Oxford Üniversitesi’nin yaşlanma bilimi alanında ilk profesörü olan Sarah Harper, yalnızlığın vücutta sigara içmekle benzer hasarlar bırakabileceğini açıkladı. Harper, insanlarla sıkça bir arada olmanın yaşlanma hızını yavaşlatabileceğini duyurdu.
BBC Inside Health’e konuşan Profesör Harper, başkalarıyla vakit geçirmenin hücrelerimizi yaşlanmaya karşı daha dayanıklı hale getirebileceğini söyledi. Yakın zamanda yayımlanan bir araştırmayı hatırlatan uzman isim, yaşlanmanın yüzde 60’ının, yaşam tarzıyla kontrol edilebileceğinin altını çizdi.
Henüz erken aşamalarda olan bu araştırmanın, ilerleyen zamanlarda büyük öneme sahip olacağına dikkat çeken Harper, yalnızlığın sigara içmekle aynı etkiye sahip olabileceğine dair güçlü kanıtlar bulunduğunu belirtti.
Profesör Harper, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının, özellikle zihinsel ve fiziksel stresten korunmayı sağlayacağını ifade etti. İyi beslenme, egzersiz ve sosyal etkileşimin de bu süreçte önemli olduğunu vurguladı.
Dünya Sağlık Örgütü, geçtiğimiz yıl yalnızlığı küresel bir sağlık tehdidi olarak ilan etmiş, ABD’li bilim insanları ise yalnızlığın 15 sigara içmek ile eşdeğer olduğunu söylemişti.
Yalnızlık, kaygı seviyelerini artırabilir. Kişi, toplumsal ilişkilerde başarısızlık korkusu yaşayabilir. Bu durum, kişinin kendine güvenini zedeler ve özsaygısını düşürebilir. İnsanlar sosyal etkileşim yoluyla kendilerini değerli hissederler, bu etkileşim eksik olduğunda ise kendilerine olan güvenleri sarsılabilir.
Yalnızlığın fiziksel sağlık üzerinde de olumsuz etkileri vardır. Yalnızlık, bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Araştırmalar, sosyal destekten yoksun kişilerin, hastalıklara karşı daha savunmasız olduğunu ortaya koymuştur.
Sosyal etkileşimler, beyin sağlığı üzerinde olumlu bir etki yaratır. Yalnızlık, bu etkileşimi eksik bırakarak, Alzheimer gibi hastalıkların gelişme riskini artırır. Birçok araştırmada yalnızlığın erken ölüm riskiyle bağlantılı olduğu keşfedilmiştir.