Anadolu Efes Başantrenörü Ergin Ataman, THY EuroLeague’de AX Armani Exchange Milan ile oynanacak playoff serisi öncesi Anadolu Efes Stüdyo özel bölümünde dikkat çekici açıklamalar yaptı.
İşte Ergin Ataman’ın sözleri:
“Sezona aslında çok daha kararlı ve net başlamayı bekliyordum son şampiyon takım olarak. Ancak, EuroLeague sezonunun ilk devresinde bir türlü geçen yılki tempomuza ulaşamadık. Sakatlıklar vs. 2020’de final oynadık, 2021’de ilk sıradayken sezon iptal edildi. En iyi sezonumuzdu bana göre. Şampiyon olduğumuz sezondan bile daha iyiydik. Geçen sezon şampiyon olduk. Motivasyon olarak şampiyonluk hepimizde ciddi bir rahatlık yarattığını gözlemledim. Aşırı bir özgüven de yaratmış olabilir. Sezon başında bir anda geride kaldık. Oyuncularımızın daha motive olmasıyla, durumun farkına varmamızla birlikte sonlarda bir atağa geçtik. Sezonun ikinci yarısında iyi oynamaya başladık. Sinan Erdem’de müthiş atmosfer yakaladık. Üst üste 5-6 sold-out oldu. Herkes yeniden inanmaya başladı. Sonunda kendimizi yeniden playofflara atmayı başardık.”
“EUROLEAGUE’İN EN İYİ TAKIMIYIZ!”
“Sezonun gerçek dönemi şu anda başlıyor. Salı gününden itibaren, geçen yılki şampiyonluğu, sezon başını unutup en iyisini vermek zorundayız. Anadolu Efes, şu anda EuroLeague’in en iyi takımı durumunda. Bu performansımızı sahaya yansıtırsak geçen yıl olduğu gibi şampiyonluğun en büyük adayı oluruz.”
“TARAFTAR BİZİM İTİCİ GÜCÜMÜZ!”
“Seyirciyle maçlara çıkmak çok güzel. 2019/20 sezonunun yarısından itibaren Sinan Erdem’de müthiş bir atmosfer yaratmayı başardık. Oyuncularımızın performansı, mücadelesi, hem kazanması hem şov yapması, en iyi basketbol oynayan takımı olarak burada ciddi ve çok güzel atmosfer oluştu. Pandemi döneminde bunu yaşayamadık. Pandemi döneminde maalesef birçok maçta sınırlı kapasite vardı. Son 6 maçta kapalı gişe olması bizi çok olumlu etkiliyor. Kazanmak için oynuyorsun elbette ama taraftarın itici gücü de çok önemli. Bu bizim işimizi de kolaylaştırdı koç kadrosu olarak. Kapalı gişe olunca sen yarım da motive etsen taraftar tamamlıyor. Sezon başında aldığımız ekstra mağlubiyetler, uzatmada kaybettiğimiz Barcelona maçı var, Olympiakos’a uzatmanın son saniyesinde yediğimiz basketle saha avantajını rakibe kaptırdık. Bizim takımımız içeride ve dışarıda, taraftar olduğu zaman daha iyi ve daha motive. Deplasman dezavantajına rağmen yine seriyi buraya getireceğiz. İlk maç zaten kapalı gişe oldu. Haftalar önce biletler tükendi. Taraftarın itici gücü bizim için çok önemli.”
“ÇABAYA, ENERJİYE İNANIYORUM”
“Hücum verimliliği anlamında ilk sıradayız. Sezonun ikinci yarısında hücumda tempomuzu bulduk. Üçlük atışlarda da birinciyiz sanırım. Üçlüklerden en çok isabet bulan takımız. Asistlerde ya 1 ya 2’yiz. Geçen yılları yakaladık. Savunma anlamında bu sezon bazı eksiklikler oldu. Bazı oyuncuların sakatlıkları biraz tempomuzu düşürdü. Geçen sezon burada maçlara çıkınca ilk periyotta koparıyorduk. Çok önemli rakiplere karşı 25-30 sayı fark atıyorduk. Bu sezon yapamadık, çünkü kolay basketler yedik. Hücum tempomuzu da etkiliyor. Geçiş hücumlarından en fazla sayı üreten takımız. Savunmayı iyi tutmamız gerekiyor. Ribaundlarda bir dönem çok sıkıntı çektik. Bunlar playoff serisinde kilit olacak. Hücumda sağlıklı olunca bir şekilde sayı buluyoruz. Savunmayı iyi yapınca galip geliyoruz. Real Madrid karşısında 12 sayı gerideydik. Son periyotta müthiş savunmayla maçı kazandık. Tam tersini 3 gün sonra Milan’a karşı oynadığımızda, ilk yarıyı 15 sayı önde kapattık ama ikinci yarı 55-60 sayı yedik. Playofflarda daha fazla rotasyon kullanacağız. 2 günde 1 maç yapacağız. Oyuncularımın playofflarda göstereceği çabaya, enerjiye inanıyorum. Takımın zaten potansiyeli var.”
