İlk üç haftada aldığı beraberliklerle “namağlup” unvanını elinde bulunduran Göztepe, nihayet ilk galibiyetini FB maçından dolayı verilen ceza nedeniyle taraftarından yoksun olarak evinde oynadığı maçta Bodrumspor karşısında aldı.
Brezilyalı sol bek Djalma’nın Romulo’ya ilk golde yaptığı nefis asist ve attığı gol yanında altı pasta kurtardığı yüzde yüz bir golle yıldızlaştığı maçta Göz Göz ilk yarıda bulduğu iki golle sonuca rahat gitti.
GÖZTEPE DÖRT DEĞİŞİKLİKLE BAŞLADI
Stoilov, alışılmış sistemle fakat dört değişiklikle farklı bir 11 sahaya sürdü. Forvette Juan ilk kez kafadan sahaya çıkarken sakat olduğu açıklanan Nielsen’in yerine Nazım’la başlandı. Defansta ise Koray’ın yerine Taha, Miroshi’nin yerine Bokele forma giydi.
Göztepe maça organize, hızlı ve agresif girdi ve klasik oyun stili ile konuk ekibi adeta sürklase etti. Önde ve orta alanda rakibine nefes aldırmadan özellikle soldan hızlı bindirmelerle ilk yarıya damga vurdu. Bodrumspor, ev sahibi ekibin temposuna ve fizik üstünlüğüne karşı koymakta zorlandı.
GÖZ GÖZ İLK YARIDA İSTEDİĞİNİ ALDI
İlk yarıda Djalma’nın soldan nefis getirip altı pasa çıkardığı topu “Güzelyalı Boğası” Romulo’nun iyi bir paralel koşu ve takiple gole çevirmesiyle sarı kırmızılılar öne geçti. Djalma’nın golü ise farkı ikiye çıkardı; bu kez soldan kendisi giden ve birden ceza alanına girerek iki oyuncuyu ekarte edip soluyla çektiği sert şut Celustka’ya da çarparak filelerle buluştu.
STOİLOV HAMLELERİNDE GECİKTİ
İkinci yarıya daha atak başlayan taraf konuk ekip Bodrumspor oldu. Lis, 55’te maç 2-0 iken karşı karşıya yaptığı inanılmaz kurtarışla Göz Göz için kolay geçen maçın zora girmesini engelledi. Stoilov’un ilk hamlesi geç geldi, kanımca 55-60 arasında yapması gereken iki değişikliği 73’te yapması yanlıştı. Bu iki değişiklik ve ardından üçüncü değişiklik Göztepe’yi rahatlattı ve ora alana denge geldi. Göz Göz yeniden inisiyatif aldı. Doğan’ın 84’teki sert şutunu Diego güçlükle önledi. Stoilov’u bu maçta anlayamadım; son iki değişikliği neden uzatmada yaptı ki? 80-85 arasında yapabilirdi.
Kalede güven veren ve kaptanlık pazubandını da takan Lis yanında başta Djalma olmak üzere, Heliton, Tijaniç ve Romulo Göztepe adına sahanın en iyileriydi diyebilirim. Stoilov’un Tijaniç’i kazanması adeta bir “yeni transfer” etkisi yaptı takıma.
BİRKAÇ HAFTAYA ÇOK DAHA İYİ BİR GÖZTEPE GELİYOR
Göz Göz’de pas hataları azalırsa ve tek pas trafiği artarsa tempo ile birlikte hücumda daha etkili olunacağı maçlar gelecektir. Defans üçlüsü ve sağ bekte de bir iki maç sonra ideal karakterler ortaya çıkacaktır. Ogün’ün sakatlıktan dönmesiyle birlikte bu oyuncunun sağ bekte olacağı bir Göztepe’yi merak ediyorum. Muhtemelen o zaman soldaki bindirmeler sağda da olacaktır. Kaptan İsmail de hazır olunca rekabet sol kanatta da yaşanacaktır. En azından süre paylaşımı ve rotasyon olanağı oluşacaktır. Çünkü kupa maçları da başlayacak ve Göztepe orada da bu sezon iddialı olmak durumunda.
Göztepe’nin ikisi deplasmanda, birisi taraftarsız olmak üzere ikisi evindeki ilk dört maçta namağlup olarak topladığı 6 puan başlangıç için hiç de fena değil. Hatta lig başlamak üzereyken ve başladıktan sonra transferlerin yapıldığını da göz önüne getirirsek iyi de diyebilirim. Bu arada “10 numara” Victor Hugo da takıma katıldı. Bu oyuncu da hücumu güçlendirecektir. Bir de beklenen santrafor gelirse tadından yenmez.
Bu haftaki milli ara Göztepe’ye yarayacak. Sonrasında ligin zayıf ekiplerinden transfer tahtası kapalı olan Kayserispor gelecek İzmir’e. O maçta 3 puanı şimdiden Göz Göz’e yazıyorum. Bu da 5 maçta 9 puan demek. İşte bu grafik devam edip giderse Stoilov’un hayali gerçekleşir; Göztepe sezon sonunda 60 civarında puan toplayarak 4. veya 5. olarak Avrupa’ya gider. Türkiye Kupası da ayrı bir fırsat Avrupa için, bunu da unutmamalı.
Yalnız… Göztepe’nin hedefe ulaşması için Stoliov’un da maçtan sonra dediği gibi, “Bu benim hayalim ve bu hedefe ulaşmak için her şeyi yapmalıyız. Oyuncularımızın sürekli gelişmesi ve bu hedefe ulaşmak için savaşması gerekiyor. Bunun için hepimizin çok çalışması şart.”