Kadıköy Meydanı’ndan başlayıp, otobüs özel yolu üzerinden Bahariye Caddesi’ne ulaşan ve en çok 65 yaş üstü kişilerin kullandığı T3 Kadıköy-Moda tramvay hattının ilk kadın makinistleri, 4 aylık eğitim süreçlerinin ardından göreve başladı. Tramvayın mekanik olmasından dolayı, metro ve diğer demiryolu araçlarından daha zor olduğunu söyleyen makinistler işlerini sevdiklerini ve halkın olumlu tepkisiyle karşılaştıkça zorluklara rahatlıkla göğüs gerdiklerini dile getirdi.
KADIKÖY HALKI KADIN MAKİNİSTLERİNİ SAHİPLENDİ
Göreve başlayan makinistlerden Damla Çaylak Kaya, 1 haftadır tek başlarına seferlere çıktıklarını belirterek, “Halk da bunu güzel karşılıyor. Daha önce hiç kadın makinist görmedikleri için şaşırıyorlar, mutlu oluyorlar. Sabahları ‘günaydın’, akşamları da ‘hoşçakalın, bir şeye ihtiyacınız olursa buradayız’ gibi cümleler duyuyoruz. Özellikle esnaftan büyük destek var. ” dedi.
Tramvaylar arasında fark olduğunu söyleyen Kaya, yaşadığı zorlukları şöyle anlattı:
“Kullandığımız tramvaylar çok eski, kadın gücünü zorlayabilecek türde. O yüzden fiziki olarak zorluyor. Yaya, araç trafiği de bizi zorlayan bir diğer konu. İki trafiği kontrol edip aynı zamanda yolcu güvenliğini üstlenmek çok büyük bir sorumluluk. Bu sorumluluğun hepsini bir arada yönetebilmek çok ciddi risk. Şu an havalar güzel ama bu durum, ilerleyen süreçte yağmur ve kar yağdığında daha da zorlaşacak. Çünkü araçları kontrol etmek çok zor. Araçlar çok mekanik. Diğer yer altı metro araçlarına hiç benzemiyor.”
“HERKES FOTOĞRAF ÇEKİYOR, EL SALLAMADAN GEÇEMİYORUM”
Farklı araçlara ilgisi olduğunu dile getiren Burcu Kasap, makinist olma sürecini anlattı.
Daha önce çalıştığı bir beton firmasında kepçe ve mikser sürmeyi öğrendiğini anlatan Kasap, pandemi döneminde bir süre işsiz kaldığını ve o süreçte tren sürücülüğü ilanını gördüğünü belirtti.
İlana hemen başvurduğunu ifade eden Kasap, “Aslında pek olumlu sonuçlanacağını düşünmüyordum ama her şey olumlu oldu. Sınavlar, mülakatlar bayağı zordu. O kadar çok ders çalışıyordum ki annem, ‘bu kadar ders çalışsaydın şu anda tıp bitirip doktor olmuştun’ dedi. Gerçekten de öyle olurdu çünkü hakikaten zor bir süreçti” diye konuştu.
Kendisini görenlerin önce şaşırdığını ardından fotoğrafını çektiğini söyleyen Kasap, “Tramvay kullanmanın bizim için belli güzellikleri var. Mesela bu hatta el sallamadan geçemiyorum. Yolcular o kadar hayretle bakıyor ki ‘ben de şaşırırdım herhalde’ diyorum. Sonra da ‘neden bu kadar şaşırıyorlar’ diye sorguluyorum. İnsanlara selam vermeden geçemiyorum. Herkes önümde fotoğraf çekiliyor.” ifadelerini kullandı.
KADIN MAKİNİSTLERE ALIŞIK DEĞİLLER
İlayda Çelikkol ise, ailesinden ilk önce ‘nasıl yani tren sürücüsü mü olacaksın’ gibi bir tepki aldığını çünkü kadın makinist fikrine alışık olmadıklarını belirtti.
Çelikkol, “Eğitim süreçlerinin ardından göreve başladık. İlk başladığımda biraz tedirgindim. İnsanların tepkileri ne olacak, bizi sevecekler mi, biz bu işi yapabilecek miyiz diye düşünüyorduk. Her şey umduğumuzdan daha iyi oldu. Özellikle yaşlı teyzelerden, amcalardan çok güzel geri tepkiler aldık. Böyle olunca biz de işimizi hakkıyla yerine getirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“KADIN İSTİHDAMINDA DÜNYA STANDARTLARINA ERİŞMEYİ HEDEFLİYORUZ”
Metro İstanbul Genel Müdürü Özgür Soy ise kadın istihdamını arttırmak için ayrıca bir çaba sarf ettiklerini belirterek, şu anda Metro İstanbul’da kadın çalışanların yüzde 10 oranında olduğunu ve bu oranı yüzde 20’ye çıkararak dünya standartlarına erişmeyi hedeflediklerini söyledi.
Soy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kadın makinistler çok başarılı oldu. Ben tren sürücülüğünün kadınlara uygun bir iş olduğunu düşünüyorum. İlk başta bazı şüpheli sesler vardı. Çünkü makinistlik, aynı zamanda mekanik bir iş. Araçta bir arıza olduğu zaman aracı durdurup altına girmen, arızada ilk müdahaleyi hemen yapman lazım. Bunu her zaman makinist yapar. Sonra teknik ekipler devreye girer. O konuda da çok başarılı oldular. Biz bu inisiyatifi almaktan çok memnunuz.”