İran’ın yarı resmi haber ajansı Tesnim‘in haberine göre, Huzistan eyaletinin Çevre Koruma Teşkilatı Genel Müdürü Davud Mirşekar; Huzistan, Kirmanşah, İlam, Hürmüzgan ve Güney Horasan eyaletlerinde son yıllarda meydana gelen toz fırtınalarının ağır hasarlara yol açtığını ve insan ve hayvan ölümlerine yol açtığını söyledi.
Yalnızca bu eyaletlerdeki maddi hasarın 2018’de yaklaşık 6 trilyon tümen (104 milyon dolar) olarak hesaplandığını aktaran Mirşekar, “Tabi bu hasar 2018 yılına göre ve şimdi bu maddi hasar çok daha yüksek” dedi.
Toz kirliliğinin etkileri arasında insan sağlığı, bitki örtüsü, tarım üzerindeki olumsuz etkiler ile üretim ve gıda ürünlerinin azalmasının yer aldığını belirten Mirşekar, “Bir vakada, sadece Ilam eyaletindeki bal arıları üzerinden yapılan bir tahmine göre, yaklaşık yüzde 80’i ne yazık ki yok olmuştur. Bu, İlam gibi mahrum bir bölgede yaşayan halk için hem sosyal hem de ekonomik alanda çok ağır bir kayıptır” diye konuştu.
İranlı yetkili, toz zerreciklerinin azaltılması ve engellenmesi için acil önlemler alınması gerektiğini belirterek, bunlardan birinin de bölgedeki yeşil alanların artırılması olduğunu ifade etti.
İran’da ülke genelinde birçok şehir, yılın bazı zamanlarında batıdan gelen kuvvetli rüzgarlarla taşındığı belirtilen toz katmanlarından kaynaklı hava kirliliğine maruz kalıyor.
BAL ARISI POPÜLASYONU NEDEN AZALIYOR?
Bal arısı popülasyonunun azalmasının birçok nedeni bulunmaktadır. Bu nedenler arasında çeşitli çevresel, biyolojik ve kimyasal faktörler yer almaktadır. İşte bal arısı popülasyonunun azalmasına katkıda bulunan başlıca faktörler:
Pestisitler ve Tarım Kimyasalları:
Özellikle neonikotinoid sınıfı pestisitler, arılar üzerinde nörolojik etkiler yaparak onların yön bulma yeteneklerini ve genel sağlıklarını olumsuz etkilemektedir. Pestisitlere maruz kalan arılar, kovanlarına geri dönmekte zorlanmakta ve bu da koloni kaybına yol açmaktadır.
Habitat Kaybı:
Kentleşme, tarım alanlarının genişlemesi ve doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesi, arıların yaşama ve beslenme alanlarını daraltmaktadır. Bu durum, arıların yeterli yiyecek ve barınak bulamamasına neden olmaktadır.
İklim Değişikliği:
İklim değişikliği, arıların doğal yaşam döngüsünü ve besin kaynaklarını etkileyerek, popülasyonlarında azalmaya yol açmaktadır. Örneğin, mevsimlerin kayması, çiçeklenme dönemlerinin değişmesi ve ekstrem hava koşulları arıların hayatta kalmasını zorlaştırmaktadır.
Hastalıklar ve Parazitler:
Varroa destructor gibi parazitler ve Nosema gibi hastalıklar, arı kolonilerini zayıflatmakta ve ölümlerine yol açmaktadır. Bu parazitler ve patojenler, arıların bağışıklık sistemini zayıflatarak onları diğer hastalıklara karşı daha savunmasız hale getirmektedir.
Monokültür Tarımı:
Monokültür tarımı, arıların çeşitli ve besleyici polen kaynaklarına erişimini kısıtlamaktadır. Tek tip bitki ekimi, arıların dengeli bir diyet almasını engelleyerek, sağlıklarını olumsuz etkilemektedir.
