A Milli Kadın Voleybol Takımı ve Eczacıbaşı’nın yıldız sporcusu Hande Baladın, Sözcü HaftaSonu’nda Mesut Yıldırım’ın konuğu oldu. Tokyo Olimpiyatları’nda yaşadıklarını anlatan Baladın, kadın sporcuların yaşadıkları eşitsizliklere de değindi.
- Tabii ki önce Olimpiyat Oyunları ile başlamak lazım. İlk olarak Milletler Ligi ardında da Tokyo’da bir kez daha Türk halkının gönlünü fethettiniz. Bu süreçte Türkiye’den gelen desteği ne kadar hissettiniz?
Ülkemizin zor zamanlardan geçtiği bu dönemde biraz da olsa halkımızın yüzünü güldürüp kenetlenebildiysek ne mutlu bize. Türkiye’den belki çok uzaktaydık ama sosyal medya aracılığıyla ülkemizin bize göstermiş olduğu ilgi bizleri inanılmaz motive etti.
- İnsanların TSİ 03.00’te kalkıp maçlarınızı izlemesi nasıl hissettirdi?
Turnuvanın ilk gününden itibaren maçlarımıza olan ilgi ve alaka oldukça fazlaydı. Bizlere inanmış olan milyonların uykularından kalkıp maçımızı takip etmesi bizi çok gururlandırdı ve biz kez daha ülkemizde spora olan ilginin ve desteğin gitgide arttığını bize gösterdi. Sonu güzel bitseydi çok daha mutlu olurduk ama eminim ki herkes bizimle gurur duydu.
- Muhtemelen kafanızda madalya vardı ama sonuç bağımsız Türkiye’nin gönlündeki yerinizi sağlamlaştırdınız. G.Kore maçından sonra gözyaşları arasında neler hissettin?
Tabii ki o kadar duygunun içerisinde gözyaşlarımıza hâkim olamamamız çok normaldi. Bir yandan gururu yaşarken, bir yandan da içimiz burkuldu. Gönül isterdi ki podyumda yer alalım fakat getirdiğimiz dereceyle de bir ilki gerçekleştirmiş olduk.
- Önce Milletler Ligi ardından da Olimpiyat Oyunları’nda kendisinden söz ettiren bir Filenin Sultanları gördük. İki kadroda da senin gösterdiğin performans çok takdir edildi. Sırada Avrupa Şampiyonası var. Avrupa Şampiyonası’ndan beklentin nedir?
Amacımız iyi voleybol oynamak. Çok zorlu bir turnuvanın bizi beklediğini biliyoruz. Adım adım hedeflerimize gitmek istiyoruz. Hedefimiz önce gruptan çıkmak, daha sonra da ülkemize madalya ile dönmek. Bunun için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Sırbistan’da final oynayıp ülkemizi bir kez daha gururlandırmak istiyoruz.
- Büyük maçlarda görev aldın ve önünde yine önemli bir takvim var. Kendini stresli hissettiğin zamanlar oluyor mu? Stresle baş etmek için neler yapıyorsun? Mesela meditasyon yapıyor musun?
Sporun içerisinde yer alan herkes stresi yönetmeyi ve duygularını kontrol etmeyi zaman içerisinde öğreniyor. Her sezon başında oluşturduğumuz programlara göre fiziksel antrenmanların yanı sıra mental antrenman da yapıyoruz. Bireysel olarak da müzik ile rahatlamayı tercih ediyorum. Aynı zamanda son bir senedir meditasyona olan ilgim ve inancım da arttı.
- Toteme inanır mısın? Maç öncesinde ‘Yapmazsam olmaz’ dediğin bir rutinin var mı?
Uzun yıllardır saçımı hep aynı yapıyorum. Eğer bir maçta kazandıysak bir sonraki maç aynı tokayı takıyorum ve kaybettiğimiz noktada tokamı değiştiriyorum. Son zamanlarda hep aynı tokayı takıyorum ama altındakini değiştiriyorum. Biraz garip kazandığım maçlarda rutinlerimi hep aynı tutmaya çalışıyorum.
- Kadın sporcuların yaşadıkları eşitsizlikler ortada ama bir de gerçek var. Türkiye’de kadın voleybolu çok başarılı. Bu başarının temel nedeni nedir?
Uluslararası arenada Türkiye’ye en çok başarı getiren sporcular kadınlar. Türkiye’de voleybola kulüplerin ve federasyonumuzun yaptığı yatırımlar, zamanla başarıların çoğalmasını sağladı. Başarının yanı sıra, voleybola olan ilginin gün geçtikçe arttığını görmek ve kız çocuklarının voleybola yönelmesi bizleri çok mutlu ediyor.
“DAHA UZUN YOLUM VAR”
Ailemin beni doğru yönlendirmesiyle beraber kendimi voleybol sahasında buldum. Altyapısından beri birlikte olduğum Eczacıbaşı Spor Kulübü’nde hayatımın ve kariyerimin ilklerini yaşadım. Çalıştığım antrenörler ve yetenekli sporcularla birlikte sahada yer almak beni daima motive etti. Genç yaşımda birçok başarı elde ettiğim kulübümle daha nicelerini hedefliyorum. Daha yolum çok uzun.