İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında parti gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Yeni dönem parlamento çalışmalarının, muhtemelen seçim öncesi son yıl olacağını, bu nedenle iktidarın, seçime yönelik hazırlıklarının parlamentonun gündemine geleceğini belirten İsmail Tatlıoğlu, “Türkiye’nin demokratik çizgisinin yükselmesi, refah ve huzurunun artması yönünde tekliflerin, nereden geldiğine bakmadan, kendi duruşumuza uygun bir tavır ve müzakere şekli sergileyeceğiz.” diye konuştu.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bakanların son dönemdeki açıklamalarına bakıldığında enflasyonla mücadelenin “zabıta yöntemleri” ile çözüleceğini belirten Tatlıoğlu, dünyanın terk ettiği bu yöntemlerin, Türkiye’nin derdine ilaç olmadığını ve olamayacağını savundu.
Tatlıoğlu, Merkez Bankasının faiz hamlesi nedeniyle dolarda meydana gelen artışın, Türkiye’ye döviz yükümlükleri açısından 390 milyar liraya mal olduğunu ileri sürdü.
“PARTİMİZDEKİ LİSTEYİ GÖNDERELİM DE O ÖĞRENCİLERE YER BULSUN”
“Yurt yapma faaliyetini 17-25 Aralık’tan sonra hızlandıran Sayın Erdoğan ve yönetimi, pandeminin sonuçlarını, etkilerini hiç düşünememişler ve üzerine hiç çalışmamışlar.” diyen Tatlıoğlu, salgın döneminde ekonomik nedenlerle yüzlerce özel yurdun kapandığını, yurt sorununun temel nedeninin de bu olduğunu öne sürdü.
Erdoğan’ın yurtlarla ilgili muhalefetin iddialarını yalanladığını hatırlatan Tatlıoğlu, “Bizim partimizdeki listeyi gönderelim de o öğrencilere yer bulsun.” dedi.
İYİ Parti’li Tatlıoğlu, yurt sorunuyla baş başa bırakmanın öğrencilere zulüm olduğunu dile getirdi.
“SİPARİŞ LİSTESİNİN KONUŞULMASI VE GÜNDEME GETİRİLMESİ ACIDIR”
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyaretine işaret eden Tatlıoğlu, “ABD dönüşü, Putin ile görüşme öncesi bir sipariş listesi hazırlandığını görüyoruz. Bu, gerçekten bir ülke için kırıcıdır. Bir başka ülkenin devlet başkanı ile görüşme öncesi sipariş listesinin konuşulması ve gündeme getirilmesi acıdır.” görüşünü paylaştı.
Türkiye’nin meselesinin, “Cumhurbaşkanı kim olacak?” meselesi olmadığını ifade eden Tatlıoğlu, “Türkiye siyaseti, kilitlendiği noktadan, ‘Önümüzdeki dönem cumhurbaşkanı kim olacak?’ sorusu etrafına hapsolunmuşluktan kurtulacaktır, kurtulmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
“CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINI DIŞARIDA BIRAKMIŞTIR”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda, “Ben aday değilim, ben başbakanlığa adayım” sözlerinin sorulması üzerine Tatlıoğlu, Akşener’in bu açıklamasının, “siyaseti hapsolduğu noktadan çıkarma gayreti olduğunu” söyledi.
Türkiye’nin, enerjisini, “Cumhurbaşkanı kim seçilecek ve tek adam kim olacak?” sorusu etrafında harcamaması ve bu kilidi kırması gerektiğini belirten Tatlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Genel Başkan, bu kilidi kırmıştır. Temel olarak gelecek seçim, bir cumhurbaşkanlığı yarışı olmayacaktır. Önümüzdeki seçim, tek adam sistemiyle devam etmek veya Türkiye’yi refah ve huzur iklimine kavuşturacak iyileşmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem arasında bir tercih olacaktır. O nedenle Sayın Genel Başkan, tek adam tasfiyesini, bütün önceliklerin önüne koymuştur. Bu noktada kendi adına çok da yakın olduğu cumhurbaşkanlığı makamını, mevkiini dışarıda bırakmıştır. Çünkü ‘Başbakan olacağım’, ‘Cumhurbaşkanı olacağım’ demekten daha ileri, daha fonksiyonel, daha pozitif bir iddiadır. ‘Başbakan olacağım’ demek, ‘Sistemi değiştireceğiz’ demektir. Yani ‘Tek adam sistemini tasfiye edeceğiz’ demektir. ‘Partimizi iktidara taşıyacağız’ demektir. Bunlar cumhurbaşkanı olmaktan daha ileri bir iddiadır ve daha pozitiftir.”
Millet İttifakı olarak ortak bir cumhurbaşkanı adayı olmasını arzu ettiklerini kaydeden Tatlıoğlu, “Bu profile uygun çok sayıda değerli ve birikimli insanımız mevcuttur.” ifadesini kullandı.