Genetik Çeşitliliğin Azalması:
Ticari arıcılıkta sıkça kullanılan bazı arı ırklarının yoğun olarak tercih edilmesi, genetik çeşitliliğin azalmasına yol açmaktadır. Genetik çeşitlilik eksikliği, arıların hastalıklara ve çevresel değişikliklere karşı daha savunmasız hale gelmesine neden olmaktadır.
GDO’lu Bitkiler:
Genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) ve bu bitkilerden elde edilen polenlerin, arıların sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olabileceği düşünülmektedir. Ancak bu konuda daha fazla araştırma gerekmektedir.
Bu faktörler bir araya gelerek bal arısı popülasyonlarında ciddi düşüşlere neden olmaktadır. Arıların azalması, ekosistemlerin dengesini bozmakta ve tarımsal üretimi olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, bal arılarının korunması ve popülasyonlarının artırılması için acil önlemler alınması gerekmektedir.
BAL ARILARININ SOYU TÜKENİRSE NE OLUR?
Bal arılarının soyu tükenirse, ekosistemler ve tarım üzerindeki etkileri oldukça ciddi ve geniş kapsamlı olacaktır. İşte bal arılarının yok olmasının potansiyel sonuçları:
Tozlaşma Kaybı:
Bal arıları, birçok bitkinin tozlaşmasını sağlayarak onların üremesine ve meyve vermesine yardımcı olurlar. Arılar olmadan, bu bitkilerin tozlaşma oranları ciddi şekilde düşer, bu da bitkilerin verimini ve çeşitliliğini azaltır.
Gıda Üretiminde Azalma:
Bal arıları, dünya çapında birçok tarım ürününün tozlaşmasında önemli bir rol oynar. Elma, badem, kiraz, yaban mersini gibi birçok meyve ve sebze, bal arılarının tozlaşmasıyla verimli şekilde yetişir. Arıların yokluğu, bu ürünlerin üretiminde ciddi düşüşlere yol açar ve bu da gıda fiyatlarının artmasına ve bazı gıdaların kıtlaşmasına neden olabilir.
Ekonomik Etkiler:
Tarım sektöründe tozlaşmaya bağımlı olan ürünlerin azalması, çiftçilerin gelirlerinde ve genel olarak tarımsal ekonomide büyük kayıplara yol açar. Ayrıca, arıcılıkla geçimini sağlayan insanlar da işlerini kaybeder.
Ekosistem Dengesizliği:
Bal arıları, sadece tarım ürünlerini değil, aynı zamanda birçok doğal bitkiyi de tozlaştırır. Bu bitkiler, ekosistemlerin dengesini ve biyolojik çeşitliliği korumada kritik rol oynar. Arıların yokluğu, bu doğal bitkilerin azalmasına ve dolayısıyla bu bitkilerle beslenen diğer hayvanların da zarar görmesine neden olabilir.
Alternatif Tozlaştırıcıların Yetersizliği:
Arılar dışında da bazı böcekler, kuşlar ve rüzgar gibi tozlaştırıcılar vardır, ancak bal arılarının verimliliği ve etkinliği benzersizdir. Alternatif tozlaştırıcılar, arıların yokluğunda yetersiz kalabilir ve tozlaşma hizmetini aynı seviyede sağlayamaz.
Bitkisel Ürünlerin Çeşitliliğinin Azalması:
Tozlaşmaya bağlı olarak üreyen bitkiler, hem tarımda hem de doğal ekosistemlerde çeşitliliğin korunmasını sağlar. Bu çeşitlilik, toprak sağlığından su kalitesine kadar birçok ekosistem hizmetine katkıda bulunur. Arıların yokluğu, bu hizmetlerin azalmasına ve doğal sistemlerin bozulmasına yol açabilir.
Bu nedenlerden dolayı, bal arılarının korunması ve popülasyonlarının sürdürülebilir şekilde artırılması, hem tarım hem de doğal ekosistemler için kritik öneme sahiptir. Arıların yokluğunun olası etkileri, global ölçekte gıda güvenliğini ve biyolojik çeşitliliği tehdit eder, bu da insan yaşamını doğrudan etkiler.