Sovyetler Birliği’nin 4 Ekim 1957’de “Sputnik” adlı ilk yapay uyduyu yörüngeye fırlatmasının anısına, Birleşmiş Milletler (BM) kararıyla her yıl 4-10 Ekim’de kutlanan “Dünya Uzay Haftası”nın bu yılki teması, “Uzay ve Girişimcilik” olarak belirlendi.
Sovyetler Birliği’nin uydu fırlatmasıyla halihazırda süren Soğuk Savaş döneminde, Sovyetler Birliği ile ABD arasında uzay yarışı da başladı. Mayıs 1961’de Sovyetler Birliği, Yuri Gagarin’i uzaya göndererek ilk insanlı uzay uçuşunu yaptı. ABD de 1969’da Apollo 11’le ilk astronotlarını Ay’a gönderdi ve Neil Armstrong, Ay’ın yüzeyine ayak basan ilk insan oldu.
1985’te uzaya fırlatılan Japonya’nın uzay aracı “Sakigake (MS-T5)”, ABD ve Sovyetler Birliği dışında bir ülke tarafından fırlatılan ilk derin uzay aracı olması dolayısıyla dikkati çekti. “Giotto” da Avrupa’nın ilk derin uzay misyonuydu ve 2 Temmuz 1985’te fırlatıldı.
Japonya, 3 Temmuz 1998’de Mars’a düzenlenen “Nozomi” misyonuyla ABD ile Sovyetler Birliği’nin ardından gezegenler arası uzay aracı kullanan üçüncü ülke oldu. Çang’ı misyonu 2007’de başladı ve Çin’in Ay’a yürüttüğü ilk misyon serisi olması dolayısıyla önem arz etti.
Hindistan tarafından Ekim 2008’de fırlatılan “Chandrayaan-1” de ülkenin ilk derin uzay misyonu oldu ve Ay’da su moleküllerinin keşfedilmesinde önemli rol oynadı.
Japonya tarafından Aralık 2014’te fırlatılan “Hayabusa” ile “Ryugu” asteroidinin incelenmesi ve örneklerin Dünya’ya analiz için getirilmesi amaçlandı.
Güney Kore’nin ilk Ay misyonu “Danuri” isimli “Ay Yörüngesi Keşif Aracı” da 4 Ağustos 2022’de fırlatıldı. NASA’nın 11 Aralık 2022’de başlattığı “Lunar Flashlight” da Ay’ın Güney Kutbu yakınında karanlıkta kalan bölgelerdeki buzu tespit etme amaçlı kullanılacak.
Yakın zamanda da Hindistan’ın, Ay’ın Güney Kutup bölgesinde inceleme yapması için 14 Temmuz’da uzaya gönderdiği “Chandrayaan-3” uzay keşif aracı, 23 Temmuz’da Ay’a başarılı iniş yaptı ve ilk veriler 28 Ağustos’ta alındı.
Tekrardan Ay, Mars ve derin uzayın keşfine odaklanan NASA da uluslararası ortaklarla Artemis programıyla 2020’lerde Ay’a insanları geri döndürmeyi amaçlıyor. Mürettebatsız “Artemis I”, Ay çevresinde 2021’de başarıyla dolaştı. Ay’ın etrafında dönerek sonraki misyonlar için araştırma yapıp bilgi sağlayacak Artemis II’nin Orion uzay aracının Kasım 2024’te fırlatılarak başlatılması planlanıyor.
“Mars Rover” programı kapsamında NASA’nın bazı uzay araçları, Mars’ın yüzeyinde eskiden su olduğuna dair kanıtlar buldu. NASA’nın ilk Mars Rover’ı (gezgincisi) “Sojourner”, 1996’da uzay aracı “Pathfinder”ın gezegene inişiyle yüzeye ulaştı.
NASA’nın “Mars Exploration Rovers” misyonu kapsamında “Spirit” ve “Opportunity” olarak bilinen araçlar, 2004’te Mars’ın yüzeyine vardı ve yıllarca gezegeni keşfetti. Bir araba boyutundaki “Curiosity” adlı araç 2012’de, en gelişmiş araç “Perseverance” 2021’de Mars’ta görevlerine başladı. Her iki araç da hala aktif.
ÖZEL UZAY ŞİRKETLERİ
Son yıllarda yeni bir uzay yarışı silsilesi de teknoloji girişimleri ve özel şirketlerle başladı. Bu bağlamda son yıllarda uzay keşfi üzerine çalışan özel şirketlerin sayısı gittikçe artarken, bu şirketler devlet destekli rakiplerinin de önüne geçiyor.
Amazon Üst Yöneticisi (CEO) Jeff Bezos’un şirketi Blue Origin ve Tesla Üst Yöneticisi (CEO) Elon Musk’ın şirketi SpaceX, bu alanda öne çıkan iki şirket. Blue Origin, Kasım 2015’te “New Shepard” adlı roketi 100 kilometre yüksekliğe fırlatarak dikey iniş yapmayı başardı.
SpaceX de bir ay sonra Blue Origin’inkinin iki katı ağırlığında bir araçla iniş yapmayı başardı ve uzaya da tamamen seyahat eden ilk şirket oldu. Ocak 2016’da da Blue Origin, daha önce kullanılmış bir roketi tekrardan fırlatıp inişini sağlayan ilk kuruluş olurken, aynı süreci SpaceX de 2017’de tamamladı.
