Kampın çok güzel geçtiğini dile getiren genç oyuncu, idmanlara ve maçlara çıkarken yalnızca sahaya konsantre olduğunu belirtti. Henüz 17 yaşında olduğunu ve takımdaki ağabeyleri ve hocalarından öğreneceği çok şeylerin bulunduğunu kaydeden Altıkardeş, “Disiplin bir şekilde çalışmaya devam ederek, önümüzdeki yıllarda Avrupa’da oynamak istiyorum. Geçtiğimiz sezon neler yaptığımı, takım olarak nasıl mücadele verdiğimizi herkes gördü. Bu sene taraftarımız da tribünlerde olacak. Taraftarımızla daha çok güçleneceğiz. Bursaspor’un büyüklüğünü kimse tartışamaz. Onların desteğini aldıkça çok daha güzel şeyler olacak. Bursaspor var olduğu sürece ümit de vardır” diye konuştu.
“İLK ZAMANLARDA HÜCUM OYUNCUSU OLARAK OYNUYORDUM”
Spor hayatına ilişkin anekdotlar paylaşan genç savunmacı, boyu uzun olduğu için ilk etapta basketbol ile spora başladığını söyledi. 1.88 boyunda olan oyuncu, “Boyum uzun diye okul takımında basketbola seçilmiştim, Bursa’ya dönünce futbola başladım. İlk zamanlarda hücum oyuncusu olarak sağ açıkta oynadım, fazla gol atıyordum o zamanlar. Denenmek için Vakıfköy’e çağrıldım. İlk Bursaspor haberi geldiğinde elim ayağım titredi, Bursaspor çok büyük bir takım, şehrimizin takımı. Çok heyecanlandım. Vakıfköy’e ilk gelişim çok heyecanlıydı, ilk idmana çıktığımda pas atamıyordum heyecandan, daha sonrasında alıştım. Bursaspor kariyerine U-13’te başladım. Bursaspor’a sağ açık olarak gittim ama sonrasında ön libero olarak oynadım” şeklinde konuştu.
GALATASARAY MAÇIYLA STOPERDE GÖREV ALDI
Galatasaray mücadelesi ile birlikte stoperde görev almaya başladığına işaret eden Altıkardeş, “Vakıfköy’deki ortam hiçbir şeye değişilmez. Çekirdek aileden bir farkımız yoktu, çok iyi bir arkadaşlık ortamı vardı. Çok iyi bir ortamımız vardı. U-16 zamanında Başakşehir’e karşı yedektim, stoper oyuncumuz kırmızı kart gördü, sonraki hafta Galatasaray ile kritik maçımız vardı. Hocamız ilk kez stoperde forma şansı verdi. Çok heyecanlıydım, olumlu başlayınca özgüvenim yerine geldi. 15’inci dakikada uzaktan gol attım, maçı da 1-0 kazandık. O maçı unutamıyorum” dedi.
“BURSASPOR’DA KADROYA GİREBİLMEK ÇOK BÜYÜK BİR ŞEY”
Çok fazla çalıştığını ve pes etmenin asla kendilerine yakışmadığını vurgulayan genç oyuncu, A Takım’a katılma sürecini ise şöyle anlattı;
“Bir iş için yola çıktıysak sonuna kadar devam etmemiz gerekiyor. Hocalarımızdan da bir şeyler öğrenebilmek için elimden geleni yapıyorum. U-17 sezonu geçirdik ama pandemiden dolayı ikinci yarı oynanmadı, oynansaydı güzel başarılar elde edebilirdik. O sezon ölü bir sezondu. Sezon başında heyecan ile A Takım kadrosuna dahil olmayı bekliyordum, kadro açıklandığında ismimi göremeyince çok üzüldüm. Sinirden ağladım, kendime kızdım, neden orada yokum diye. Hocalarımla konuştum eksiklerimi, kötü bir sezon başı oldu. Daha sıkı, çok çalıştım. Ocak ayından önce, A Takım’ın arası vardı. Mustafa hocamız bizi görmek için A Takım’a çağırdı. Küçüklükten beridir hayalimdi Özlüce’de idman yapmak. Güzel bir 2 hafta geçirdik, yoğun bir tempo içerisinde. Antalya kampına dahil edildim, devre arasında. Gayet güzel geçirdiğimi düşünüyorum. Elimden gelen performansı vermeye çalıştım. Kadroda ismimi görünce gururlandım. Ailemi aradım, çok mutlu oldum. Çok heyecanlı bir şekilde odama çıkıp, mutluluktan ağladım. Bursaspor’da kadroya girebilmek çok büyük bir şey. Giresunspor mücadelesi, ilk maçımdı. Çok heyecanlıydım. Çok zor maç olacaktı. İlk resmi maçım, çok karmaşık duygular içerisindeydim. Talihsiz başladık, 2-0’dan sonra çok iyi mücadele verdik eksiklerimize rağmen. Pozisyonlara girdik, değerlendirebilsek galip dönebilirdik. Güzel bir duyguydu, benim için de güzel geçti.”
Geçtiğimiz sezon ilk kez A Takım ile birlikte şans bulan genç oyuncu, 14 karşılaşmada forma giydi. Toplamda bin 110 dakika süre alan başarılı oyuncu, bir golün de hazırlayıcısı oldu.