Fenerbahçe’de başkan Ali Koç, basın toplantısında konuşuyor.
İşte Ali Koç’un açıklamaları…
“Aylardır sistematik bir şekilde ortaya konan 2010-2011 şampiyonluğuna dair söylemler… Zaman zaman eylemlerle muhatap oluyoruz. 30 Nisan Cumartesi günü oynanan maçta yaşananlar biz Fenerbahçeliler’in tahammül sınırlarını aşmıştır. Bir takımın 38 yıl sonra şampiyonluğu, veya herhangi bir takımın şampiyonluğu bizi ilgilendirmez. Ancak hiçbir başarı ve şampiyonluk hukuku ve kuralları çiğnemeye, başka kulüplere dil uzatma hakkını kimseye vermez. Kazanmanın da, kaybetmenin de, rekabet etmenin de bir asaleti vardır. Saygı bekliyorsanız, saygılı olmayı da bileceksiniz.”
“Cumartesi günü oynanan maçta yaşanılanlar, biz Fenerbahçelilerin tahammül sınırını aşmıştır. Bir takımın 38 yıl sonraki şampiyonluğu veya herhangi bir takımın şampiyonluğu bizi ilgilendirmez. Ancak hiçbir şampiyonluk, başka bir takıma dil uzatma hakkını vermez.”
“Sayın Cumhurbaşkanımızın, onun liderliğinde bu terör örgütüyle verilen bir mücadele var. ‘Fenerbahçe, bu sürecin en büyük mağdurlarından biri’ diyor. Cumhurbaşkanımız, Fenerbahçe’nin, bu vatanın bu örgütten kurtulması için mücadele verdiğini söylemiştir.”
“Sayın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Fenerbahçe’nin duruşundan bahsetmiştir. İçişleri Bakanımıza da teşekkür etmek gerekiyor. Şampiyonluk kutlamalarında ’38 yıl sonra gelen şampiyonluk’ ifadesini kullanarak devletimiz tarafından da bunu onaylamıştır. Kongre üyemiz olarak o görüntüler bizi üzse de…”
“Trabzonspor yöneticilerine sesleniyorum, 8 şampiyonluğunuz olduğunuz ne kadar iddia ederseniz edin, devletimizin duruşu ve mahkemelerin kararının ortak paydası, 3 Temmuz’un bir FETÖ operasyonu olduğudur. Bu gerçek, tüm mahkemelerce kanıtlanmıştır.”
“Trabzon il sınırında bize yapılan, FETÖ’nün parmağı olan, hala faili meçhul olan bir olay var! Türkiye’de bu seviyede faili meçhul olay yoktur. Siz açtığınız pankartla, bu olaya sahip çıktınız. Bu pankartı asanlar, yol verenler, bu cesareti nereden buluyorsunuz?”
“Kulüp yöneticilerinin, federasyon yetkililerinin, bundan haberdar olduğunu biliyoruz. Aynı prosedürleri biz de yaşıyoruz. Güvenlik görevlilerinin de bu durumu amirleriyle paylaşmama ihtimali yoktur! ‘Silahsız sevinin’ diyerek o pankartı oraya asmak, akıl tutulmasıdır. Söz konusu kulübün 10 yıl boyunca başvurduğu her kapıdan istisnasız reddedildiğini hatırlayalım. CAS, FIFA, İsviçre Mahkemesi… Avukatlara dünyanın parasını harcadınız. Hatta bazı avukatlar FETÖ’cü çıktı.”
“12 yaşında bir çocuğun ‘Formanı alabilir miyim?’ pankartı içeri alınmadı. Ama bu paçavra nasıl içeri alındı? İstanbul’da kurallar farklı mı? Devlet yetkilileri, Trabzon’da korkuyor mu, çekiniyor mu? Kimden çekinip, korkuyorlar?”
“Maçta ve kutlamalarda verilen görüntüler, sanki devletimizin de bu kutlamaların bir parçası gibi algılanmasına ne yazık ki sebep verdi. Çünkü başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere tarafsızlığa önem veren siyasetçiler, bürokratlar vardır.”
“Buna sebebiyet veren Sayın Bakanlarımıza sözüm olacak, herkesin olduğu gibi siyasetçilerin de bir takımı tutması normaldir. Özellikle son yıllarda Trabzonspor’u tutan bakanlarımız, milletvekillerimiz, belediye başkanları ve görevlilerin bunu açıkça göstermeleri, açıkça şampiyonluk dilemeleri, bu camianın kendini ayrıcalıklı hissetmesine sebep oluyor.”
“Hangi takımın bakanını Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe, Başakşehir maçlarında böyle gördünüz? Uzun vadede bu durum en çok Trabzonspor’a zarar verecek. Sadece Trabzon’un değil, tüm Türkiye’nin bakanları olarak, sizlerin bu pankartı nasıl karşıladığınızı merak ediyoruz. Suç teşkil eden bu pankarta neden tepki göstermediniz? Söz konusu paçavradaki aşağılık mesaj açıktır!”