Herkes uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmek ister, ancak herkes bunu başarmanın sırlarını bilmez. Uzun ömür sadece iyi genlerle ilgili değildir; sağlığımızı koruyan ve her gün mutluluğu artıran seçimler yapın. Gerçekten fark yaratabilecek taze, pratik alışkanlıklar arıyorsanız, bu 6 yaşam tarzı değişikliğini benimsemeye değer.
BİLİNÇLİ BESLENİN
Her yeni diyet trendine atlamak yerine, bilinçli beslenmeye odaklanın. Bu, ne yediğinize ve bunun sizi nasıl hissettirdiğine dikkat etmek anlamına gelir. Yemek sırasında yavaşlayın, her lokmanın tadını çıkarın ve %80 tok olduğunuzda yemeyi bırakın; bu, dünyanın en uzun yaşayan topluluklarından biri olan Japonya’nın Okinawalılarından esinlenen bir uygulamadır. Aşırı yemeyi önlemeye yardımcı olur ve sindirimi iyileştirir.
100 yaşını aşmış kişilerin çoğu, sağlıklı ve işlenmemiş gıdalar açısından zengin bir beslenmenin, uzun yaşamanın anahtarı olduğuna inanıyor.
Hem California’da yaşayan 100 yaşındaki sosyal medya fenomeni Jack Van Nordheim hem de ABD’nin en yaşlı vatandaşı olan 114 yaşındaki Teksaslı Elizabeth Francis, çoğu zaman işlenmemiş malzemelerle evde hazırlanmış yemekler yediklerini söyledi.
Van Nordheim, gençlik yıllarında ailesinin bir çiftliği olduğunu bu nedenle bol bol taze tavuk eti yediğini belirtti. Francis ise kendi bahçesinden topladığı, bamya, havuç, hardal otu ve kara lahana gibi sebzelerle yemekler yaptığını anlattı.
Öte yandan Mavi Bölgelerde yaşayan asırlık insanların da bol bol sebze ve işlenmemiş gıda tükettiğini biliyoruz.
2022 yılında yapılan bir çalışmada, “tipik” Batı tarzı beslenmeyi bırakıp tam tahıllar, baklagiller, balık, meyveler, sebzeler ve kuru yemişler içeren, kırmızı ve işlenmiş etlerin, şekerle tatlandırılmış içeceklerin ve işlenmiş tahılların sınırlı olduğu optimal beslenmeye geçmenin, ABD’de yaşayan insanların beklenen ömür süresini 10 yıla kadar uzatabileceği bulunmuştu.
“MAVİ BÖLGE” YAKLAŞIMINI BENİMSEYİN
Aktif kalmak için spor salonu üyeliğine ihtiyacınız yok. “Mavi Bölgeler”deki (en uzun yaşayan nüfusa sahip bölgeler) insanlar hareketi günlük yaşamlarına doğal olarak entegre ederler.
2016’da yapılan bir çalışma, Mavi Bölgeler’in orijinal amacının yaşam süresini ve canlılığı destekleyen en sağlıklı yaşam tarzlarını belirlemek olduğunu açıklamaktadır.
Daha fazla yürüyün, merdivenleri, bahçeyi kullanın veya hatta evinizi coşkuyla temizleyin. Bu düşük yoğunluklu, tutarlı aktiviteler kronik hastalık riskini azaltır ve vücudunuzu hareket halinde tutar.
SOSYAL ÇEVRENİZLE İLİŞKİLERİNİZİ DÜZENLEYİN
Yalnızlığın günde 15 sigara içmek kadar zararlı olabileceğini biliyor muydunuz? Kendinizi olumlu ilişkilerle çevrelemek stresi azaltabilir ve hatta bağışıklık sisteminizi iyileştirebilir. Yerel bir kulübe katılın, gönüllü olun veya sağlam bir destek sistemi oluşturmak için arkadaşlarınız ve ailenizle daha fazla zaman geçirin.
Von Nordheim bakımını üstlenen yeğeniyle çok yakın olduğunu, Francis kızıyla yaşadığını, Gibbs 92 yaşındaki yakın arkadaşının kendisini genç tuttuğunu, Preston ise çok sayıda arkadaşı olduğu için hiç sıkılmadığını ifade etti.
