Bilim insanları Sam adlı altı aylık bir bebeğin başına kamera yerleştirdi. Oyun oynayan, annesiyle vakit geçiren, parkta gezintiye çıkan çocuğun deneyimleri doğrudan yapay zekaya yüklendi.
Bilim insanları araştırmayı “Yapay zeka normalde astronomik miktarda yazılı metinle eğitiliyor. Bu sebeple çocukların gelişiminden son derece farklı bir süreç var. Bebeklerin görüp duyduklarıyla öğrenen yapay zekanın nasıl bir gelişim göstereceğini araştırdık.” sözleriyle anlattı.
Bilim insanları bir çocuğun ebeveynleri gibi, objelerin isimlerini yapay zekaya öğrettiklerini, bunun dışında hiçbir müdahalede bulunmadıklarını söylüyor. 19 aylık deneyde yapay zekanın ilk kelimeleri ise “top” ve “sandalye” oldu.
Süreçte 40’tan fazla sözcük öğrenen yapay zekanın dört seçenek içinden gösterilen objelerin ismini yüzde 62 doğrulukla bildiği belirtiliyor.
Bilim insanları, araştırma sonucuyla ilgili olarak da, “Sadece tek bir çocuğun günlük yaşamda deneyimlediklerini paylaşan yapay zekanın kavramları ve kelimeleri öğrenebileceğini kanıtlamış olduk. Yapay zeka kelimelerle görsel referansları birbirleriyle ilişkilendirmeyi başardı.” değerlendirmesinde bulundu.
Sistemin eksikleri de var. Araştırmacılar yapay zekanın bebeğin ellerinin “ne olduğunu” anlamakta zorlandığını söylüyor.
Bilim dünyasında çocukların konuşmayı nasıl öğrendiği konusunda tartışma sürüyor. Bazıları bebeklerin sadece görerek, duyarak ve oyun oynayarak, yani tecrübelerinden yola çıkarak lisan öğrendiğini savunurken, bazılarıysa insandaki dil yeteneğinin doğuştan geldiğini öne sürüyor.
Science dergisinde yayınlanan araştırmada, yapay zekanın bu şekilde objeleri tanımayı öğrenebileceği ancak soyut kavramların öğrenilmesinin imkansız olduğu vurgulanıyor.