Yapay zeka, gün geçtikçe gelişip yapay süper zekaya doğru ilerledikçe, kritik bir soru gündeme geliyor. Bu ilerleme teknolojinin bir zaferi olmaktan ziyade medeniyetin hayatta kalmasının önünde bir engel olabilir mi? Manchester Üniversitesi’nden Michael Garrett tarafından öne sürülen bu teoriye göre yapay zeka evrenin “büyük filtresi” (great filter) olabilir.
Donanımhaber’in aktardığına göre bugüne kadar uzaylılara dair bir kanıt bulamadık. Fermi Paradoksu da bu kozmik sessizliği konu alıyor. Dünya dışı uygarlıkların var olma olasılığının gayet yüksek olmasına rağmen neden onlarla temas kuramadık? Garrett, cevabın yaşamın ortaya çıkma ihtimalinin düşüklüğünde değil, çoğu uygarlığın üstesinden gelemediği kritik evrimsel darboğazda yatabileceğini öne sürüyor.
Yapay zeka, akıllara durgunluk veren bir sıçrama potansiyeli ile birlikte, uygarlıkların yıldızlar arası yolculuğunun önündeki en büyük engellerden biri olabilir. Garrett, bu hızlı teknolojik ilerlemenin, uygarlığın büyümesindeki kırılgan bir aşamaya, yani tek bir gezegenden çok gezegenli bir türe geçişe denk gelebileceğini savunuyor.
“Teknolojik bir uygarlığın ömrü 100 sene olabilir”
Garrett, “Bir şeyin kötü bir şekilde yanlış gitme potansiyeli çok büyük, bu da hem biyolojik hem de yapay zeka uygarlıklarının, çok gezegenli olma şansını yakalayamadan çöküşüne yol açabilir. Büyük güce sahip robot veya makinelerin kendi başlarına kararlar aldığını veya yapay zekanın kontrol altında tutamayacağımız kadar akıllı hale geldiğini hayal edin. Kontrolsüz yapay zekayla uğraşan bir medeniyetin ömrü ortalama olarak sadece 100 yıl civarında olabilir.”
Garrett, teknolojik bir uygarlığın ortalama ömrünün, yıldızlararası iletişim yeteneklerinin 1960’ta başlamasından yapay süper zekanın 2040 civarında öngörülen gelişine kadar, yani 100 yılın altında olabileceğini öngörüyor. Bu zaman dilimi, kozmik evrenin kapsadığı milyarlarca yılla tamamen tezat oluşturuyor.
Akıllı uygarlıkların sayısını tahmin etmek için kullanılan Drake Denklemi dikkate alındığında, bu tahmin, zeki yaşamların seyrek olduğu bir evreni akla getiriyor. Medeniyetler gelişmeyi başarsalar bile, onların erken teknolojik ayak izlerini tespit etmek zor olabilir.
“Yapay zekaya düzenleme getirilmeli”
Garrett’ın araştırması yalnızca bir bilimkurgu kıyamet kehaneti değil. Aynı zamanda insanlık için büyük bir uyarı biteliği taşıyor. Özellikle askeri uygulamalarda yapay zeka gelişimi için sağlam düzenlemelere ihtiyacımız var.Garret, yapay zekanın evrimi sonucunda türümüzün ayakta kalabilmesi için düzenlemeler yapılması gerektiğini düşünüyor. Aksi takdirde, etik çerçevelerin ve uluslararası hukukun dışında çalışan otonom silahların, kolektif zekamızı bir anda silerek zincirleme bir yıkım reaksiyonunu tetikleyebileceğini vurguluyor.