölü’ne özgün 4 farklı protokol geliştirildi.
– Gölün bakteriyolojik komünite yapısında ‘Alphaproteobacteria’ gibi mikrobiyal evrimde önemli ipuçları barındırdığı düşünülen familya yoğun şekilde görüldü. Bununla birlikte, Proteobacteria şubesinin 6 farklı bölgeden alınan örneklerin çoğunda öne çıktığı, ‘Firmicutes’, ‘Actinobacteria’, ‘Verrumicrobiae’ gibi pek çok şubeden mikroorganizmanın tespit edildi. Bu sonuçlar, Salda Gölü’nün mikrobiyolojik açıdan oldukça önemli bir potansiyeli olduğunu ortaya çıkardı.
– Gölün bütünleşik olarak jeomikrobiyolojik haritası hazırlandı. Salda Gölü’ne ait korunması gereken mikrobiyal hassasiyet bölgeleri tanımlandı. Koruma kullanma dengesi yaklaşımı çerçevesinde hazırlanan mevcut Salda Gölü havza yönetimi planının gölün mikrobiyal ekolojisini de dikkate alarak genişletilmesi gerekliliği ortaya kondu.
– Uluslararası kabul görmüş platformlarda patentlenmek üzere Salda Gölü’ndeki mikroorganizmalara ait ilk gen dizileri elde edildi. NASA’nın Mars üzerinde gerçekleştirdiği çalışmalara nitelikli veri bankası sağlandı. “