mazon’un kurucusu Jeff Bezos da 20 Temmuz’da yanındaki mürrettabatı ile birlikte uzaya gidecek. Her ikisi dünyanın en zenginleri arasında olan bu iş insanları, uzaydaki insan sayısını büyük ölçüde artırmayı umuyor.
Branson, uçuşundan kısa bir süre sonra, “Alanı herkes için daha erişilebilir hale getirmek için buradayız. Yeni bir uzay çağının şafağına hoş geldiniz” açıklamasını yaptı.
UZAY TURİZMİNE İLGİ HALİ HAZIRDA BAŞLADI
Bununla birlikte, insanlar hali hazırda uzaya gitmek için bilet satın almaya başladı bile. Japon milyarder Yusaku Maezawa, 2018’de SpaceX ile Ay çevresinde gezinmek ve geri dönüşünde yapılacak özel bir gezi için açıklanmayan miktarda bir para harcadı.
Geçen Haziran ayında ise isimsiz bir uzay aşığı, Blue Origin’in Bezos ile Yeni Shepard roketinde uzaya gitmek için açık artırmaya çıkarılan bilete 28 milyon dolar ödedi. Ardından, bir “program çakışması” nedeniyle geri çekildi.
“BÜYÜK BİR ÇEVRESEL YIKIMI BERABERİNDE GETİRECEK”
Ancak, London College Üniversitesi’nde fiziki coğrafya doçenti olan Eloise Marais, yeni bir özel uzay endüstrisinin büyük çevresel bir yıkımı beraberinde getireceği konusunda uyardı.
Marais’in belirttiğine göre, roketler uzaya fırlatıldığında, Dünya atmosferinden çıkar için çok miktarda itici gaza ihtiyaç duyuyor. SpaceX’in Falcon 9 roketi için kerosen, NASA’nın yeni fırlatma sisteminde sıvı hidrojen kullanıyor. Bu yakıtlar atmosfere karbondioksit, su, klor ve diğer kimyasallarda dahil olmak üzere çeşitli maddeler yayıyorlar.
HER YIL, YÜZDE 5,6 ARTIYOR
Marais, roketlerden kaynaklanan karbon emisyonlarının, uçak endüstrisine kıyasla şu anda daha az olduğunu söyledi. Ancak, uzay endüstrisinden kaynaklı emisyonların her yıl ortalama olarak yüzde 5,6 arttığını belirten bilim insanı, aşina olduğumuz geleneksel kaynaklarla hangi noktada rekabet edeceklerini anlamak için on yıldır bir simülasyon yürütüyor.
HER ROKET KALKIŞI 300 TON KARBONDİOKSİT SALINIMINA NEDEN OLUYOR
Marais, “Her roket kalkışı yaklaşık 300 ton karbondioksit salınımına neden oluyor. Dolayısıyla diğer kaynaklarla rekabet edebilmek için daha fazla büyümesine gerek yok” dedi.
Çünkü, roketlerden çıkan emisyonlar doğrudan üst atmosfere yayılıyor, bu da orada uzun bir süre kaldıkları anlamına geliyor: iki ile üç yıl. Marais, bulutların oluştuğu üst atmosfere enjekte edilen suyun bile ısınma etkisi yaratabileceğini söyledi.
Diğer taraftan, ABD’deki Uzay Politikası ve Stratejisi Merkezi tarafından kaleme alınan 2019 tarihli bir başka çalışma, uzay emisyonu sorununu, yazarların endüstri için varoluşsal bir risk oluşturduğunu söylediği uzay enkazına benzetti.
Çalışmanın yazarları, “Bugün, fırlatma aracı emisyonları, uzay enkazı sorununun belirgin bir yankısını sunuyor. Yörüngeye çıkış sırasında stratosfere yayılan roket motoru egzozu küresel atmosferi olumsuz etkiliyor” dedi.
UZAY TURİZMİNİN 10 YIL İÇİNDE 2,58 MİLYAR DOLARLIK BİR ENDÜSTRİYE DÖNÜŞMESİ BEKLENİYOR
Bununla birlikte Marais, “Uzay turizmi endüstrisinin ne kadar büyüyebileceğini bilmiyoruz” dedi. Ancak, yeni bir saha araştırması küresel yörünge altı ulaşım ve uzay turizmi pazarının 2031’de 2,58 milyar dolara ulaşacağını ve önümüzdeki on yılda her yıl yüzde 17,15 büyüyeceğini tahmin ediyor.
MALİYETLER DÜŞÜYOR
Raporda, “Piyasanın sağlamlığı için en önemli itici faktör, uzay taşımacılığını, yörünge altı ulaşımda ortaya çıkan yeni girişimleri ve düşük maliyetli fırlatma alanlarındaki artan gelişmeleri etkinleştirmeye yönelik çabalara odaklanacak” denildi.
Öte yandan, geçmişte, çoğu uzay taşımacılığı, Uluslararası Uzay İstasyonu’na kargo tedarik görevlerine ve uydu fırlatma hizmetlerine odaklanmıştı. Fakat günümüzde, firmalar gözünü, uzay içi ulaşım, gezegen keşifleri, mürettebatlı görevler, alt yörünge taşımacılığı ve uzay turizmine dikti.
SpaceX, Blue Origin ve Virgin Galactic dahil olmak üzere birçok şirket, endüstrinin yörünge altı ulaşım ve uzay turizmi gerçekleştirmesini sağlayacak roketle çalışan yörünge altı araçlar gibi platformlar geliştirmeye odaklanıyor.
“MİLYARDERLER, ÖNCELİKLE DÜNYA’DAKİ SORUNLARI ÇÖZMEK İÇİN YATIRIM YAPMALI”
Bazı politikacılar ise, bu milyarderlerin uzay teknolojisine akıttığı paranın, iklim krizinde dünya ısındıkça orman yangınlarının, sıcak hava dalgalarının ve diğer iklim felaketlerinin daha sık hale geldiği gezegenimizde hayatı daha iyi hale getirmek için yatırılabileceğine dikkat çekti.
ABD’nin eski çalışma bakanı Robert Reich, “Rekor kıran sıcak hava dalgaları ‘ateş püskürten bir bulut ejderhasını’nın doğmasına neden olurken ve deniz canlılarını kabuklarında öldürene kadar pişirirken milyarderlerin kendi özel uzay yarışına girmelerinden başka kimse endişelendi mi?” diye konuştu.
Marais, uzaydaki yeni gelişmelerin her zaman bir heyecan unsuru olduğunu, ancak heyecan verici bir şey yaparken sorumlu olmanın hala mümkün olduğunu savundu. Uzay turizmi endüstrisi büyüdükçe dikkatli olunması çağrısında bulunan Marais, şu anda kullanılan yakıt türleri ve bunların çevre üzerindeki etkileri konusunda uluslararası kurallar olmadığını söyledi:
“Roketlerin yaydığı emisyonlarla ilgili herhangi bir düzenlememiz yok. Milyarder biletlerini alırken, şimdi harekete geçme zamanı.”
Kaynak: NTV