“İzmir Kuş Cenneti” ismiyle de bilinen Gediz Deltası’ndaki yapay kuluçka adasında yavru flamingolarla hareketlilik başladı.
UNESCO Dünya Doğa Mirası adayı Gediz Deltası, zengin yaşam kaynaklarıyla aralarında nesli tehlike altında olan canlıların da bulunduğu yüzlerce türe ev sahipliği yapıyor.
Türkiye’de flamingoların üreme sahasından biri olan bölge, her mevsim çok sayıda su kuşuna yuva oluyor. Flamingoların bulunduğu Gediz Deltası’nda, mevcut doğal kuluçka adasının dalga erozyonuyla erimesi nedeniyle 2012 yılında oluşturulan 6,5 dönümlük yapay kuluçka adasında her yıl binlerce yavru doğuyor.
20-25 GÜN SONRA SUYLA TANIŞIYORLAR
İZMİR KUŞ CENNETİ’NDE ÖZEL ÖNLEM
Yumurtadan çıktıktan sonra siyah ve füme renklerdeki tüylere sahip olan yavru flamingolar, tuz karidesi olarak da bilinen bir tür eklem bacaklı olan “artemia salina” ile besleniyor. Yavru flamingolar, üçüncü aydan itibaren uçmayı ve doğada tek başına yaşamayı öğreniyor. Yavru flamingoların kuluçka sürecinde olduğu gibi rahatsız edilmemeleri için “İzmir Kuş Cenneti”nde özel önlemler alınıyor. Kurulan kamera sistemiyle 7 gün 24 saat takip edilip kayıt altına alınan kuşlar, ziyaret merkezinden izlenebiliyor.
“AHŞAP ÇİTLERLE FLAMİNGOLARI YABAN HAYVANLARINA KARŞI KORUYORUZ”
Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge Müdürlüğü İzmir Şube Müdürü Hakan Özdur, AA muhabirine, Gediz Deltası’nda en fazla üreyen kuşun flamingo olduğunu ve bunun yapay adadan kaynaklandığını söyledi. Özdur, şu bilgileri verdi:
“Mayıs ayında dünyaya gelen yavru flamingolar, haziran ve temmuz aylarında adanın yanındaki suda ebeveynleri tarafından beslenirler, ağustos ayında da uçma denemeleri yapmaya başlarlar. Bu sene yapay flamingo adasının tamamında 16 bin ile 18 bin arasında flamingonun yumurtadan çıktığına ve hayata tutunduğuna şahit olduk. Biz bu alanı üreme dönemi gelmeden evvel ekibimizle rehabilitasyon çalışmaları yapıyoruz ayrıca adanın etrafında oluşturduğumuz ahşap çitlerle flamingoları yaban hayvanlarına karşı koruyoruz.”