NATO’nun kapısında üye olmak için bekleyen İsveç, kendisini bir savaşın ortasında mı bulmuştu?
Saatler süren kargaşadan sonra durum anlaşıldı. Malmö-Ystad otobanının ormanlık alandan geçen bölümü, kalabalık bir geyik sürüsünün işgaline uğramıştı. Bariyerleri aşamayan geyikler, yolun ortasından gidiyor, yavaş yavaş ilerleyen araçlar onları izliyordu. Havadaki helikopter, yerde polis araçlarıyla eşgüdüm halinde trafiği olağan haline döndürmeye çalışıyordu.
Bizde, mitolojik anlamlar yüklenerek kutsanan, avlayanların Tanrı tarafından cezalandırılacağına inanılan, romanlara, acıklı filmlere konu olan geyikler, İsveç, Norveç ve Finlandiya gibi kuzey ülkelerinin baş belasıydı. Sonbahar ve kış yaklaşırken kent dışına çıkacak araç sürücülerini bir telaş alır. Trafik görevlileri, otoyolların gerekli noktalarına geyik resimleri asarak uyarıda bulunur. Çünkü İsveç’in sarhoş geyikleriyle mücadele zamanıdır artık. Kırsal kesimde bolca bulunan toplanmayan elma, armut, erik gibi meyveler sonbahar ve kış aylarında çürür, fermantasyona uğrayıp alkol özelliği kazanır. Yaban geyikleri, bu meyveleri yiyerek sarhoş olurlar. İşte, felaketin başladığı andır o zamanlar. Sarhoş geyikler, kontrolsüz şekilde sağa sola saldırır, trafik kazalarına neden olurlar. Okul bahçelerinde öğrencilerle kavgaya tutuşur, villaların camlarını kırarak mutfaklara, oturma odalarına girmeye çalışırlar…
Okulda kovalamaca
Sverker Forslin, Stockholm’ün Tyresö bölgesinde sabah yürüyüşü yaparken bir villanın kenarında kalabalık bir geyik sürüsüyle karşılaşır. Geyiklerin lideri konumundaki teke, kendilerine yaklaşan bu yabancıdan rahatsız olur. Forslin, onlara iyice yaklaşarak resimlerini çekmeye çalışır. Ancak erkek geyiğin bu izinsiz görüntülenmeye daha fazla hoşgörüsü yoktur, boynuzlarıyla Forslin’i havaya kaldırarak bir hendeğe fırlatır…
Mölndal yakınlarındaki Eklanda İlkokulu’nun bahçesine giren ve çürüyerek alkol kıvamına gelmiş elmaları yiyen geyikler, sarhoş olarak tuhaf davranışlar sergilemeye başlar. Menü hoşlarına gitmiş olmalı ki akşama doğru bahçede toplanan geyik sayısı artar. Öğrencilerle geyikler arasında bir kovalamaca başlar. Okul idaresi, polisten yardım ister. Olay yerine gelen polisler, ışıldaklı araçlarıyla sirenler çalarak geyikleri bölgeden uzaklaştırmayı başarırlar…
İtfaiye devrede
Geçen yıllarda, Stockholm yakınlarındaki Ingaro bölgesinde fermantasyona uğramış meyveleri yiyerek sarhoş olan beş geyik, bir villanın kapısını boynuzlarıyla zorlayarak içeriye girmeye çalışır. Korkuya kapılan villa sahibi, güvenlik güçlerinden yardım ister. Polisle birlikte itfaiye de harekete geçer. Siren çalarak gelen araçlardan ürken geyikler, ormanlık alana çekilerek kaybolurlar.
Göteborg yakınlarındaki Särö kasabasında, sabahleyin oturduğu villanın mutfağında kahvaltı hazırlarken duyduğu gürültüyle dışarıya çıkan Per Johansson, bahçesindeki elma ağacında asılı bir geyikle karşılaşır. Geyiğin, dallardaki elmalara ulaşmak için ağaca tırmandığı, inmeye çalışırken boynuzlarının dallara takılması sonucu ağaçta asılı kaldığı anlaşıldı. Geyik, Avcılar Derneği’nden uzman ekiplerce kurtarıldı.
Eylül ve ekim ayları geyiklerin çiftleşme zamanıdır. Bu aylarda çok tehlikeli ve saldırgan olurlar. Rahatsız edici bir davranışa şiddetle karşılık verirler. Özellikle bu aylarda dikkatli olunması, geyiklere fazla yaklaşılmaması öneriliyor.
İstatistiklere göre bu yıl İsveç genelinde 27 bin hayvan, seyir halindeki araçların çarpması sonucu zarar gördü. İsveç’te yazın, 240 bin ile 360 bin arasında yaban geyiği yaşıyor. Sonbaharda bu geyiklerden yaklaşık 90 bin tanesi avcılar tarafından avlanıyor.
Yabani Hayvan Kazaları Danışma Merkezi’nin verilerine göre her yıl İsveç’te meydana gelen yaklaşık 50 bin trafik kazasından 6 binine geyik, domuz, ayı ve diğer yaban hayvanları neden oluyor. Geyiklerin yol açtığı kazalarda yaklaşık 800 kişi yaralanıyor, en az 10 kişi ölüyor. Geçen yıllarda, Erdal Yeşil ve Kenan Bahçeci adlı iki Türk de geyiklerin yola çıkmasının ardından yaşanan kazada yaşamlarını yitirmişti.