Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, harcama limitlerinde ve borçların yapılandırılmasında oyun oynandığını ifade ederken anlaşmalarla alakalı, “Bu sistem 1900 bilmem kaç liralık anlaşmalara iter, gerekirse biz de yaparız ama biz yaparsak herkes ağzını açar” diye konuştu.
Fenerbahçe Üniversitesi’nin yeni dönem tanıtım gününe Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, Yüksek Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük ve yöneticiler katıldı. Tanıtımın ardından basın mensuplarına ilk olarak Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük açıklamalarda bulundu.
24 Kasım 2016 yılında üniversitenin kuruluşunu yerine getirdiklerini belirten Küçük, “Daha sonra gelişen dönemlerde kiralık bina aradık ve burayı kiraladık. Kontenjan olarak 960 almıştık. Haziran 2018 de başkanlık seçimi yapıldığı için yeni gelen yönetim üniversitenin 1 sene ötelenmesine karar verdi ve 1 senelik süre içerisinde Medicana ile işbirliği yaparak geçen sene ilk öğretim hayatına başladık. Bu sene ikinci öğretim yılımız bu sene 1200 kontenjanımız var. Bütün yükseköğretim yaşına gelen öğrencilere Fenerbahçe Üniversitesi’ni tavsiye ediyorum” dedi.
“11 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA ANLATSANIZ ANLAR”
Harcama limitleri ve yapılandırmalar hakkında konuşan Ali Koç şu ifadeleri kullandı:
“Bu sürdürülebilir bir ortam değil. İçinde bulunduğumuz duruma sadece Fenerbahçe olarak bakmamak lazım. Türk futbolu birkaç kulüp dışında bitmiş, batak durumda. Büyük kulüpler özellikle sıkıntıda ve bu öyle bir noktaya geldi ki birkaç kişinin söylediği ‘deniz bitti’ tarifini hak eden durumdayız. 2018 ocak ayında ilk toplantıda bunu dile getirdiğimde birkaç kişi bahsediyordu ama şimdi herkes bundan bahsetmekte. UEFA’nın geliştirmiş olduğu FFP netice vermedi ve bizlerde taahhütler doğrultusunda yerli FFP geliştirdik. Buradaki amaç kulüplerin rekabet edebilmesidir. Gerektiği zamanda müdahale etmektir. Ama bu kulüpler bir senede bu hale gelmediyse bunun çözümü de bir sezondan bir sezona olmaz. Bunu 11 yaşındaki çocuğa bile anlatsanız anlar”
“SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SİSTEM DEĞİL”
“Fenerbahçe finansal açıdan baktığımızda 92 milyon Euro maaş bütçesini 64’e indirdi. Yeni borç almadık. Belli bankaların borcunu indirmişiz. Aşağı yukarı 40 milyon Euro. Bunu yaparken kulübümüzün ürettiği gelirin yüzde 80’i de kulübe girmeden bankalara gittiği ortamda bu yönetim gelmiş , kendi imkanlarıyla bu gemiyi bir yere kadar yüzdürmüş. Şimdi bizim 64 milyondan 1 sezonda 18 milyona düşmemiz bekleniyor. Bunun hiçbir şekilde gerçekçi olmadığını herkes net bir şekilde görür. Hal böyleyken böyle bir beklenti içinde olunması bizlerde farklı düşüncelere itiyor. Ama bugün bir kuruş borcu olmayan, sporcularına borcu olmayan kulüpler var. Mesela onların bakıyorsunuz 150 almış, 70 almış nasıl olabilir bu. Adam 200 milyonluk transfer geliri sağlıyor ama hesaplamada bunun 3 te 1’i yazılıyor banka borcu ödemek için ama kulübün banka borcu yok. O da cezalandırılmış oluyor. Bu sistem sürdürebilir sistem değil. Mart ayı itibariyle tüm kulüplerin imza attığı 1 kulübün soğuk baktığı bir paket var. Ama ne hikmetse bunlar pek kaale alınmıyor.”
