Herkes Orta Çağ’daki banyo ve tuvalet alışkanlıklarından dolayı parfümlerin Fransızlara özgü bir şey olduğunu düşünüyor. Bilinenin aksine parfümler aslında ilk kez Fransa’da icat edilmedi.
İnsanları peşinden sürükleyen bu hoş kokulu karışımların ortaya çıkışı çok daha eskiye M.Ö. 4000’lere kadar dayanıyor. Tarihi yazılı kaynaklar, kil tabletler, hiyeroglifler sayesinde tarihteki ilk parfümlerin Antik Mısır, Antik Yunan, Romalılar, Sümerler ve Babiller gibi eski uygarlıklar tarafından kullanıldığını biliyoruz.
Şimdi parfüm kelimesinin kökeni, parfümün ortaya çıkışı, işlevleri ve günümüzdeki modern versiyonlarına nasıl dönüştüğünü sizlere açıklayalım:
Parfümün adı nereden geliyor?
Türkçeye Fransızcadan geçen parfüm sözcüğü, “şişelenmiş hoş koku, güzel kokulu” anlamlarına geliyor. Parfümün adı Latince “fumum” “duman, buhar” ve “per” kelimelerinden oluşan “Per fumum” “kokulu duman, dumanla yükselen” anlamlarına geliyor.
Parfümün en ilkel ve ilk versiyonu ağaç kabukları, hoş kokulu bitki ve çeşitli otların yakılmasıyla elde edilen tütsüye dayanıyor.
Dini törenlerin vazgeçilmezi olan “tütsü”
Parfümün ilk versiyonu olan tütsülerin tarih boyunca kullanım alanları oldukça değişiklik gösteriyor. Tütsüyü kullanan ilk insanlar bu yöntemin tütsülenen ortamı ve insanları temizlediğine inanıyorlardı.
Bu yöntem en çok dini törenlerde kullanılıyordu. Çok tanrılı dinlere mensup antik dönemlerde yaşamış medeniyetler adadıkları kurbanları tanrılarına layık hale getirmek adına tütsülerle temizliyorlardı. Antik Mısır toplumunda cenaze törenlerinde de tütsüler yaygın bir şekilde kullanılıyordu. Özellikle firavunların mezarlarının hoş kokması Mısırlılar için önemliydi. Eski dönemlerde insanlar için güzel kokular kutsaldı ve tanrısallığı simgeliyordu.
Parfümler nasıl üretilip muhafaza ediliyor?
Tütsüler zaman içinde yerini kilden, ahşaptan yapılmış şişelerde taşınan sıvı ve katı parfümlere bıraktı. Parfümler çeşitli yöntemlerle elde ediliyordu. Çeşitli ot ve hoş kokulu bitkilerin preslenmesi ile bitki özütleri, damıtma yöntemiyle de yoğun esans ve kokulu yağlar elde ediliyordu. En bilindik parfüm elde etme yolu damıtma yöntemiydi. Damıtma yöntemi tarihte ilk kez M.Ö. 4000’li yıllarda Sümerler tarafından geliştirildi. Bu yöntemde oldukça ustalaştılar.
Kimyager, şifacı ve parfüm yapımcısı: Tapputi Belatekallim
Babiller döneminde de tütsü kullanımı yaygındı. Fakat teknik anlamda Babiller parfüm üretiminde daha istikrarlı ve verimli yöntemler geliştirdiler. Günümüzdeki parfümleri andıran versiyonları elde etmede oldukça başarılı oldular.
En eski ve ilk kimyager olduğu bilinen Babilli Tapputi Belatekallim adında bir kadının çağının çok ötesinde tekniklerle parfüm ürettiği bilgisi dönemin yazılı kaynaklarından kil tabletlere işlenmişti. Tapputi M.Ö. 1200’lü yıllarda sarayın resmi parfüm yapımcısıydı. Dönemin kralı için ürettiği ilaç niteliği taşıyan parfüm esanslarıyla adını tarihe yazdırmış ve kil tabletlere kaydettiği bazı tarifleriyle parfüm sektörünün gelişimine katkı sağlamıştı.
