Antalya’da bir otelde düzenlenen programda konuşan Sinan Oğan, 14 Mayıs öncesinde Antalya programını iptal ettiklerini, o gün kendileri için oy istemeye gelmeyi planladıkları kente bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için oy istemeye geldiğini belirtti.
Erdoğan’ı destekleme kararı vermeden önce Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’yla da görüşme gerçekleştirdiğini hatırlatan Oğan, Kılıçdaroğlu’na, “Türkiye’nin içinden geçtiği hassas süreci görüyorsunuz. Etrafımızda yaşananları görüyorsunuz. Mevcut geçilmiş olan sistemde cumhurbaşkanlığı ile parlamentonun aynı ittifakta olmasının önemini de biliyorsunuz. Siz eğer bizim desteğimizle yarın seçilirseniz parlamento çoğunluğunu elde edememiş bir cumhurbaşkanı olarak ülkeyi nasıl yöneteceksiniz?” diye sorduğunu dile getirdi.
Oğan, bu sorusuna cevap alamadığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Nitekim 21 yıl bir iktidarı yorar, yıpratır. Muhalefete de büyük bir imkan sunar. Karşınızda 21 yıldır sürekli iktidar olan birinin olması muhalefet için büyük bir avantajdır aslında. Siz herkesi toplamışsınız. Birbiriyle çok farklı tellerden çalan insanları bir araya toplamışsınız. Oy oranına bakmadan Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı, bakanlıklar vermişsiniz bol keseden milletvekillerini dağıtmışınız. Günün sonunda ise parlamento çoğunluğunu alamamışsınız, dersinize çalışmamışsınız. Millet size güvenmemiş, size güvenmediği için parlamentoyu teslim etmemiş. Siz gelmişsiniz milletin meclisinin güvenini alamamış birisi olarak bana, ‘bana destek olun’ diyorsunuz. Sen milletten güven alamamışsın ki ne destek olacağız sana. Bizim istikrar vurgumuzun temelinde yatan sebep buydu.”
“KARARIMDA İNCE, AKŞENER VE BİZE YAPILANLARIN ETKİSİ VAR”
Oğan, “Burada ilk defa açıklıyorum. Bu kararı almamızda seçim öncesi Sayın Meral Akşener’e, Sayın Muharrem İnce’ye ve bize yapılanlar ile bugün bize yapılanların çok büyük etkisi var. Demokrasi bunlar için sadece laftan ibarettir. Bir değişik linç kültürü geliştirmişler. FETÖ vari usullerle bu linç kültürüyle, dedikleri şu ‘çekilin’. Herkes çekilsin. Utanmasalar ‘Sayın Erdoğan sen de çekil ancak öyle seçimi kazanacağız’ diyecekler. Bu linç kültürünün karşısında durmam gerektiğine inandım. Sosyal medyada geliştirdikleri linç kültürüyle insanların şeref ve haysiyetiyle oynayan bir kitleyle yan yana olmam söz konusu olamazdı.”
Sinan Oğan, seçimlere kararlı şekilde çıkarak mücadelelerini verdiklerini bildirerek, “Biz tabanımızla arkadaşlarımızla istişare ettik ve en doğru kararın Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklemek olduğunu gördük. İnanıyoruz ki bizimle beraber Türk milliyetçileri ve Atatürkçüler de bu doğru kararı destekleyeceklerdir. Peki biz Karabağ’ı değil de Kandil’i mi destekleseydik? Karabağ’da Türkiye’nin vermiş olduğu mücadeleye ‘Türkiye oraya cihatçıları gönderiyor’ diyenleri mi destekleyecektik? Ahıskalı kardeşlerimizin olduğu yerde olmayıp da HDP’lilerin olduğu yerde mi olacaktık? Türk dünyasının olduğu yerde olmayıp da kendilerine farklı dünyalar kurmaya çalışanların yanında mı olacaktık?” diye konuştu.
“ORADA SADECE HDP YOK”
Kılıçdaroğlu’nun görüşmelerinde kendilerine bir takım önerilerde bulunduğunun altını çizen Oğan, şunları kaydetti:
Hem HDP’nin desteğine ihtiyaç duyup, hem PKK ile etkili mücadele sözü bir arada durmadı, eğreti durdu orada. Bizim bu kararı vermemizdeki en büyük sebeplerden birisi de buydu. Biz her türlü terör örgütüne karşı istikrarlı bir mücadele ilkemizi ortaya koyduk. Sayın Cumhurbaşkanımız da bunu konuştuğumuzda ‘Zaten biz her türlü terör örgütü ile mücadele ediyoruz, etkili ve istikrarlı mücadeleyi sizler de bize katıldıktan sonra devam edeceğiz.’ dedi. Anayasa’nın ilk 4 maddesi için ‘Tabii ki. Bizim kırmızı çizgimiz.’ dedi. Madde 66. Bunu dediğimde Erdoğan, şaşırdı ve ‘Nasıl yani? Bizim bununla ilgili derdimiz yok ki.’ dedi. ‘Sayın başkanım sizin yok ama Ali Babacan’ın bununla ilgili derdi var. Biz koyalım ki el alem görsün’ dedim. Millet İttifakı’ndaki Babacan’ın madde 66 ile derdi var. Anayasa’dan Türklük tanımını çıkartanlarla nasıl yan yana duracaktık. Mesele sadece orada HDP yok ki HDP kafasında başkaları da var.”