‘Dünyanın binbir türlü hali var’ sözündeki binbirinci hal olacak kadar garip, düşünülse kırk yıl akla gelmeyecek kadar değişik bir hastalıkla karşınızdayız bugün: Yabancı aksan sendromu.
Yabancı aksan sendromu, bugüne kadar yalnızca 60 kişide görülmüş oldukça nadir bir hastalık.
Hastalık beyinde, konuşurken kullandığımız kasları yöneten bölgenin hasar alması sonucunda meydana geliyor. Dudak, dil, çene, ses telleri gibi bir çok organın ince ayarlanmasıyla ortaya çıkardığımız sesler, bu hasarlar sonucunda bir nevi ayarın bozulmasıyla farklı bir şekilde çıkmaya başlıyor. Örneğin çok fazla alkol içildiğinde de sesin bir garipleşmesi, kasların kontrol edilememesi sonucu ortaya bu tarz bir durumun çıkabileceğinin en iyi örneği.
Olayın neden oluştuğuyla ilgili detaylara biraz daha inelim.
Aksan konusunda en önemli faktörlerden biri ünlü harfler. Hangi sesli harfi çıkaracağınız dilinizin ağzınız içerisindeki konumuna göre değişiyor (ne kadar ileride veya geride olduğu gibi). Farklı dillerde farklı farklı ünlü sesler var. Dolayısıyla aksanı belirleyen belki de en önemli nokta ünlü harfleri çıkarışınız. Yabancı aksan sendromuna yakalanan insanlar üzerinde yapılan araştırmalar da, bu kişilerin ünlü harfleri çıkarmada sorunlar yaşadığını tespit etmiş. Beyinde meydana gelen hasar sonucu dillerini kontrol etmede sıkıntı yaşayan bireyler, dolayısıyla farklı bir aksan kullanıyormuş gibi konuşuyorlarmış.
Yani olay, beyin hasarı neticesinde kas hareketlerini ve koordinasyonlarını eskisi gibi ayarlayamamaktan da kaynaklanıyor.
Bu yeni ayarda çıkarılan sesler de halihazırda dünyada konuşulan bir aksana benzediğinde, kişi sanki tam olarak o aksana geçiş yapmış gibi düşünülüyor. Bu kişiler, konuştukları düşündükleri aksanın her bir özelliğine tamamen hakim olmayabilir, ancak yine de sanki öyleymişler gibi anlaşılacak kadar benzerlikler bulunabileceği söylenebilir.
Dolayısıyla ortada mucizevi şekilde belli bir dile ait net bir aksana sahip olma durumu yok.
Bu konuda yapılmış araştırmalardan birinde insanlara yabancı aksan sendromundan muzdarip olduğunu düşündükleri birinin konuşması dinletilmiş ve hangi aksana sahip olduğu sorulmuş. Cevaplar oldukça ilginçmiş; nitekim net bir aksan yerine birçok farklı cevap gelmiş: Fransız, Afrikalı, İtalyan, Çin, İspanyol ve Alman aksanı gibi.
Bu durumu şöyle açıklıyor uzmanlar: Bir kişinin belli bir aksanda konuştuğunu düşündüğümüz an, o aksanla uyuşmayan tüm özellikleri devre dışı bırakıyor ve sadece ona odaklanıyoruz. Her insan da farklı aksanlarda konuştuğu kanısına vardığından, konuşmaya ait diğer özellikleri görmezden gelerek sadece ona odaklanıyor.
Bu nedenlerden dolayı yabancı aksan sendromuna sahip kişilerinden birden fazla aksana sahip olduğu kabul ediliyor.
Hastalığa dediğimiz gibi yalnızca 60 kişide rastlanmış.
Bu kişilerden biri olan Robin Jenks Vanderlip, hayatında hiç Rusya’ya gitmemiş, Rus topraklarına ayak basmamış birisi. Merdivenlerden yuvarlanmasının ardından beyninde hasar oluşan kadın, 2 gün komada kalıyor. Uyandığında ise konuşma yetisini kaybettiğini görüyor. Zamanla konuşma yetisini yavaş yavaş kazanıyor ancak bir farkla; artık Rus aksanı ile İngilizce konuşmaya başlıyor.
Bir iki örnek daha verip yazımızı sonlandıralım:
Sendroma yakalananlardan belki de en talihsizi 1900’lerin ortalarında yaşamış bir kadın. İkinci Dünya Savaşı sırasında patlayan bir bombanın yakınlarında bulunan ve kafasına darbe alan Norveçli bu genç kadın, Alman aksanı ile konuşmaya başlıyor. Sonrasında komşuları tarafından Alman ajanı olmasıyla suçlanarak geçiriyor günlerini. Yakın zamana baktığımızda da, 2013’te Tazmanyalı bir kadın, yine beynine aldığı hasar sonucunda Fransız aksanı ile konuşmaya başlamıştı.
Özetle, yabancı aksan sendromu mucizevi bir şekilde yabancı bir dilin aksanına net şekilde sahip olmanızı sağlamıyor. Konuşmada görevli kaslarınızı kontrol edememeniz sonucu ortaya çıkıyor, bu nedenle farklı sesler çıkarıyorsunuz ve bu sesler insanlar tarafından halihazırda var olan aksanlara benzetiyorlar çeşitli benzerlikleri nedeniyle. İşte tüm durum tam olarak bundan ibaret.
Kaynak: Onedio