Olmaz. Bu şekilde kapalı savunmayı açamazsınız. İki beki hücuma çıkarmak zorundasınız. Pedro, çok ihtiyatlı oynuyor. Eren’in de hücumu iyi değil. Visca ve Nwakaeme’de marke edilince oyun sıkışıyor. Orta alanda hücum yönü güçlü efektif bir oyuncu da yok. Barisiç, özellikle iç sahada Eren’in yerine oynayabilir.
Hem kanatlar verimli kullanılmayacak, hem de orta alan hücumu yeterince desteklemeyecek. Trabzonspor gibi büyük takım bunu kaldırmaz. Hücumda kısırlığı yaşarsanız, savunmanızda yapacağınız hatalarla sıkıntıya girersiniz. Ki en zayıf takım bile bir maçta 2-3 pozisyon yakalar.
Büyük takım kalecisine az top gelir. Maça konsantre olmak, az sayıda pozisyona hazırlıklı olmak önemli bir meziyet. Maç berabereyken Uğurcan’ın mükemmel kurtarışı belkide maçın en kritik anıydı. Bu sezon gerçekten çok formda.
Nwakaeme, gerçekten Trabzonspor’un oyun aklı. İlerleyen yaşına rağmen kusursuz oynadı. Son dakikalarda yoruldu.
Banza, attığı iki golle moral buldu. Uyum sağladıkça çok daha verimi olacaktır.
Ozan Tufan oyuna iyi başladı. Sakatlandı ve çıktı. Umarım ciddi bir şeyi yoktur. Şenol Güneş Bursaspor’da onu parlatan hocaydı. Görünen o ki Trabzonspor’da ikinci baharını yaşayacak.
Muhammet Cham’ın teknik kapasitesi yüksek. Gelecek adına olumlu mesajlar verdi.
Trabzonspor ikinci yarı ayağa paslarla topa sahip oldu.
Bir ara 3-1 öne geçti.
Ancak çok stresli geçmesi beklenen Konyaspor maçında heyecan, beklendiği gibi son saniyeye kadar sürdü.
Denswill’in topsuz alanda sorumsuzca penaltıya neden olması endişe yaratsa da, Umut Nayır’ın direğe nişan alması derin bir nefes aldırdı.
Trabzonspor’un ilk 5 hafta aldığı beraberlik büyük bir karamsarlık yarattı.
Kondisyon eksikliğinden söz edenler oldu. Takımın kapasitesini sorgulayanlar oldu.
Oysa gerçek; uyum ve moral kondisyon eksikliğiydi.
Karadeniz ekibi her geçen hafta üzerine koyarak devam edecektir.
Son dakikalarda Konyaspor’un baskısı, hiç galibiyet alamamış bir takımın içgüdüsel refleksiydi.