BİLAL MEŞE: BİR DEĞİL İKİ DEĞİL…
Beşiktaş’ın Alanyaspor galibiyetine abuk-subuk yorumlar yapıldı, bir dizi senaryolar yazıldı!Peki, o senaryoların peşinde koşanlar, dünkü maçı izlediniz mi? Oğuzhan’ın attığı gole baktınız mı? Szumski, kapadığı köşeden golü yedi bu birrr!
Emrah’ın neredeyse kırk pastan attığı şutu gördünüz mü? Ersin, falsolu ve sert gelen topu tutma sevdasına kaçtı, elinden kaçırdı, gitti gol oldu bu ikiiii!
Bu iki gole ne diyeceksiniz, eyyy Kartal’ın Alanya galibiyetine ‘gölge’ düşürmeye kalkanlar! İşte futbol, böyle bir oyundur, kapadığın köşeden golü yersin, tutmaya kalkarsın, elinden kaçar gider gol olur.
Anlatabildik mi? Kaldı ki, Kartal, şampiyonluğa inanmış, rakibin adına ve de gözyaşına bakmıyor, şampiyonluğa adım adım ilerliyor, yolu temizliyor.
Kartal, rakiplerinden arayı açma hesabında, Erzurumspor ise can derdindeydi. Demem o ki, iki takımın da hedefi galibiyet olunca, ortaya harika bir mücadele çıktı. Karşılıklı atılan dört gol, buna en büyük örnekti.
Beşiktaş’ın futbolunu anlatmaya gerek yok… Oturduğu liderlik koltuğu bunun en büyük göstergesidir. Ancak pasa dayalı ve ofansif oyunu tercih eden Kartal, savunmasında basit hatalar yapıyor, duran toplardan goller yiyor, rakibin de iştahını kabartıyor! Eee, “Her güzelin bir kusuru oluyor” sözünü boşa söylememişler!
Perdeyi Larin açtı, Leo kafayla karşılık verdi. Üstelik duran top… Arkadaş, savunma adeta uyudu. Emrah’ın, skoru Ersin’in sayesinde eşitleyen golüne lafımız olamaz. Ancak asisti Ghezzal’ın yaptığını da anımsatalım!
İkinci yarıda tempo düşer gibi oldu olmasına da, Ghezzal, 66’da klasını bir kez daha konuşturdu. Sağdan çalımlarla indi, önünü açtı, soluyla çatalı gördü, hem Kartal’ı öne geçirdi, hem de o malum asistini unutturdu! Ehhh be Larin, ehhh kardeşim… Ghezzal’in golünden sonra harika bir fırsat yakaladı, her ne hikmetse kaleciye nişanlamayı alışkanlık haline getirdi! At, at da fark açılsın, Kartal kaza yapmasın…
Ve Ghezzal’ın golü yine tempoyu yükseltti, Erzurumspor mücadeleyi bırakmadı. Nitekim Rosier, 69’da çizgi üzerinde mutlak bir pozisyonu önlerken, Cenk Tosun nazara geldi, sedye ile sahayı terk etti. Ve dakika 86… N’Koudou soldan Necip’in pasıyla indi, Gökhan Töre iki savunmacıdan sıyrıldı, topu uzak köşeye göndererek, farkı ikiye çıkardı.
Evet, ligin bitmesine sayılı haftalar kaldı, Beşiktaş, rakipleriyle arayı açıyor. Öyle bir, iki değil, yedi, hatta sekiz puan arkadaş! Erzurumspor iyi futbol oynuyor, nasıl bu hale gelmiş şaşırmamak elde değil… Yazık hem de çok yazık!
