DSİ Genel Müdürü Kaya Yıldız, vatandaşlardan uyarı levhalarının bulunduğu yerlerden suya girmemelerini istedi. Bu konuda da en büyük görevin ailelere düştüğünü belirten Yıldız, “Çocuklarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Olumsuz durumların yaşanması bizi üzüyor. DSİ olarak vatandaşların serinlemek için girdiği baraj, gölet ve sulama kanalları gibi sulak alanlarda meydana gelen boğulma vakalarına karşı biz de çeşitli önlemler aldık” dedi.
Sulama sezonu öncesi muhtar, köy imamı, ilgili kurum-kuruluş temsilcilerine boğulma vakalarına karşı bilgilendirme amaçlı mesaj gönderdiklerini belirten Yıldız, aynı zamanda basın, kamu spotu, mesaj yoluyla sistemde kayıtlı kişilere uyarı yapıldığını, baraj, gölet ve sulama kanallarına uyarı levhaları konulduğunu ve okullarda öğrencilere yönelik eğitim çalışmaları gerçekleştirildiğini bildirdi.
“VÜCUT ISISI ANİDEN DÜŞÜYOR”
Yıldız, “Zemin yapısının dalgalı ve engebeli olması sebebiyle su derinliği ani olarak değişim gösterir. Yukarı havzadan gelen killi ve siltli malzemenin birikimiyle zemin çamur formuna ulaşır. Su içindeki bitkilerin doğal olarak gelişmesi, su sıcaklığının düşük olması sebebiyle vücut ısısının düşmesi sonucu hipotermi yaşanabilir. Bu nedenle de tatlı suyun kaldırma kuvvetinin deniz suyuna oranla düşük olması risk yaratıyor” dedi.
“HER YIL ONLARCA GENCİMİZ ÖLÜYOR”
Baraj, gölet ve sulama kanalları başta olmak üzere suya girilmesi yasak olan bölgelerde boğulma vakalarının yaşandığının altını çizen Yıldız, şunları söyledi:
“Serinlemek ya da yüzmek maksadıyla barajlar ve kanallara girmek hayati risk oluşturuyor. Baraj, gölet ve sulama kanallarına girmenin tehlikeli ve yasak olduğu bilinmelidir. Unutulmamalı ki her yıl bu tür yerlerde serinlemek isteyen onlarca çocuk ve gencimiz can vermektedir. Uzmanlar, deniz, nehir, göl, sulama kanalı veya havuza yüzmek ya da serinlemek için girenlerin çoğunun yüzme bilmediğini ifade ediyor. Ayrıca özellikle yerleşim yerlerinin içinden geçen kanalların kenarlarında çitlerimiz var. Ama buna rağmen çocuklarımız serinlemek için çitleri keserek buralara giriyor. Burada en büyük görev ailelerimize düşüyor. Çocuklarımıza sahip çıkması gerekiyor. Biz diyoruz ki su hayattır, can almasın.”