2024 yılında tüm kulvarlarda oynadığı 51 maçta 50 galibiyet alan Fenerbahçe Opet, 1 seneye 2’si Avrupa’da (EuroLeague ve FIBA Süper Kupası) 3’ü Türkiye’de (ING Kadınlar Basketbol Süper Ligi, Türkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlığı Kupası) 5 şampiyonluk sığdırdı.
Namağlup yoluna devam eden ‘Potanın Kraliçeleri’ kapılarını SÖZCÜ’ye açtı. Muhabirimiz İrfan Yirmibeş Başantrenör Valerie Garnier’e başarının sırrını sordu ve dikkat çekici cevaplar aldı.
Kazandığınız şampiyonluklarla ilgili neler söylemek istersiniz?
Öncelikle çok gururluyum. Hep birlikte rüya gibi bir sezon yaşadık ve görünen o ki bu başarılar sadece geçtiğimiz sezonla sınırlı kalmadı. Bu sezona da önce FIBA Süper Kupa ardından da Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonlukları ile başladık. Bizlere her zaman üst düzeyde ilgi, alaka gösteren Başkanımız Ali Koç’a, yöneticimiz Mustafa Kemal Danabaş’a ve yönetim kurulumuza teşekkür etmem gerekiyor. Çok özel bir oyuncu grubuna sahip olduğum için çok şanslıyım. Her maçı ayrı ele alıp, hazırlanıyoruz. Bu şekilde hedeflerimize ulaşma konusunda daha sağlam adımlar attığımızı söyleyebilirim.
Yeni isimler geldi, Fenerbahçe kaldığı yerden devam ediyor. Bu sezonki hedefleriniz neler?
Fenerbahçe’de her zaman tek bir hedefiniz olmalı, çıktığınız her maçı kazanarak sezonu kupa ya da kupalarla tamamlamak. Bu düşünceyi daha buraya geldiğiniz ilk gün benimsiyorsunuz. Fenerbahçe her zaman zirvede, öncü olmak zorunda. Bunun başka bir seçeneği yok. Maç sonunda skor ta belasına baktığımızda bizim için önemli olan kimin kaç sayı attığı değil, Fenerbahçe’nin rakibinin karşısında daha fazla sayı atarak maçı tamamlaması. O sebeple hiçbir zaman ben, sen, o yok. Biz varız. Bu da başarımızın kilit noktalarından biri diye düşünüyorum.
EuroLeague Kupası’nı üst üste 2 kez kazandınız, Bunu nasıl başardınız?
Biz her maçta her rakip oyuncuyu tek tek analiz ederek ilerle yen bir ekibiz. Her maçın savunma ve hücum planı farklı. Bazen hiç ummadığınız bir aksilikle karşılaşabilirsiniz. Tüm bunların ışığında sezon sonu gelip o kupayı kaldırdığınızda bunu başarmanın ne kadar zor olduğunu bir kez daha anlıyorsunuz. Üst üste iki Avrupa şampiyonluğu kazanmak sadece Fenerbahçe gibi üst düzey organizasyonların başarabileceği bir şey…