“BU SADECE BİZİ ETKİLEMİYOR”
“TFF istişare ettik dediği zaman çok yüzeysel yapıyor ve geçen seneki sistemi uygulayacağım diyor. Geçen seneden bu yana pandemi oldu ve ne kadar kombine bilet satacağız belli değil. Yayıncı kuruluş teklifler yapıyor ve teklifler vermesi gereken bedelin altında. Stat gelirlerin ne olacağı belli değil. Hal böyle iken bu sistemi uygulamak gerçeklik dışı. Bu tutumu anlamakta güçlük çekiyorum. Bu sadece bizi etkilemiyor. Neresinden bakarsanız rakamlar tutarlı değil. Fenerbahçeyi sıkıntıya sokan ikinci konu yapılandırma. Bu limitleri yapılandırma durumu belirliyor. Yapılandırma yapan kulüplerin ana parası hesaptan çıkartılıyor, biz yapmadığımız için ekleniyor. 2 sene sonra yapılandırma yapmış kulüpler ana paralarını ödemeye başlayınca eksi çıkacak. O zaman ne yapacaksınız dediğimizde ‘o zaman bakarız’ diyorlar. Biz niye imzalamadık? Yapamayacağımız için imzalamadık. Bunun ağır cezaları var. Yoksa biz istemez miyiz borcu yapılandıralım 250 milyon nakit alalım. Bankacıların da bir yere kadar söz hakkı var. Onlara da belli sınırlar çiziliyor. 5 senede bu durum dönmez. 10 senede bu durum ödenebilir. Başından böyle yapılmadı diye sorduğumuzda bize öyle dediler diyorlar. İçinde bulunduğumuz finansal durum sıkıntılı ama büyük kulüpler 10 yıllık süreçte bu borçları ödeyebilecek ekonomiye sahip.”
“AYNI GEMİDE DEĞİLMİŞİZ GİBİ…”
“Bu bir sektör ve bu sektörün oyuncularıyız biz. Nasıl diğer sektörlerde yapılandırmalar yapılıyorsa burada da yapılmalı. Burada yapılacak doğru bir yapılandırma 2-3 sene ana para faiz ödemesiz 10 yıllık bir süreçte sıcak para vererek bu iş döner. Bankacılarda bunu biliyorlar ama ne hikmetse başından bu kurguyu doğru yapamıyoruz. Biz daha hiç anlaşmadık, bırakın anlaşmayı döviz borcunu bile TL’ye çevirmeye imkan vermiyorlar. Fenerbahçe olduğu için mi imkan tanımıyorlar. Dolayısıyla biz çalıştık bazı bankalarla ve uygulanabilir modeli de geliştirdik. Bizler sonuçta bu paraları cebimize atmıyoruz. Burada bir yönetim gelmiş ben bankacı olsam Fenerbahçe yönetimini pamuklara saklar korurdum. Adamlar borçlarını düşürmüşler ve tehlikenin farkındalar diye ama aynı gemide değilmişiz gibi garip durumla karşı karşıyayız.”
“BORCU YAPANLARIN SORUNU YOK”
“Siz bir lokantasınız ve borcunuz var. Bu borcu ödemek için müşteri çekmeniz lazım. Bunu yeniden yapılandırıyorsunuz ama gıda, sebze alamazsın müşterilerden gelir sağla diyorsun. Durum aynen böyle. 64’ten 18’e inmeniz lazım diyorlar. Yeni transferi bırak elimizdeki oyuncuları sağlayamıyorsunuz. TFF’nin işi gerçekçi bir model uygulaması bankalarla beraber. Ama kulüpler çarçur eder, bütçelere uymazsa o zaman kefil olalım biz. O zaman bir geçmiş sıkıntı üreten insanlara kefil olmak durumunda kalalım. Bu borcu oluşturan kimselerin sorunu yok, sıkıntı yeni yönetimde oluyor. Dolayısıyla aklı selimin bu süreçte galip geleceğini ümit ediyoruz.”
