ARABULUCULUK ÖNEMLİ: (Rusya-Ukrayna krizi) Türkiye’nin bu krizde yapıcı arabuluculuk rolü oynaması son derece önemlidir. Ama tek kişilik keyfi yönetim nedeniyle ülkemizin jeostratejik konumunun ve Montrö’nün sunduğu fırsatları kaçırma riski de vardır. Burada önemli olan dış politikayı iç politikaya alet etmemektir.
TOK AÇI ANLAMAZ: Millet yemeye kuru ekmek bulamıyor ama millete, akşam yatmadan, manda yoğurdunu, kestane balıyla, Medine hurmasıyla ve yulafla karıştırıp şifa niyetine nasıl yediğini anlatıyor. Tok açın halinden anlamaz. Saray da milletin halinden anlamaz.
HER AY ARTSIN: Ülkeyi mahkûm ettiğiniz bu enflasyonda, milleti hayat pahalılığına ezdirmemek için, başta asgari ücret olmak üzere, tüm maaş ve aylıkların, artık her ay, gerçekleşen enflasyon nispetinde artırılması gerekiyor.
6 PARTİNİN İŞBİRLİĞİ: Türkiye’yi içinde bulunduğu kâbustan çıkarmak zorundayız. Toplumu en geniş yelpazede temsil eden altı partimizin yaptığı güç birliği, otoriter bir yönetimi sandıkta yolcu edecek ve bu dünya demokrasi tarihinde de mümtaz örneklerden biri olacak. Artık gün, yaraları sarma, helalleşme, kucaklaşma, uzlaşma günüdür. Artık gün, hep beraber istişareyle hareket etme günüdür.
SİYASET MÜHENDİSLİĞİ: Kutuplaşmadan beslenen mevcut hükümet artık gidici olduğunu idrak etti. Bulanık suda balık avlamaya uğraşıyor. Milletimizi en geniş şekilde temsil eden 6 partimiz, demokratik ilkelere dayanan birlikteliklerini, uyum içerisinde götürmeye kararlıdır. Sarayın siyaset mühendisliğine soyunması, nafile bir çabadır. Saray ve ortağının raf ömrü artık sona ermiştir.
SOYLU’YA TEPKİ: (İçişleri Bakanı’nın, Kılıçdaroğlu’na yönelik ‘biraz dürüstsen altılı masa bildirisini hangi büyükelçiliğe düzeltmeye gönderdin açıkla’ sözü) Bu zırvanın sahibi zırvasını ispatla mükelleftir. Edep, adap kelimelerini ağzına alabilecek en son kişi bu zattır. Bu zat altındaki koltuk sallandıkça yerini korumak için en iyi bildiği işi yapıyor, senaryolar uyduruyor. Zırvada çıtayı Everest dağının tepesine çıkarıyor.