Parfümlerde Helenistik esintiler
Antik Yunan ve Roma dönemlerinde parfüm kullanımı çok yaygındı. Antik Yunanlar bitki özleri ve yağları karıştırarak parfümü tütsü halinden likit formuna dönüştürdüler.
Romalılar kendilerinden önceki Helen kültüründen etkilendiler. Helenlerin kullandığı yöntem, reçete ve hammaddeleri kullanıp farklı kültürlerden hammadde ticareti yaparak parfüm sektöründe gelişme kaydettiler. Daha sonra ekonominin kötüye gitmesiyle parfüm ticareti, üretimi ve kullanımı sekteye uğrayarak azaldı.
Parfüm tekniklerinin Avrupa’da popülerleşmesi
Abbasiler döneminin önemli bilim insanları olarak anılan El Cabir ve El Kindi’nin kimya alanında yazdığı bazı eserler, Avrupalılar tarafından Latinceye çevrildi. Damıtma ve ekstraksiyon (ayrıştırma) gibi parfüm yapma tekniklerini anlatan bu eserler Avrupalılara parfüm üretmede ilham kaynağı oldu.
Parfümlerin atası: Macar Suyu
Macar Kraliçesi Elizabeth için yoğun esansların seyreltilerek hazırlandığı ilk parfüm “Macar Suyu” 1370 yılında üretildi. Macar Suyu günümüzde üretilen modern parfümlerin atası olarak adlandırılıyor.
Parfümün kaderi 16. yüzyılda yeniden yazıldı
İlerleyen dönemlerde İtalya parfümün merkezi oldu. 16. yüzyılda İtalyan soylu bir ailenin kızı Catherine de Medici, dönemin Fransa kralıyla bir evlilik gerçekleştirdi. Bunun üzerine sahip olduğu tüm bilgi birikim ve kendi parfüm yapımcısı René le Florentin ile Fransa’ya yerleşen Catherine, Fransa’yı hem hammadde hem de parfüm üretimi ve ticaretinin anavatanı haline dönüştürdü.
Kolonyanın atası: Köln Suyu
1709 yılında J.M.Farina kendi imkanlarıyla turunçgiller ve çiçek esanslarıyla alkol bazlı bir parfüm üretti. “Kölnisch Wasser” adıyla piyasaya çıkan bu ürün “Köln Suyu” anlamına geliyordu. Yeğeni Giovanni Farina sayesinde bu ürün Avrupa’da hızla yayıldı ve popülerleşti. Fransızca “Eau de Cologne” adı verilen Köln Suyu bugün kullandığımız alkol bazlı ve hafif çiçeksi, turunçgil esanslarından oluşan kolonyanın modern anlamda atası oldu.
İkonik ilk modern tasarım parfümler
Modern anlamda günümüze uygun tasarlanmış ilk parfüm 1921 yılında üretilen ünlü Fransız moda markası Chanel’e ait ikonik No 5 parfümüdür. Onu izleyen dönemlerde farklı formül ve konsantrasyonlarda parfümler üretildi. Chanel No 5 parfüm sektörüne yeni bir soluk getirdi.
Netice olarak, dini törenlerde, cenaze törenlerinde, tapınaklarda, hijyen, temizlik ve medikal alan için de kullanılan tütsüler, zamanla toplumda bir asalet sembolü haline gelmişti. Onu izleyen dönemlerde önemli bir ticaret hacmine sahip olan parfüm sektörü asaletini koruyarak günümüzde modern versiyonlarına, bir bakıma kişilerin imzası niteliğini taşıyan tarzları hakkında fikir edinmemizi sağlayan moda aksesuarlarına dönüştü. Parfümler ve türevleri dünden bugüne yüksek iş hacmine sahip ticari bir sektör olmaya devam ediyor.
Webtekno