Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç ile TFF Başkan Adayı Mehmet Büyükekşi arasındaki tartışma artarak devam ediyor.
Fenerbahçe Başkan Ali Koç, önceki günlerde düzenlenen Mali Genel Kurul’da TFF başkanlığı için aday olan Mehmet Büyükekşi’nin doğru isim olmadığını söylemişti. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Ali Koç, “Bu hatadan dönelim. Söz konusu adayla sıkıntım yoktur. Hatta dostumdur. Ama elimdeki bilgiler sebebiyle söylüyorum, yumuşak karın oluşturabilecek bir durum söz konusudur” ifadelerini kullanmıştı.
“GÜVEN EROZYONU YAŞANDI”
Bu sözlerin üzerine yazılı bir açıklama yayımlayan Mehmet Büyükekşi, TFF’nin her koşulda, her futbol kulübüne mutlaka eşit mesafede olmak zorunda olduğunu dile getirmişti. Ali Koç’un kendisi için ‘dostum’ demesine de imalı bir yanıt veren Büyükekşi, “Cümleye dostum diye başlayıp sorumsuzca davranabilirsiniz. Nasıl olsa, seçimlerden sonra gönlünü alırım yanılgısıyla hırslarınıza yenik düşebilirsiniz. TFF’ye baskı kurmak, kulüp stratejinizin bir parçası dahi olabilir. Ama bu yeni dönemde bunların işe yaramayacağını nezaketle belirtmek isterim” diye ifade etmişti.
Sarı-lacivertliler, resmi internet sitesinden bir açıklama yayımlayarak Büyükekşi’ye 3 soru yöneltti. Yapılan açıklamada, “Fenerbahçe Spor Kulübü olarak tamamen güven erozyonu yaşanmış olan futbol ikliminde adil rekabet şartlarını olumsuz etkileyecek en ufak bir tartışmalı ortama tahammülümüzün olmadığını vurgulamak isteriz” ifadeleri kullanıldı.
FENERBAHÇE’NİN AÇIKLAMASI ŞU ŞEKİLDE:
“TFF Başkan Adayı Sayın Mehmet Büyükekşi’nin, başkan seçilmiş gibi bir eda ile yaptığı basın açıklamasına istinaden;
Öncelikle net ve sarih bir şekilde bilinmesini isteriz ki kulübümüzün Türk Futbolunda hain FETÖ mevcudiyetine karşı göstermiş olduğu hassasiyet tüm ülkemizin malumudur.
Zira, Kulübümüz, 3 Temmuz 2011’de hain FETÖ’nün saldırısına uğramış, hem sportif hem de mali açından telafisi mümkün olmayan zararlara uğramıştır.
Bu örgütün tüm şiddetli saldırılarına rağmen verdiği asil mücadele ile Kulübümüz hem tarihe geçmiş hem de devletimizin takdirlerine layık olmuştur.
Hal böyle iken bizim sorunumuz kişilerle değil, tamamen ilkesel bazda ve geçmişte yaşananlardan edindiğimiz tecrübelerden kaynaklanmaktadır.
Bu bağlamda Türk futbolunda adil rekabet adına risk teşkil edebilecek mevzularda geçmişte olduğu gibi bugün de sessiz kalmamız beklenmemelidir.
Bu inanç ve anlayışla şu soruları kamuoyunun dikkatine getirmek isteriz:
1- Kamunun herhangi bir pozisyonuna görev ataması yapılırken ilgili kişi ve aile mensupları dahil olmak üzere son derece detaylı bir geçmiş taraması yapılmaktadır. Söz konusu Türk futbolu olduğunda bu yönde bir hassasiyetin gösterilmemesi makul müdür?
2- FETÖ’den yargılanma süreci devam eden bir şahsın yakın bir aile ferdinin TFF Başkanı olmasının yaratacağı soru işaretleri, göz ardı edilebilecek bir unsur mudur?
3- Hal böyleyken TFF Başkanlığı görevine seçilmeniz halinde bu hususun suistimal edilerek size karşı kullanılması durumunda adil, şeffaf ve her kulübe eşit mesafede durma prensiplerini uygulamanız risk altında olmayacak mıdır?
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak tamamen güven erozyonu yaşanmış olan futbol ikliminde adil rekabet şartlarını olumsuz etkileyecek en ufak bir tartışmalı ortama tahammülümüzün olmadığını vurgulamak isteriz.
Son olarak bugünkü açıklamasının bir bölümünde ‘TFF’ye baskı kurmak, kulüp stratejinizin bir parçası olabilir’ diyen Sayın Mehmet Büyükekşi’ye;
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak Türk futbolu ve TFF odağındaki yaklaşımımızın; “hiçbir şart altında kimseye ve hiçbir kulübe ayrıcalık gösterilmemesi, her kulübe eşit mesafede durulması” olduğunu, kısa bir medya taraması ile görebileceğini vurgulamak isteriz.
Eğer bu açıklamamıza yanıt verilecek ise bunun yukarıda sorduğumuz sorulara da cevap olacak nitelikte bir açıklama olmasını önemle rica ederiz.
Saygılarımızla,
FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ”