Kariyerini Japonya’nın Vissel Kobe takımında sürdüren 36 yaşındaki Iniesta, La Liga’ya verdiği röportajda, uzakta olmasına rağmen İspanyol ligini yakından takip ettiği belirtti.
Çekişmeli bir sezon yaşandığını kaydeden Iniesta, “Ligin hem üst hem de alt kısmında rekabetli bir sezon oluyor. Az bir puan farkı aralığında çok fazla takımı görebiliyoruz. Bu da bize ligin, özellikle de sürekliliğinin ne kadar zor olduğunu gösteriyor. Böyle bir rekabetin olması çok güzel.” ifadelerini kullandı.
İspanyol oyuncu, La Liga’da fırsat verilen genç futbolcuların ligde büyük bir boşluğu doldurduğunu anlattı.
Barcelona’nın 18 yaşındaki futbolcusu Pedri Gonzalez’in performansına değinen Iniesta, “Gelişmek adına doğru yerde olduğunu düşünüyorum. Daha genç ama eminim ki çok güzel şeyler yapacaktır. En önemli özelliklerinden bir tanesi sahaya çıktığında gerçekten rahat hissetmesi. Umarım aynı şekilde gelişmeye devam eder, Barcelona’da çok büyük bir gelecek onu bekliyor.” yorumunu yaptı.
“ANTRENÖR OLUR MUYUM EMİN DEĞİLİM”
Sakatlığı nedeniyle yaklaşık 3 aydır sahalardan uzak olan İspanyol futbolcu, tek düşüncesinin bir an önce sahalara dönmek olduğunu belirtti.
Gelecekteki kariyeri hakkında da konuşan Iniesta, “Antrenör olur muyum emin değilim ama kendimi buna hazırlayıp denemek isterim.” değerlendirmesinde bulundu.
Barcelona’da 16 yıl görev yaptıktan sonra 2018’de Vissel Kobe’ye transfer olan, Katalan ekibinde 9 La Liga, 4 UEFA Şampiyonlar Ligi, İspanya Milli Takımı’nda ise iki Avrupa Şampiyonası ve bir Dünya Kupası zaferi yaşayan tecrübeli futbolcu, kariyerinden en 10 özel anı şöyle sıraladı:
1. (İlk resmi La Liga maçı) Kesinlikle kariyerimin en önemli anlarından bir tanesi. Yıllarca çalıştıktan sonra La Liga’da maça çıkmamın gerçekten çok özel bir duygu olduğunu hatırlıyorum.
2. (La Liga’daki ilk golü) Jose Zorrilla Stadı’nda Real Valladolid’e karşı bir maçtı. Yedeklerden maça katılıp gol için önüme çıkan bir fırsatı kullandığımı hatırlıyorum. Kulüp için attığınız ilk gol her zaman çok özel bir andır.
3. (İlk La Liga şampiyonluğu) Şampiyonluğu elde ettiğimiz maçı hala çok net hatırlıyorum. Deplasmanda Levante ile karşılaşıyorduk. Takımda Ronaldinho vardı, Eto’o ve Deco da oradaydı. Frank Rijkaard antrenörümüzdü. İlk şampiyonluğun her zaman kalbimde özel bir yeri olacaktır.
4. (Barcelona’da ilk kaptanlık) Her şeyden önce çok büyük bir sorumluluk hissediyorsunuz. Herkes için aynı şekilde büyük bir duygudur ama özellikle bizimle altyapıdan Barcelona’da yetişenler için bir o kadar önemi var.
5. (Santiago Bernabeu’da Real Madrid’i 6-2 yenmek) Bu maç olağanüstüydü. İlk anlarda yenik düşsek bile geri dönüp maçı almayı başarmıştık. Takım olarak oynadığımız en iyi maçlardan biriydi ve Bernabeu’da olması bunu daha özel bir maça çevirmişti. Barcelona taraftarı olarak bu maçı asla unutmayacağız
6. (Barcelona’nın 6 şampiyonluk yılı, 2009) Hem kulüp hem de futbol dünyası adına tarihe geçen bir yıldı. Bütün sezon boyunca takım olarak ne kadar iyi çalıştığımızı ve mevcut bütün ödülleri aldığımızı göstermiştik. Futbol tarihinde bunu ilk kez başaran takım olmak bambaşka bir ayrıcalık.
7. (La Liga’daki son maçı) Belki de en özel maçım. Sahaya çıkmamdan maçın son anına kadar duygularım başka bir seviyedeydi. O günkü vedalaşma olağanüstüydü.
8. (İspanya’daki son şampiyonluk) Mükemmel anılarım var çünkü kulübümle kazandığım son şampiyonluktu. Kupayı kaldırma fırsatı ve bütün o duyguları yaşamak, sözler yetmiyor. Geçmişe dönüp baktığımda benim için en iyi performanslarımdan biriydi.
9. (2010 FIFA Dünya Kupası sonrası La Liga’da ayakta alkışlanma) Hep söylemişimdir, insanların bana gösterdiği sevgi ve saygı kazanılan o kupadan çok daha önemli oldu. Birçok statta alkışlandım ve bütün taraftarlara minnettarım.
10. (Memleketi Fuentealbilla’nın “en sevdiği oğlu” unvanını almak) Küçük ve bilinmeyen bir köy, İspanya’daki diğer köylere çok benzer. 2000 kişilik bir nüfusu olmasına rağmen Fuentealbilla isminin biraz daha anılması gerçekten güzel.