Teslimat, teknoloji şirketi DJI tarafından Nepal Airlift, video prodüksiyon şirketi 8KRAW ve yerel rehberlerle (Şerpalar) işbirliği içinde gerçekleştirildi.
Dronun tipi, maksimum 15 kilogram taşıma kapasitesine sahip uzun mesafeli bir ağır yük kaldırıcı olan FlyCart 30 olarak belirtildi.
DJI tarafından yapılan açıklamada, paketleri daha alçak irtifalara teslim etmek üzere tasarlanmış bir dronun ilk defa “geleneksel lojistik sınırlarının ötesine geçtiği” vurgulandı.
Test, yüksek irtifa ve aşırı hava koşullarıyla bilinen Everest Dağı‘nda (Qomolangma) gerçekleştirildi.
NEPAL HÜKÜMETİ’NDEN AÇIKLAMA
Test kapsamında, hedeflendi.
DJI Kıdemli Kurumsal Strateji Direktörü Christina Zhang‘a göre, mühendisler test öncesi dronu; havada asılı kalma, rüzgar direnci, düşük sıcaklık performansı ve art arda daha ağır yükler taşıma ve ağırlık kapasitesi gibi çeşitli testlere tabi tuttu.
Testin başarısı nedeniyle Nepal hükümeti, Everest’in güney yamacında bir drone teslimat operasyonu kurmak üzere yerel bir dron şirketiyle anlaşıldığını duyurdu.
HEDEF: YARDIM GÖTÜRME VE ATIK TOPLAMA
Deniz seviyesinden 5 bin 300 metre yükseklikte bulunan Everest’teki Ana Kamp, dağa tırmanmayı planlayanlara dinlenme imkanı sağlayan bir istasyon görevi görüyor.
Uzmanlara göre, 5 bin 400 ila 5 bin 800 metre arasındaki yüksekliklerde insan vücudu ciddi hasarlar alabilir. Dolayısıyla, bunun üzerindeki rakımlara uzun süre maruz kalmak tırmanışları daha ölümcül hale getirebilir.
Ayrıca, söz konusu irtifalarda sorun yaşayan dağcılar, güvenli bir şekilde inene ya da kurtarma ekipleri onları bulana dek erzak ve desteğe ihtiyaç duyabilir.
İşte bu yüzden, dronlar aracılığıyla malzeme ulaştırmak dağcıların güvenliğini artırmak için önemli bir adım olarak kabul ediliyor.
Öte yandan, her dağcının, iniş ve çıkışlarda ortalama 8 kg atık bıraktığı düşünülürse, dronların aynı zamanda, dağın temizlenmesi çabalarına da yardımcı olabileceği düşünülüyor.
YOLCULUĞU 12 DAKİKAYA İNDİRDİ
Geleneksel olarak, yerel Şerpa
Imagine Nepal dağ rehberi Mingma Gyalje yaptığı açıklamada, “Her gün 6-8 saatimizi, buz şelalesinde yürüyerek geçirmemiz gerekiyor. Geçen yıl üç Şerpa’yı kaybettik. Eğer şanslı değilsek ve zamanlamamız doğru değilse, orada hayatımızı kaybedebiliriz” dedi.
IFL Science’ta yer alan habere göre, buz şelalesi boyunca yapılan bu yolculuk genellikle sıcaklığın en düşük olduğu ve buzun daha dengeli olduğu gece saatlerinde gerçekleşiyor. Tam da bu noktada, insansız hava araçlarının kullanımı büyük bir fark yaratabilir.
Habere göre dronlar, günün hangi saatinde olursa olsun, toplam 12 dakika