Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle; Antalya Diplomasi Forumu’nun bu ilk buluşmasında sizlerle bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum. Akdeniz’in incisi bu güzel şehrimiz Antalya’ya hoşgeldiniz diyorum. Forumu teşrifleriniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Dünyanın ve bölgemizin sorunlarını konuşmak ve bunlara çözüm üretmek için buradayız. Forum’a Antalya’nın ev sahipliği yapması tesadüf değildir.
Tıpkı Akdeniz gibi Antalya da farklı kültürlerin ortak yurdudur. Her inançtan insanı barış içinde yaşatan Antalya’mız diplomasinin de merkezinde yer almıştır. Bugün ilkini icra ettiğimiz forum ile şehrimizin bu özelliğine yeni bir boyut daha kazandırmış oluyoruz. Buradan vereceğimiz dostluk, diyalog ve iş birliği mesajları tüm dünyaya dalga dalga yayılacaktır. Geçen sene başlattığımız bu program sayesinde 2020 yılında 16 milyon turisti sıkıntısız bir şekilde ülkemizde ağırladık. 2021 senesinde sistemin kapsamını daha da genişleterek.
Misafirlerimizin ülkemizin her köşesinde tatilini yapabilmesini sağladık. Diplomasi insanlığın toplu halde yaşamaya başladığı dönem başlayan bir alandır. Savaş ve barış güçleri arasındaki dengeyi oluşturan diplomasi önleyicilik vasfıyla önemini sürekli artırmıştır.
Bugün diplomasi deyince sadece devlet ve hükümet yetkilileri arasında kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerden bahsetmiyoruz. Çok geniş bir yelpazede yürütülen çalışmaları da kastediyoruz. Dijital diplomasi de yine bu dönemin kazanımlarından biridir. Diplomasinin alanının bu kadar genişlemesi gerilimlerin azaltılmasında insanlığa büyük fırsatlar sunuyor. Diplomasi sanatının önümüze açtığı yeni kulvarlara olan ihtiyacımız artıyor. Dönem sorunların suhuletle çözümünde diplomasiyi, diplomasinin inceliklerini dışlama değil daha fazla devreye alma dönemidir.
“BMGK, 100 GÜN SONRA ÖNLEM ALABİLİD”
Karşı karşıya olduğumuz tehditlerin büyüklüğü uluslararası alanda iş birliğini zaruri kılıyor. Salgın sürecinde hepimiz bu ihtiyacı bir kez daha hissettik. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, dünyanın en büyük salgınına ancak 100 gün sonra önlem alabildi. Milyarlarca insanın yükü sadece dayanışma ile hafifleyecekken, Asyalı, Afrikalı kardeşlerimiz kaderine terk edildi.
Salgın sürecinde Türkiye olarak dost kötü günde çağırılmadan gidendir inancıyla dünyanın dört bir yanındaki dostlarımızın imdadına koşmaya çalıştık. 158 ülkeye ve 12 uluslararası kuruluşa sağlık malzemesi gönderdik. Aşı milliyetçiliğine fırsat verilmemesi önemlidir. Yıl sonundan önce bitirmeyi planladığımız yerli aşı çalışmalarımızı insan ve evrensel bir odakla sürdürüyoruz. Yerli aşımızı inşallah tüm insanlıkla paylaşacağız.