1999 yılında keşfedilen ve sadece 1 kilometre çapında olan Ryugu, insanlığın uzaydaki en büyük keşiflerinden birisi olarak görülüyor. Öyle ki araştırmacılar Ryugu’ya gönderilen Hayabusa 2 isimli uydu sayesinde bu gök taşının Dünya’nın yapı taşlarından birisi olabileceğini keşfetmişti.
Dün yapılan başka bir açıklamadaysa Ryugu’da beklenenden çok daha fazlasının bulunduğu açıklandı.
GEÇMİŞTE SU NEDENİYLE YAPISI DEĞİŞMİŞ
Hikaru Yabuta tarafından yönetilen ve Ryugu’daki mikromoleküler organik maddeleri araştıran bir ekip, dün yaptığı açıklamada bu küçük “uzay kayasında” beklediklerinden çok daha fazlasını bulduklarını ifade etti.
Webtekno’da yer alan ve aktarılan açıklamaya göre; Ryugu’dan alınan örneklerde gök taşının moleküler yapısının bir zamanlar suyla temas ettiği için değiştiği keşfedildi. Gök taşının bir kısmının bir zamanlar suyla yoğun temas halinde olduğunu belirten uzmanlar, ayrıca bugüne kadar keşfedilmiş en eski organik mikromoleküllerden bazılarına da Ryugu’da rastladıklarını belirtti.
Yapılan açıklamaya göre Ryugu’dan alınan örneklerde Güneşimizden bile daha eski organik moleküllere rastlandığı ve bunun uzay tarihi için bir dönüm noktası olduğu belirtildi. Güneş’in yaklaşık 4,500,000,000 yaşında olduğunu düşürsek bu moleküllerin oldukça etkileyici olduğu aşikar.
Ayrıca bu mikromoleküllerin yaşamla ya da canlılarla bağdaştırılmaması gerektiğini belirtmemiz gerek. Keşfedilen bu moleküller organik olmasına rağmen abiyotik yani canlı olmayan nesnelere ait moleküller.
Astronomlar ve araştırmacılar bu keşiflerin ardından Ryugu’yu araştırmaya devam ederken, bu (nispeten) küçük uzay kayasının insanlığa daha neler sunabileceği ise bilinmiyor.