NASA da alçak yörünge ekonomisini inşa ederken, ajansın ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ticari olarak yörüngesel kabiliyetlerini geliştirmeyi desteklemesi açısından 7 şirketle ortaklık kurdu.
Blue Origin, Northrop Grumman, Sierra Space Corporation, SpaceX, Special Aerospace Services, ThinkOrbital ve Vast Space olmak üzere 7 şirket, Uzay Yasası Anlaşması (Space Act Agreements) aracılığıyla ortaklık kurarken, gelecekte alçak yörünge ekonomisinin farklı alanlarına da katkı sağlıyor.
NASA, teknik uzmanlık, değerlendirme, teknoloji ve veri açısından katkı sağlarken, şirketlerin NASA’nın geniş bilgi ve tecrübesinden faydalanması bekleniyor.
Washington merkezli Blue Origin, NASA ile çalışarak güvenli, düşük maliyetli ve sık sık misyonlar ve mürettebat için yörüngeye erişimi sağlama hedefiyle ABD’nin “entegre ticari uzay ulaşımı kabiliyetini” geliştirmeye yardım etmeye çalışıyor.
Detaylar açıklanmasa da şirketin “New Glenn” adlı roketini gelecek yıl tanıtması bekleniyor. Blue Origin, Kennedy Uzay Merkezi dışında büyük bir tesisin inşaatıyla ilgileniyor ve NASA’yla Artemis programı için insanlı iniş sistemi konusunda anlaşma da yaptı.
Northrop Grumman, NASA ile ticari bilim araştırmaları ve alçak yörüngedeki inşa kabiliyetleri için otonom ve robotik kabiliyetleri artırma yönünde çalışırken, Sierra Space Corporation da ticari yörünge ekosisteminin gelişimi için NASA ile işbirliği yapıyor.
NASA, SpaceX ile de alçak yörüngede kargo Dragon, Crew Dragor, Starship ve Starlink ile entegre bir ekosistem inşa etmek için işbirliği yürütmek istiyor. Special Aerospace Services de NASA ile uzayda güç ve robot teknolojisi hizmeti geliştirilmesi için çalışmayı hedefliyor.
ThinkOrbital, NASA ile “ThinkPlatforms” ve CONTESA gelişimi için işbirliği yapmayı planlıyor. Bunlar uzaydaki uygulamalar için inşa teknolojilerini içeriyor.
Vast Space de Ağustos 2025’e kadar “Falcon 9” roketi üzerinde “Haven-1” adlı küçük bir uzay istasyonu fırlatma planını duyurdu. Vast’ın NASA ile işbirliği de yerçekimsiz ortam ve yapay yerçekimi istasyonları için gerekli teknoloji ve operasyonlar için çalışmalara odaklanacak. “Haven-1”, temelde yerçekimsiz ortam istasyonuyken, şirket gelecekte daha büyük modüller oluşturmayı, yeterli derecede daire çizerek oradakiler için etkili bir yapay yerçekimi sağlamayı amaçladığı belirtiliyor.
NASA, alçak yörüngeyi ticarileştirerek kaynaklarını ve girişimlerini, Ay ve Mars gibi derin uzay hedeflerine yöneltmeyi, böylece insanlı uzay keşfini sürdürülebilir hale getirmeyi hedefliyor.
Uzay hakkında çalışan bilim insanları ve uzay ajansları, astronotların yanı sıra özellikle uzay turizmiyle sivillerin de Dünya yörüngesine seyahat etmesini kolaylaştırmaya çalışıyor. Şu an yörüngeye seyahat edebilen sivillerin, gelecekte Ay’a, Mars’a ve hatta uzayın derinliklerine kadar gidebilmesi hedefleniyor.
İlk uzay uçuşuna katılan kişi, 28 Nisan 2001’de Rus uzay aracı “Soyuz TM-32” ile Uluslararası Uzay İstasyonuna (UUİ) giderek orada 8 gün geçiren Amerikalı iş insanı Dennis Tito oldu.
Güney Afrikalı milyoner Mark Shuttleworth 2002’de ve Amerikalı iş insanı Gregory Olsen 2005’te uzaya uçan isimler oldu. Eylül 2006’da İran kökenli Amerikalı girişimci Anousheh Ansari, dördüncü uzay uçuşu katılımcısı olurken, bunu yapan ilk kadın olarak tarihe geçti.
2007 ve 2009’da Amerikalı milyarder Charles Simonyi, Ekim 2008’de Amerikalı video oyunu geliştirici Richard Garriott ve 2009’da Kanadalı girişimci Guy Laliberte uzay seyahati yaptı.
Virgin Galactic şirketinin VSS Unity programıyla 11 Temmuz 2021’de Davic Mackat ve Michael Masucci pilot olarak görev alırken, 4 yolcu da onlara uzayda eşlik etti.
Blue Origin şirketi de New Shepard ile 20 Temmuz 2021’de uçuş gerçekleştirerek Jeff Bezos’un yanı sıra 3 kişiyi uzaya götürdü. 13 Ekim 2021’de ikinci uçuşu yapan New Shepard, 90 yaşındaki aktör William Shatner’a uzayı tecrübe ettirdi.
SpaceX de Crew Dragon uzay aracıyla yörüngede uçuş yaptı ve “Inspiration4” adlı ilk misyonuyla 4 kişiyi Eylül 2021’de uzaya götürdü.