Gérard Depardieu’nun geçtiğimiz yıllarda adı açıklanmayan 22 yaşındaki bir aktrisin kendisini cinsel tacizle suçlamasından sonra soruşturma geçirdiği belirtildi. Fransız ve dünya sinemasının en önemli isimlerinden birisi olan Depardieu’ya karşı suçlamanın ağustos ayının sonunda yapılırken, taciz olayının Paris’in merkezinde 7 ve 13 Ağustos tarihlerinde bir evde gerçekleştiği iddia edildi.
İDDİALARI REDDETTİ
Ünlü oyuncunun avukatı Hervé Temime, “Depardieu kesinlikle herhangi bir saldırıyı, herhangi bir ihlali reddetti” açıklamasını yaptı. Müvekkilinin masumiyetinin kabul edileceğine inandığını belirten Temime, “Bu iddialar Depardieu’ya ciddi zararlar veren bir prosedürün uygulanmasına neden oluyor. Azami ılımlılık ve tüm tarafların haklarına saygı duyulmasını istiyoruz” diye konuştu.
İSTANBUL’DA BOLCA DENİZ MAHSÜLÜ YEDİ
Dünyaca ünlü Fransız oyuncu, geçtiğimiz gece Cihangir Sur Balık çıkışı görüntülendi. Yaklaşık dört gündür İstanbul’da olduğu öğrenilen oyuncunun, mekanda bolca deniz mahsülü yediği öğrenildi. Menüdeki ahtapot, jumbo karides ızgara, ızgara balık ve salata tüketen Deparieu, mekanın işletme müdürü ve garsonlarını çağırarak yemeklerin lezzetlerinden dolayı kendilerine teşekkür etti.
FLAŞLARIN PATLAMASIYLA ŞAŞIRDI
Yemek sonrası mekandan çıkan 73 yaşındaki oyuncu, flaşların patlamasıyla şaşkınlık yaşadı. Bir hayli kilo aldığı gözlenen aktör, Vito aracın içine binmek yerine ön koltuğuna oturdu. Depardieu, ardından kaldığı Taksim Cvk Bosphorus Otel’e geçti.?
GERARD DEPARDIEU KİMDİR?
Çok sayıda filmde rol almasına rağmen Gerard Depardieu’nun küresel tanınırlığa ulaşması kolay olmadı. Zira Fransız sineması Alain Delon ile Jean Paul Belmondo’nun hegemonyası altındaydı. İlk kez 1975 yapımı ‘Sept Morts Sur Ordonnance’daki ‘Dr. Jean-Pierre Berg’ rolüyle Cesar Ödülleri’ne aday gösterilmesiyle dikkatleri üzerine çeken Gerard Depardieu, Fransa’nın gelecek vaat eden oyuncularından biri olmayı başardı.
1976, 1977 ve 1978’de de aday gösterilmesine rağmen bir türlü Cesar Ödülleri’ni kazanamamasıyla yeni bir ruhsal çöküntüye giren Gerard Depardieu, işine ancak Marguerite Duras’ın telkinleriyle devam edebildi.
Kendisini ayakta tutacak, geleceğine güvenle bakacağı Cesar Ödülü’nü 1980’de ‘The Last Metro’ ile kazanan Gerard Depardieu’nun Alain Delon ile Jean Paul Belmondo’nun arasından sıyrılıp küresel şöhrete ulaşmasının yolu böylelikle açıldı.
Önce Oscar’a aday gösterildiği 1989 yapımı ‘Cyrano de Bergerac’, ardından da 1990 yapımı ‘Green Card’ ile küresel şöhrete ulaşan Gerard Depardieu, bu iki filmle Fransa’nın yeni simgelerinden biri olma yolunda büyük adımlar attı. 1992 yapımı ‘1492: Conquest of Paradise’ ile de tam anlamıyla küresel şöhrete sahip oldu. 2000’li yılların çok izlenen filmlerinden olan ‘Asterix & Obelix’ serisinin ‘Oberix’i olarak da küresel şöhretini iyiden iyiye pekiştirdi.
Oyuncu ve yazar Élisabeth Guignot ile olan 26 yıllık evliliğini 1996’da sonlandıran Gerard Depardieu, boşandıktan sonra 1997 – 2001 arasında bir diğer ünlü Fransız oyuncu Carole Bouquet ile ilişki yaşadı.