TBMM Başkanı Şentop, TBMM’deki kabulde, öğretmenlere yurdun her köşesinde verdikleri hizmetleri için teşekkür etti. Şentop, 20-25 yıl öncesinde bilgiye ulaşmanın zor olduğunu belirterek, “Kitaplar, kütüphaneler ve hatırlarsanız gazetelerin kupon karşılığı dağıttığı ansiklopediler bizim bilgiye ulaşma ve öğrenme kaynağımızdı. En önemlisi sizler yani branşlarında uzman öğretmenlerimiz, bilgiye erişim noktasında olmazsa olmazımızdı. Bugün ilkokuldan sonra hangi yaş grubu olursa olsun çocuklarımız, kendi seviyesindeki bilgiye ulaşma noktasında, bizim geçirdiğimiz öğrencilik dönemlerinden çok farklı bir zamana doğdular. Bugün 10 yaşından itibaren neredeyse bütün çocuklar, avucunun içinde dünyayı taşıyor. Elektronik cihazlar ve telefonlarla yapılacak işlemlerde aile büyüklerine onlar yardım ediyor” dedi.
‘ÖĞRETMENLİĞİN PARADİGMALARI DA DEĞİŞMEYE BAŞLADI’
Gelişen teknoloji ve hızlı değişen dünya ile birlikte öğretmenliğin paradigmalarının da değişmeye başladığına kaydeden Şentop, “Eğer öğrenci herhangi bir konuda meraklıysa öğretmeninin ona vereceği bilgiden çok daha fazlasına kolayca ulaşabiliyor. Hatta dünyanın bir ucunda henüz basımı yapılmamış kitaplara, herhangi bir platformdan satın aldığınız e-kitaplara hızlıca sahip olabiliyorsunuz. Ancak özellikle salgın döneminde, yaklaşık 1,5 yıl yapılan çevrimiçi derslerle yakinen müşahede ettik ki okullar; sadece bilgi öğrenilen yerler, öğretmenler de bilgi aktaran insanlar değil. Salgın sayesinde öğretmenliğin bildiğimiz manadan daha başka işlevlerinin öne çıktığı gerçeğini daha iyi kavradık. ‘Rehber ve rol model’ olma vasfının işte bu öne çıkan vasıfların başında gelmektedir” diye konuştu.
‘ÇOCUKLARIMIZ SİZLERİN REHBERLİĞİNE EMANETTİR’
Şentop, öğrencilerin öğretmenlerin rehberine eskisinden daha çok ihtiyaç duyacağını belirterek, şöyle konuştu:
“Branşınız ne olursa olsun yeni teknolojik gelişmeleri, yeni trendleri öğrencileriniz kadar yakından takip etmeniz gerekiyor. Öğretmenlik mesleğini icra edenlere atfedilen yaşlanmama özelliği buradan kaynaklanıyor aslında. İnsanın olduğu, hayatın olduğu her yerde varsınız. Coğrafi zorluklar, iklim şartları ne olursa olsun sizlere emanet edilen evlatlarımıza bir harf öğretebilmek için büyük bir sabır ve gayretle çalışıyorsunuz. Gözlerinizin içine bakan ya da bakmıyorsa neden bakmadığını sorgulama gereği hissettiğiniz, derdiyle dertlendiğiniz, elinizde şekillenmeyi bekleyen çocuklarımızın da şefkatli öğretmenlere ihtiyacı var. Değişen dünya şartlarında çocuklarımız, sizlerin rehberliğine emanettir.”
BAKAN ÖZER: TÜRKİYE HEDEFLERİ OLAN BİR ÜLKE
Bakan Özer de, Türkiye’nin büyük hedefleri olduğuna dikkati çekerek, “Bu hedefleri gerçekleştirmek için çocuklarımızı ve gençlerimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimiz, ülkemizi daha müreffeh bir geleceğe taşımak için olağanüstü bir gayret göstermektedir. Ne mutlu bize ki, genç bir nüfusa sahip olan ülkemiz aynı zamanda dinamik, yeniliklere ve değişime hızla adapte olabilen çok değerli bir öğretmen gücüne de sahiptir. Milli Eğitim Bakanlığı olarak bilimde, kültürde ve irfanda, sanatta ve sporda ilerleme göstermek hedefiyle yolumuza devam edeceğiz. İşte bu hedef doğrultusunda yetiştirmek istediğimiz çocuklarımızı; yüzeysel bir eğitim anlayışı yerine medeniyet çizgimize uygun bir yaklaşımla, çok yönlü düşünebilen, milli ve manevi değerlerin yanında evrensel insani değerleri de özümsemiş bireyler olarak geleceğe hazırlamak en önemli gayemizdir” ifadesini kullandı.