Süper Lig 37. haftasında Kayserispor’u 3-1 yenen Beşiktaş’ın teknik direktörü Sergen Yalçın, karşılaşmanın ardından değerlendirmelerde bulundu.
Eksiklere rağmen oynayan oyuncuların mücadelesinden memnun olduğunu söyleyen Yalçın, maçın hakemi Cüneyt Çakır’ın verdiği kararlara tepki gösterdi. Yayıncı kuruluşa konuşan Yalçın, “Bizim maçlara gelen hakemlerin cebinde kırmızı kart yok mu?” dedi.
İşte Sergen Yalçın’ın maç sonu yorumları:
“EKSİKLER CANIMIZI SIKIYOR”
Eksikler var. Canımızı sıkıyor doğal olarak. Atiba, Welinton dönecek, Larin’in dönme ihtimali var. Aboubakar zaten olmayacak. Yine 6 oyuncumuz yok, sıkıntı yaşayacağız ama kalan maçları ne iyi şekilde tamamlamak istiyoruz.”
“BURADAKİ AMAÇ NEDİR?”
“Yanlış anlamayın ama bizim maçlara gelen hakemlerin cebinde kırmızı kart yok mu? İkinci sarıdan atması lazım atmıyor, Ankaragücü maçında atmıyor, Kasımpaşa maçında atılması lazım atmıyor. Buradaki amaç nedir merak ediyorum. Kural gereği oyuncunun yaptığı hareket ikinci sarı kartı gerektiriyorsa, dördüncü hakem kenardan orta hakeme yanımızda diyor ki, ‘ikinci sarı kartı at’ diyor. Cüneyt hoca oyuncuyu atmıyor, oyunda tutuyor. Amaç nedir yani? Kayserispor’un 10 numarası nasıl 90 dakika sahada kalır anlamıyorum. Bu nasıl oluyor. Yok mu bunların kırmızı kartları yani. Biz ekstra bir şey istemiyoruz ki, lehimize bir şey istemiyoruz. Başarıya giden her yol mübahtır mantığı bizde hiç yok. Biz sahada mücadele edip kazanmak istiyoruz. Derdiniz nedir? Lütfen açıklarlarsa biz çok merak ediyoruz. Pozisyonlara baksınlar, sarı kart değilse özür dileyelim.”
“GELECEĞİMİZİ Mİ PERİŞAN EDELİM?”
“Beşiktaş forması giyen 11 kişi sahaya çıkıyorsa eksik yok demektir. Ankaragücü maçında iki penaltıdan 2 gol yedik. Bana göre ikisi de penaltı değil. İlkinde adam Welinton’a ayağını takıyor düşüyor. İkincisinde de pozisyon dışarıda başlıyor. Bu pozisyonlarda VAR’ın devreye girmesi gerekmiyor mu? Bizim aleyhimize olunca her şey devreye giriyor. Cüneyt hoca sürekli yan toplara faul çalıyor. UEFA’nın en gözde hakemlerinden birisi, nasıl ikinci sarı karttan birini atamaz oyundan. Halil Umut Meler’i üst üste ikinci maçımıza verdiler, Kasımpaşa karşısında penaltıyı vermiyor, ikinci sarı kartı vermiyor. Dirsekler sarı kart değil mi? Faul veriyorsan göstermek zorundasın kartı. Bu kuralı ben koymadım, bu kural federasyonun kuralı. Benim oyuncularıma direkt çıkarıyorsun kartları. 50 metreden görmediğin pozisyonda benim kalecimi oyundan atıyorsun ama 4. hakemin uyardığı pozisyonda oyuncuyu atmıyorsun. Bunu nasıl anlayacağız. Kurallar mı değişti, birinin bunu anlatması lazım. Bu şekilde çözemeyiz. Bir takıma bu kadar sıkıntı yaşatılmaz. Şampiyonluğa gidiyoruz ama bıktık bunları yaşamaktan. ‘Hoca çok konuşuyor’ diyorlar. Ne yapalım geleceğimizi mi perişan edelim? Hedefimiz var, rakiplerimiz var ve hepsine de başarılar diliyorum. Onlarla bir derdimiz yok. Kartları bizim oyunculara gösteriyorsun, rakiplere neden göstermiyorsun. İnceleyin pozisyonları. Bu şekilde devam etmez, sonra bu konuşmalar 100 kat yukarıya çıkar, şimdiden söylüyorum.”
“OYUNUN PARÇASI MI OLALIM?”
“Son haftaya kadar sürsün şampiyonluk yarışı, bizim için sorun yok. Bizim derdimiz bu değil, bizim derdimiz yaşadığımız sorunlar. Zaten 7 tane oyuncumuz yok, kulübede oyuna sokacak oyuncu yok. Sürekli aynı şeyi söylemek istemiyorum ama yaşadıklarımızı da anlatmak zorundayız. Her maç puan kaybedip şampiyonluğu mu kaybedelim. Konuştuğumuz zaman ‘hakemle ilgili konuşuyor’ diyorlar. Ne ile konuşalım buraya gelip, oyunun parçası mı olalım?
“BİZİM İÇİN FARK ETMEZ ARTIK”
“Kim olmazsa olmasın, bizim için fark etmez artık. Kimin olup olmadığı önemli değil, kimin ne oynadığı önemli. Oyuncularımız bugünkü gibi mücadele ederse sorun yok. Welinton ve Atiba dönecek, belki Larin de dönecek. Ama Necip ve Rosier yok, yani değişen bir durum yok. Ben bunları bahane olarak anlatmıyorum, benim için sorun değil bunlar. Benim için maç oynanırken olanlar problem. Eksik varsa var, biz olanla çıkar oynarız. Her maçta atılması gereken adamlar atılmıyor, penaltılar çalınmıyor. Benim oyuncularım sürekli sarı kart görüyor, sürekli yan toptan faul çalıyorlar. Ne yapmamız gerekiyor bizim, burada ne konuşmamız gerekiyor?”