Bu yakın ilişkiler, asırlık insanları yaşıtlarından bir adım öne taşımış olabilir. Araştırmalar sağlıklı sosyal ilişkilerle uzun ömür arasında güçlü bağlar olduğunu gösteriyor.
DAHA FAZLA SEBZE BİTKİ BAZLI BESİN TÜKETİN
Odak noktanızı bitki bazlı gıdalara kaydırmak vejetaryen olmak anlamına gelmez. Yemeklerinize fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohum ve çeşitli renkli sebzeler ekleyin. Bu yiyecekler lif, antioksidanlar ve bağırsak sağlığını destekleyen ve kanser ve kalp sorunları gibi hastalıklara karşı koruyan temel besinler açısından zengindir.
20 DAKİKA KURALI
Uzun yaşam tutkunları genellikle sadece uykuya değil, aynı zamanda şekerleme, meditasyon veya doğada zaman geçirme gibi onarıcı uygulamalara da öncelik verirler.
20 dakikalık bir şekerleme odaklanmayı iyileştirebilir ve meditasyon kortizol seviyelerini düşürerek genel sağlığınızı dengelemenize yardımcı olabilir. Sadece yeşillikler içinde kısa bir yürüyüş için dışarı çıkmak ruh halinizi iyileştirebilir ve enerjinizi yeniden şarj edebilir.
GÜÇLÜ BİR AMAÇ DUYGUSU GELİŞTİRİN
Her sabah yataktan çıkmak için bir nedene sahip olmak daha uzun bir yaşamla bağlantılıdır. İster bir hobi edinmek, ister başkalarına yardım etmek veya kişisel hedefler belirlemek olsun, bir amaç duygusu zihinsel ve duygusal sağlığı besler. Çalışmalar, güçlü bir amaç duygusuna sahip kişilerin Alzheimer gibi yaşa bağlı rahatsızlıklar geliştirme olasılığının daha düşük olduğunu göstermektedir. Uzun zamandır bir kişinin refahının bir işareti olan yaşamdaki amaç duygusunun, sağlığını belirlemede önemli bir rol oynadığına inanılmaktadır.
Van Nordheim çocukluğunu bir çiftlikte geçirmenin yanı sıra hayvanlarla ilgilenmeyi hayattaki en büyün tutkusu haline getirdiğini anlattı. Bir noktada bir maymun sahibi bile olan Van Nordheim, bugün de kuş gözlemciliği yaptığını söyledi.
Diğer yandan İngiltere’de yaşayan 106 yaşındaki Katie MacRae, 12-13 yaşındayken bahçe işleriyle uğraşmaya başladığını, bu hobisini aşağı yukarı bir asırdır devam ettirdiğini belirtti.
2023 yılında yapılan ve 65 yaş üstü 93.263 kişinin verilerini inceleyen bir çalışmada da oyalayıcı hobilere sahip olmakla ömür süresi arasında bağlantılar olduğu görülmüştü. Hobisi olan katılımcıların kendilerini sağlıklı, mutlu ve hayattan tatmin olmuş hissettiklerini söyleme oranı, olmayanlara kıyasla çok daha yüksekti.
Asırlık insanların çoğu ileri yaşlara kadar emekli olmuyor; çalışmayı bıraksalar bile kendilerini meşgul edecek işler buluyor.
Francis ev işleriyle ilgileniyor, MacRae kaldığı bakım evindeki çeşitli komitelerde görev yapıyor, Gibbs sesli kitaplarını dinliyor, Van Nordheim ise sosyal medya fenomeni olmanın yanı sıra kitaplar yazıyor ve kuş gözlemciliği yapıyor.
Kişinin beynini çalıştırmaya devam edip yaşama amacı olduğu hissini sürdürmesi, uzun ömürlü olmak için çok önemli. 2019’da yapılan bir araştırmada, yaşama amacıyla daha düşük ölüm riski arasında bir bağlantı bulunmuştu. 2022’de yapılan bir değerlendirmede de daha meşgul yetişkinlerde biliş düzeylerinin daha yüksek olduğu ve demans gelişiminin yavaşladığı görülmüştü.