“DÖNÜM NOKTASI, 16 GALİBİYET”
“Olumsuz anlamda Olympiakos maçını orada kaybetmemiş olsak, yüzde 90 iç saha avantajını alırdık. Burada da son anlarda kazandığımız maçlar var. Real Madrid maçı önemliydi. Geriden gelip maçı kazanmamız bize moral verdi. Playoffu garantilediğimiz maç Alba Berlin maçı oldu. EuroLeague’de hiçbir maçı hafife alamıyorsunuz. Kötü günler, kötü haftalar vardı. Baskonia üstü Monaco maçı vardı, kazanacağımızı düşündüğümüz maçları kaybettik. Herkesin zorlandığı Kaunas’ı kazandık. Dönüm noktası, kazanılan 16 galibiyetti.”
“İKİ FARKLI SİSTEM KARŞILAŞACAK”
“Milan, takım kadrosu olarak bize çok benzer. Onlarda da Micic – Larkin gibi, Delaney ve Sergio Rodriguez gibi iki önemli oyun kurucuları var. Forvetleri Shavon Shields, Hall olsun bunlar skorer oyuncular. Bizdeki Rodrigue Beaubois, Bryant, Simon gibi. Uzunları da benzer. Hines ile Dunston, size ve oyun tarzı olarak. Tarczewski ile bizde Pleiss. Nikolo Melli, Moerman ve Singleton ile kıyaslayabiliriz. İki tane denk takım var kadro olarak ama sistem farklı. Daha az atıyorlar ama daha az yiyorlar. Daha kontrollü bir takım. İçeri – dışarı dengesini iyi kuran, top sayısını azaltıp rakibi hataya zorlamaya çalışan bir takım. Biz ise tam tersi pozisyon sayısını artırıp skor bulmaya çalışan bir takımız. Hangi takımın kendi sistemini sahaya yansıtacağı çok önemli. Son maç, çok önemli bir kıstas. Milan’ı sürklase ettik. İlk yarı herkes devre arasında, geçen yıllarda olduğu gibi ilk yarı 15, maç sonu 25 olur dedik. Onların yavaşlatma temposuna yenik düşüp, ikinci yarıda birkaç hatayla panik yaptık. Milan’ın bir yarıda 55 sayı attığı maçlar çok az. Oyuncuların performansları tabii önemli. Bu bir spor. Sistemi sahada kabul ettirmek serinin anahtarlarından biri olacak. Kendi sistemimizde oynamaya çalışacağız. Onlar daha sert, kontrollü olacaklar, adam değişme savunması olacak, Hines yukarıda kalacak, Micic’i Hines ile tutacaklar. Hücumda topu gardlar getirir, onlar baskıyı aşmak için Hines getiriyor. Ondan sonra Delaney ve Rodriguez alıyor. Onları iyi tanıyoruz. Şansımız onlara karşı bu sezon yaver gitmedi. İki maç kaybettiğimiz nadir takımlardan. Milano’daki ilk maçta çok temel oyuncularımız yoktu, çok eksiktik. İkinci maçta daha denktik. Hem biz, hem onlar tam kadroydu. İki ayrı devre oynadık o maçta. İlk devre çok iyi, ikinci devre çok kötüydük.”
“ARAMIZDA ESPRİLER VAR, BANA ‘AĞABEY’ DER”
“Ettore benim saygı duyduğum, daha antrenörlüğe ilk başladığım yıllarda idolüm olan, takip ettiğim bir hoca. İtalya’da ilk antrenörlük yaparken daha 32-33 yaşındaydım. Ettore, EuroLeague şampiyonu olmuş ve Avrupa’nın en önemli antrenörüydü, bu dediğim 20 sene önce. EuroLeague’de 5 kere şampiyon oldu. NBA’da uzun yıllar boyunca Gregg Popovich’in birinci yardımcılığını yaptı. İtalya Milli Takımı’nı çalıştırdı. Çok tecrübeli bir antrenör. Çok değerli bir insan. Kişiliğini de çok severim. Aramızda espriler de var. O bana hep ‘Ergin Ağabey’ der. Ben ona hep çok hürmet ederim. Normal maçlarda yemeğe de çıkarız maçlardan önce. Playoff olduğu için şimdi olmaz, herkes kendi kabuğunda olacak. EuroLeague’de faal antrenörler içinde en tecrübeli antrenör. Messina’nın takımlarında bunu görebiliyoruz. Onu iyi tanıyorum. Zayıf olduğu bazı yönler var. Satrancı bunun üzerine oynayacağız.”