“ORTA YOL BULUNMAK ZORUNDA”
“Burada bir oyun oynanıyor. Oyunun parçaları kim, hedefleri kim ufak ufak çıkmaya başladı. Bu sadece Fenerbahçe’nin sorunu değil 6-7 kulüp daha rahatsız. Ama dikkat edin TFF bir açıklama yapıyor açıklama yapmadan 2-3 kulübü arıyor soru soruyor. Onlar da normal diyor. Sanki tek anormal gören Fenerbahçe. Sonra kendileri açıklama yapıyorlar kararlıyız diye. Gördük kaç tane konuda kararlıydılar, geri adım attılar. Fenerbahçe olarak 64’ten 18’e inemeyiz. Dolayısıyla orta yol bulunmak zorunda. Modelin de içinde sıkıntılar var. Sıkıntılar oluştuğu zaman çözeriz diyorlar. Diğer kulüpler bizden daha çok yaygara çıkartacak 2 sene sonra ana paralar ödemeye başlayınca. Olmayacak bir şeyin altına niye imza atalım. Ne yapmamız isteniyor anlamış değilim. Varsa TFF’nin yöntemi göstersin bize. Önemli olan benim total bütçemi nereden nereye çektiğim. Sen daha benim kimi alıp satacağımı bilmiyorsun ki. Çok transfer yapıyorsunuz diyorlar. 14 oyuncunun kontratı bitmiş yapmayalım mı transfer. Bu işte çok garip yaklaşım var.”
“ARTIK DESTEĞE İHTİYACIMIZ VAR”
15 Ağustos’ta ligleri başlatacağız dediler. Hangi adam bunu düşünebilir ama bunu da düşündüler. Allah’tan 11 Eylül oldu. Anlam veremiyorum bazı şeylere. Fenerbahçe’yi böyle yalnızlığa itip yöneteceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar. Bir orta yol bulunsun. Finansal açıdan biz elimizdeki imkanlarla yaparız. Bizim artık desteğe ihtiyacımız var. Ama bunları yakaladık gösterelim bunlara derseler iş bambaşka boyutlara gider. Fenerbahçe taraftarına ve derneklerine çok teşekkür ediyorum. Kulüp hareket etmeden camiaya destek çıktılar. Fenerbahçe’nin büyüklüğünü bir kez daha gördük. İçinde bulunduğumuz ruh hali Türk futboluna yarar sağlamaz. Daha sürdürülebilir bir modele geçmek zorundayız. Taraftarımız kombineyi açıklayın diyorlar maça gitmesek bile olur diyorlar. Talimat geldi kombine yapmayın diye. Taraftar maça gitmeyecek. Ona göre maddeyi koydurursun.”
“GEREKİRSE BİZ DE YAPARIZ”
“Taraftar katkıda bulunmak istiyor. Formalarımıza müthiş bir ilgi var. İş adamları bizleri desteklemek istiyor. Öyle bir zamanki en küçük taraftardan en büyük iş adamına kadar kenetlenmesi gerekiyor. Bu sistem hileye hurdaya götürür işi. Bu sistem 1900 bilmem kaç liralık anlaşmalara iter, gerekirse biz de yaparız ama biz yaparsak herkes ağzını açar. Bu iş insanları hileye itiyor. Bu iş böyle gitmez. Taraftarımıza dikkat etmesini söylüyorum. Bizi yalnızlığa itmeye çalışıyorlar. Bu şekilde tepki koyan kulüplere hallederiz diyorlar, bizi arayan kimse yok. Burada oyun oynanıyor. Hadi bakalım nereye gidecek göreceğiz.”
Başkan Ali Koç konuşmasının son bölümünde adı İtalyan kulüpleri ile anılan Vedat Muriqi’ye herhangi bir teklif olmadığını belirtti.