Kartal, hız kesmedi, keskin bir virajı daha üç puanla geçti. Büyük bir sürpriz olmadığı taktirde zirvenin rengi artık SİYAH-BEYAZ’dır…
HEHMET DEMİRKOL: KARTAL RİTMİYLE KAZANDI
Erzurum ilk golü bulana kadar oynanan oyun klasik Beşiktaş… Kompakt, ön alanda etkili, rakibi çıkartmadan akın sürekliliği sağlayan bir ekip. Atiba’nın öndeki yalın ve dinamik oyunu tüm savunmayı hipnotize ediyor…
Hareketli ön alan, iki kanat savunmasının çıkmasıyla atak genişletiyor. Stoperler de rakip yarı alana kadar geçip mesafeyi daraltıyor. Eni geniş, boyu dar, topu zeminin izin verdiği kadar hızlı çevirip, kaptırdığı anda baskıyla geri kazanıyor. Sonrası da klasik Beşiktaş… Rakip orta sahayı kalabalık geçince yerleşik savunmada inanılmaz atıl kaldı.
Ön alanda baskı yaparken oyuna yön veren Oğuzhan, bu kez dezavantaja döndü. Üstüne bu kez rakip Erzurum duran toplarda aha etkili oldu. Karşılıklı korkunç kaleci halataları da belirleyici oldu (Marafona’ya demediğini bırakmayanların kulakları çınlasın).
Atiba, 2. yarıya savunma önünde başladı ama bu da pek fayda sağlamadı. Erzurum orta sahayı ikili tutmasına rağmen net bir üstünlük sağladı. Ve bu kez baskıyı onlar yaptı. Aatif, Ricardo ve Emrah’la net şanslar da buldular. Beşiktaş’ın aralıksız bu kadar süre oyunu alamamasını uzun süredir görmemiştik.
Bu tip bir oyunda işi bireysel yetenekler çözebilirdi. Bunu da Ghezzal inanılmaz güzellikte bir golle yaptı. Bu zeminde bu hakimiyet ve kararlı şut gerçekten her türlü övgünün üzerinde. Bu kadar kötü oynarken kazanabilmek ise rakipler açısından yılgınlık verici bir durum.
Cenk’in üzücü sakatlığı ise gecenin iç karartan olayı oldu. Beşiktaş bu maçı oyunuyla değil, ritmiyle kazandı diyebiliriz. Şampiyonluk yolunun en önemli taşları bunlardır. Kötü oynarken damga vuran kişisel performanslar…
ATİLLA GÖKÇE: SAVAŞI KAZANDI, CENKİ KAYBETTİ
İki zirve bir arada. Süper Lig’in deniz seviyesinden en yüksek (1853 m.) şehri Erzurum’da lig zirvesindeki lider Beşiktaş karşılıklı gollerle müthiş bir savaşa dönüşen maçı kazanıp 70 puana ulaştı. Cenk Tosun da dizindeki sakatlıktan belki de sezonu kapattı. Yazık, çok yazık oldu. Geçmiş olsun Cenk..Yine dönersin.. Ümidin hiç bitmesin!
Yılmaz Vural, Erzurumspor’un üçüncü antrenörü olmalı…(Yoksa dördüncü mü?) Tecrübeli hoca, Beşiktaş’ı bu ligin en iyi oynayan takımı olarak görüyor. Sohbetlerimizde öteki takımların eksiklerini ve yanlışlarını anlatırken, konu Beşiktaş’a geldiğinde hep iyi yanlarını anlatıyor, takdir ederek. Dün gördük ki Yılmaz Hoca, beğenerek izlediği Beşiktaş’a layık bir karşılama için iyi bir plan yapmış.
Kanatları Butko-Cenk Ahmet ve Schwechlen-Emrah’la sıkı kontrol altına almış. Orta alanda da çok temaslı tatlı-sert bir baskı uygulamayı seçmiş. Bu oyun kurgusu önce Beşiktaş’ın topa sahip olma oranını düşürdü (47/53). Josef’in yokluğunda Dorukhan’la merkezi tutmaya çalıştılar. Oyunun akışında da zorlandı Beşiktaş.
