MELTEM GÜNAY İstanbul
Boğaziçi Üniversitesi’nden Fizik ve Matematik çift anadal derecesiyle mezun olan Özakın, doktorasını Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nde (Caltech) tamamladı. Georgia Institute of Technology’nde bilgisayar bilimleri ve kuantum teknolojileri alanlarında dokuz yıl çalışan Özakın, daha sonra Silikon Vadisi’nde finans ve enerji sektörleri gibi farklı alanlarda yapay öğrenme uygulamaları geliştirdi. Boğaziçi Üniversitesi’ne geçen yıl dönen Özakın, TÜBİTAK 2232 programı için yapay öğrenme ve depremlerle ilgili yazdığı projesine destek aldı. Özakın çalışmalarını ve hedeflerini Milliyet’e anlattı.
Projede zayıf depremlere odaklandıklarını anlatan Özakın, “Deprem tespit sistemlerinin de çoğu zaman gözden kaçırdığı çok sayıda ufak deprem oluyor. Yer aslında her an titreşiyor, arka planda sürekli bir gürültü var ve bahsettiğim küçük depremler o gürültünün içinde kayboluyorlar. Küçük depremler, yerdeki gürültünün içinde kendilerine ait hayalet gibi bir iz, bir fısıltı bırakıyor diyebiliriz. Projemizin amacı bu tür hayalet depremler diyebileceğimiz depremleri yapay öğrenme tekniklerini kullanarak tespit etmek” dedi.
‘Fay ne yapıyor?’
Özakın bu çalışmanın önemini de şöyle anlattı; “Biz fayın ne yaptığını bilmek istiyoruz. Fay yavaş yavaş kayıyor mu yoksa hiçbir hareket olmadan kilitlenmiş bir durumda mı? Kuzey Anadolu Fay Hattı gibi büyük depremler görülen faylarda aslında çok sayıda küçük deprem de oluyor. Bu küçük depremler ise fayın hareketine, davranışına, belki geleceğine dair ipuçları içeriyorlar. Küçük depremleri kaçırmak, fayın verdiği bu sinyalleri de kaçırmamız anlamına geliyor. Ne kadar çok depremi yüksek hassasiyetle yakalar ve incelersek, faya dair o kadar bilgi elde edebiliyoruz. Deprem dalgaları yerin içinde yayılırken, geçtikleri yerlere dair izler topluyorlar. Sismologlar bu izleri inceleyerek bir nevi tomografi çeker gibi yerin çeşitli katmanlarında ne gibi yapılar olduğunu öğreniyorlar. Çok fazla sayıda olan küçük depremleri yakalamak, bu türden bilgilere ulaşmamıza da katkıda bulunuyor.”
‘Erken uyarı için bir adım’
Projenin henüz erken aşamada olduğunu belirten Özakın, “Bu noktada Kandilli Rasathanesi’ndeki bilim insanlarıyla birlikte çalışıyoruz. Yapay öğrenme teknikleri kullanarak yakaladığımız depremler oradaki araştırmacı meslektaşlarımızın çalışmalarına da katkıda bulunacak. Bu küçük depremlere bakarak yorum yapabilecekler. Onlar yerin doğasını daha iyi bildikleri için yakalanan küçük depremlerin fayın durumuna dair neler anlattığını bize onlar söyleyecekler, ülkemizdeki fay hatlarına dair anlayışımızı ileri taşıyacaklar. Projenin ayrıca erken uyarı sistemlerinin kalitesini artıracağını da düşünüyoruz.” diye konuştu.