İtalya’nın aşırı sağcı hükümeti, kürtaj karşıtlarının kürtaj danışma kliniklerine girmesine izin veren düzenlemeyi onayladı.
İtalyan muhalefet partileri, Başbakan Giorgia Meloni hükümetinin bu adımı ile kadın haklarının ağır bir darbe aldığını söyledi.
The Guardian’ın bildirdiğine göre Avrupa Birliği’nin salgın sonrası kurtarma fonu tarafından finanse edilecek girişimler paketinin bir parçasını oluşturan bu düzenleme, dün alt mecliste güven oylamasına sunuldu. Paketin, senatodan da rahatlıkla geçmesi bekleniyor.
Bu hamle, kadınlara hamileliklerini sonlandırmak istediklerini teyit eden bir sertifika veren kliniklere sızmaları için baskı gruplarının finanse edilmesine yönelik düzenlemeleri takip ediyor.
Bu düzenlemeler, sağcıların liderliğindeki birkaç bölgede benimsenmiş durumdaydı.
Meloni’nin İtalya’nın Kardeşleri tarafından yönetilen Marche gibi bazı bölgeler de kürtaj hapına erişimi kısıtladı.
“JİNEKOLOGLARIN YÜZDE 63’Ü REDDEDİYOR”
Kürtaj, geleneksel Katolik İtalya’da 1978 yılında 194 sayılı yasa ile yasallaştırılmıştı.
Meloni yasayı değiştirmeyeceğine söz vermiş olsa da ahlaki ya da dini nedenlerle gebelikleri sonlandırmayı reddeden çok sayıda jinekolog nedeniyle İtalya’da güvenli kürtaja erişim giderek zorlaşıyor.
Sağlık Bakanlığı’nın 2021 verilerine göre jinekologların yaklaşık yüzde 63’ü bu kürtaj yapmayı reddediyor.
Beş Yıldız Hareketi milletvekilleri İtalya’nın bu düzenleme ile “geriye doğru bir adım daha atmayı seçtiğini” söyledi.
Oylamadan önce İtalya’nın en büyük kürtaj karşıtı kuruluşu Pro Vita’nın sözcüsü Jacopo Coghe, İtalyan medyasına yaptığı açıklamada, grubun kürtaj danışma kliniklerine girmek gibi bir niyetinin olmadığını öne sürdü.
Bununla birlikte, kliniklerin asıl işlevinin “kadınların kürtaja somut alternatifler bulmalarına yardımcı olmak” olduğunu savunan Coghe, asıl işlevlerine geri dönmeleri gerektiğini belirtti.
Grup, tartışmalı kürtaj karşıtı poster kampanyalarının arkasında sık sık yer alıyor.
“ÇOK CİDDİ BİR ADIM”
Kadın hakları aktivisti ve kadına yönelik şiddetin sona erdirilmesi için kampanya yürüten One Billion Rising’in İtalya’daki koordinatörü Luisa Rizzitelli ise konuyla ilgili şunları söyledi:
“Bu adım küçük bir şey gibi görünebilir ancak sembolik olarak çok güçlü ve ciddi. Hükümet, kadınları fikirlerini değiştirmeye ikna etmek için mümkün olan her şeyi yapmak istediklerine dair açık bir işaret veriyor. Böyle bir şey olmamalı.”