Erzurumspor pas arası yaparak, ikili mücadelede basıp, faullerle taçlarla oyunu sıkça durdurarak, Beşiktaş’ın ritmini bozdu. Her şeye rağmen Ghezzal, Atiba, Oğuzhan ve Dorukhan’la oyunu rakip yarı alana taşıyıp baskılı oynadılar.
O baskılardan, takım karakterine uygun goller de geldi. Ekibin “asistör” kaptanı Atiba kalabalık içinde Larin’e öyle kurnaz bir top attı ki bravo! Larin de ustalıkla attı golü. ‘Kanadyen’ bir başarı (asist ve gol iki Kanadalı’dan). Erzurumspor bu gole çabuk tepki gösterdi. Emrah Başsan’ın kullandığı kornerde Schwechlen kafa vuruşuyla skoru denkledi. On dakika sonra (26) bu defa Kartal’ın öteki asistçisi Ghezzal sahneye çıktı.
Oğuzhan ustaya kurnaz bir top attı. Eski kaptan da gayet sakin, düşük şiddette bir vuruş yaptı. Kaleci Szumski uzandığı köşeden tutamadı bu topu. Derken efendim Erzurumspor’un kornerinden dönen topu en uzakta yakalayan Emrah Başsan harika bir vuruşla Ersin’e gönderiyor. Evet, sert bir top bu. Ama bostanda karpuz bile böyle tutulmaz be kardeş. Neyse, yine de canın sağ olsun.
Erzurum’da oynamak kolay değil. Hele Erzurumspor’la oynamak hiç de kolay değil. O nedenle Sergen Yalçın, Yılmaz Hoca’nın takımına karşı önlemler almaya başlıyor. Atiba-Necip, Oğuzhan- Mensah, Cenk Tosun-Gökhan Töre, Ghezzal-N’Koudou değişiklikleri peş peşe geliyor. Yüksek rakımda taze güçler.. Önce öne geçiyor Beşiktaş.
Ghezzal topu çalımlarla, ustaca sürüşlerle taşıyor. Ceza alanı dışından o usta soluyla mektup yazıyor… Sonrasında bir de N’Koudou – Gökhan Töre işbirliğinden çıkan dördüncü gol var. Aferin Gökhan’a.. İki-üç kişinin arasından ustaca sıyrılıp uzak köşeye gol atmak o kadar kolay değil.
Erzurumspor da değişikliklerle maça ortak olmaya çalıştı. İyi mücadele ettiler, kazanamadılar. Karşılarında çok güçlü bir takım vardı, biliyorlardı. Beşiktaş vites artırarak yoluna devam ediyor. 70 puana ulaştılar. Rakipleri dramatik puan kayıpları yaşarken onlar hedeften sapmıyor. Ama ah be kardeşim… Şu Cenk de sağlam dönseydi!
ALİ ECE: BEŞİKTAŞ’I ZEMİN ZORLADI
Beşiktaş’ın oyuna başlangıç A planı topa sabırlı şekilde sahip olarak total kontrol futbolu oynamak. Bu zeminde ise değil Beşiktaş, Bayern bile topa kolay kolay sahip olamaz. Zeminin yanı sıra Josef’sizlik de Beşiktaş’ın ilk 45’teki oyununu kötü etkiledi.
Özellikle 1-0 öne geçtikten sonra Beşiktaş, Josef’in kademe liderliği ve takımı doğru şekilde yerleştirmesi özelliğini çok aradı. İlk yarıda sadece Beşiktaş’ın değil sahanın en iyisi Larin’di. Daha verimli oynadığı sol öndeyken sadece usta işi bir plase ile gol perdesini açmakla kalmadı, defansif-ofansif devamlılığıyla genel oyun performansı da çok iyiydi.
Ersin’in yediği goldeki hatası büyük bir nazar boncuğu olsun, uzun süredir çok iyi oynuyordu bu kez de ikinci yarıda teknik direktörü ve takım arkadaşları Ersin’in kademesine girdiler.