Türk Hava Yolları (THY), “uçağa biniş sürecini hızlandırmak” amacıyla “boarding” sürecinde yüz tanıma sistemleri kullanacağını açıkladı. Buna göre THY’nin halihazırda ABD’de bulunan Boston ve Miami havaalanlarında kullandığı sistem yakın zamanda İzmir ve İstanbul’da da devreye girecek. Yüz tanıma sistemleri, tahmine dayalı sonuçlar vermesi ve bu sonuçların kesin olmaması nedeniyle kullanımları tartışmalı sistemler. Ayrıca bu sistemler hassas biyometrik verilere bağlı olduğu için birçok ülkede kullanımları kısıtlı. Dünyada birçok sivil toplum örgütü, bu sistemlerin kullanımına sivil hakları ihlal ettiği gerekçesiyle karşı çıkıyor. THY’nin Veri Koruma Aydınlatma Metni’ne göre şirket topladığı verileri “taşımanın gerçekleştiği yabancı devletler”, “ulusal ve uluslararası mevzuatça yetkilendirilmiş yetkili özel kurum ve kuruluşlar ve kamu kurumları”, “yurtiçi ve yurt dışındaki şirket ortakları”na aktarabiliyor.
‘HER YERE YAYILABİLİR’
THY’nin yakın zamanda yürürlüğe girecek uygulaması için Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan Alternatif Bilişim Derneği Başkanı Faruk Çayır, söz konusu hassas verilerin korunmasının kesin olmadığına dikkat çekerken konu hakkında “THY’nin bu verileri kesinlikle koruyabileceğinin de garantisi yok. Bu sistemlerin hata payı çok yüksek. Bir özel şirketin bu verileri toplamasına izin vermek bunun her yere yayılması demek” dedi.
Güvenlik endişelerinin dışında THY’nin asıl işi için bu verilere ihtiyacı olmadığını da söyleyen Çayır, “Burada THY’nin asıl işi yolcu taşımak. Yolcu taşımak için yüz tanıma sistemine ihtiyaç yok. Güvenlik konusunda ise havaalanında zaten güvenlik sistemleri mevcut. Havayolu şirketinin bu hassas veriyi nereye göndereceğine dair açık bir rıza alması gerekiyor” ifadelerini kullandı.