“İTALYA BENİM İKİNCİ VATANIM GİBİ”
“10 yıl İtalya’da yaşadım. Daha önce İtalya’da 3 sezon çalıştım. İtalyan kültürünü çok iyi tanıyorum. İkinci vatanım olarak görüyorum İtalya’yı. Kendimi deplasmanda hissetmiyorum. Dezavantajları da var. Ben Montepaschi Siena’dayken Milano rekabeti üst seviyedeydi. Milanolular, Sienalıları çok sevmez. Kötü tezahürata maruz kalıyoruz ama burada da oluyor. Lisanı da bildiğim için… Çok dostlarım da var İtalya’da. Bizi desteklemeye hazır olan arkadaşlarım da var. Güzel bir seri olacak. Pazar akşamı gidiyoruz. 5 günümüz Milano’da geçecek. Milano, Avrupa’da en sevdiğim şehirlerden biri. Kışın Milano’da yaşamak isterim. 5 günü Milano’da geçireceğiz ama galibiyetlerle dönmek hedefimiz. 2 galibiyet müthiş olur. 1 galibiyet çıkarırsak saha avantajını buraya taşırız. Playofflarda tam konsantre, maçın hazırlığını yapacağız. Güzel olan otelde hakiki İtalyan cappucinosunu içmek olacak. Maçtan sonra köfte yiyemeyeceğim belki, İtalya’da köfte yok. Çok güzel makarnalar, pizzalar var. Dengelemeye çalışacağız.”
“İNANİYORUM Kİ ŞAMPİYON OLACAĞIZ!”
“Kadroyu korumanın çok avantajı var. Biz kenarda olmasak bile o sistemi oynarlar. 4 senedir birlikteyiz. Biz onları kontrol edip gerekli direktifleri vereceğiz ama herkes ne yapacağını çok iyi biliyor. Oyuncuların bireysel performansları tabii ki çok önemli. Maçlar böyle kazanılıyor. Ancak takımdaki hiç kimse ben performansımı yükselteyim de takım ne yaparsa yapsın demez. Bu takım tecrübeli. Üst üste Final Fourlar yaşıyoruz. Hepimiz bir kez daha Final Four’a gitmek istiyoruz. Biz Final Four’a gidersek bizi öyle Barcelona falan bir daha yenemez. Kesinlikle yenemez. Uzatmada yendi burada, oradaki maçta bir sürü olay, ben sahadan atıldım. Ben bir daha atılmam yani, yok. Biz oraya gideriz ve şampiyon oluruz. Ancak, Milan serisi çok sert geçecek. Buna eminim. Oyuncularım tam konsantrasyon içerisinde enerjilerini sahaya yansıtacaklardır. Yıllarca bir arada oynadıkları için bu sinerjiyi yakalayacaklardır.
İnanıyorum ki biz şampiyon olacağız. İnşallah şampiyonluk istiyoruz. Bu sefer kitaptan daha öte, çok daha önemli bir sürprimiz olacak. Henüz tam netleşmediği için açıklayamayacağım. Kitabın çok daha ötesine gideceğiz. Yakın zamanda teyidini veririz. Şu andaki tek konsantrasyonumuz Milan. Diğer olaylar daha sonra…”
“SİNAN ERDEM, BİR NBA SALONU GİBİ”
“Ben bir kere taraftarımıza teşekkür ediyorum. Bize yine inandılar. Kötü başladığımız bir sezonda burada müthiş bir atmosfer yarattılar. Sadece burada gelenlerden değil tüm Türkiye’den destek görüyoruz. İstanbul dışına çıktığımızda daha net görüyoruz, İstanbul sokaklarında bunu görüyoruz. Anadolu Efes, artık Türkiye’nin takımı olmuş durumda. Anadolu Efesli oyuncular, Türkiye’nin starları, göz bebekleri. 16 bin kişilik taraftarımız salonda ama en ufak bir olay, çirkin tezahürat, madde atılması göremiyoruz. Aileler, çocuklar, gençler, yaşlılar var. Sadece sahanın içinde takımın oynadığı oyun değil, pazarlama ekibimizin, kulübümüzün çok güzel organizasyonları var. Burası bir NBA salonu gibi oldu. Avrupa’nın çok takdir ettiği bir olay bu. Geçenlerde Amerika’dan ünlü bir YouTuber geldi, maçtan sonra 15-20 dakika konuştuk. Burası NBA salonundan daha hareketli dedi. Çok şaşırmışlar. Burada bir şov var. Şovun önemli parçası da taraftar. Bizi izlemeye devam edin. Bu takım Türkiye’ye çok büyük gururlar verdi. Bir kez daha tekrar etmek için savaşacağız. Rakiplerimiz çok güçlü. Milan ile Final Four’da oynadı.”