Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı ve Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, İstanbul’da AKP’li Beyoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Beyoğlu Sohbetleri Türkiye Yüzyılı Buluşmaları’ programına katıldı.
Pera Palas’ta gerçekleştirilen etkinliğe dini kanaat önderleri, milletvekilleri, başkonsoloslar, rektörler, gazeteciler, sanatçılar, siyasi partilerin ilçe temsilcileri ve çok sayıda farklı meslek gruplarından kişiler katıldı.
İHA, SİHA ve yeni nesil savaş teknolojileriyle ilgili konuşan Bayraktar, “Başından beri hayalini kurduğumuz aslında Kızılelma’ydı. Kızılelma bizim ürettiğimiz, geliştirdiğimiz son platform, ondan sonra uzay çalışmaları başlıyor. Onunla alakalı da henüz iddialı konuşmak erken ama 5-10 seneye ciddi şeyler olması için gayret ediyoruz. Biz hayatımızı bu konulara vakfettik. Bütün birikimimizi, kaynağımızı, ne imkanımız varsa hepsini ülkemizin ve insanlığın faydasına ve teknoloji geliştirmeye adadık. O yüzden bizim maksadımız savunma sanayisinde ülkemizin gösterdiği başarıyı tüm diğer sivil alanlara yaymak. Milli teknoloji hamlesi Kızılelma da bir anlamda budur çünkü ancak bu olursa ülkemiz medeniyetler yarışında hak ettiği yere ancak o şekilde gelir” dedi.
“RUSYA-UKRAYNA SAVAŞINDA EN DOĞRU TERCİHİ YAPTIK”
Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna ile Türkiye arasındaki savunma sanayisindeki ilişkilerin devam etmesi kararında nasıl bir yol izlendiğiyle ilgili sorulan soru üzerine Ukrayna ile çalışmaya 2016 yılında başladıklarını söyleyen Bayraktar sözlerine şöyle devam etti:
“Tam tarihini hatırlamamakla birlikte sanırım 2019’da teslimatlara başladık. Dünyada SİHA geliştirilen çok az sayıda ülke var ve Bayraktar’da onlardan bir tanesi. Teslimatlara başladıktan sonra savaş çıktı. Ukrayna Rusya’yı işgal etmedi, Rusya Ukrayna’yı işgal etti. Açıkçası bunun hukuki ve insani açıdan baktığımızda meşru olduğunu değerlendirmiyoruz. Bizim taahhütlerimiz var ve savaş çıkmış ama imzalar atılmış. Bir taraf çok daha güçlü, siz vermeyeceğim dediğinizde bir kere taahhütünü yerine getirmeyerek taraf tutmuş oluyorsunuz. Bizim açımızdan bakacak olursak, bu kadar yol arkadaşlığı yapmışsın, müessese ve şahsi olarak baktığınızda kaypaklık yapmış oluyorsunuz. Dolayısıyla bizler için bedeli ne olursa olsun dosdoğru durmak, mücadelenin kendisi açısından da en doğru tutum olacağından burada prensipler ve mevcut konjonktür uyarınca en doğru tercihi yaptığımızı düşünüyorum. Bunun dışında bir şey yapacak olsaydık açıkçası ahlaki bir seçim olmayacaktı.”
“İTTİFAKIN ADAYI ÇOK UZUN ZAMANDIR BELLİ”
Bayraktar, “Cumhur ittifakının adayı siz mi olacaksınız?” sorusu üzerine ise “Galiba şu anda böyle bir tevatür dönüyor. İnsanoğlunun hayal gücünün sınırlarına kimse gem vurmak istemez. Elbette insanoğlu doğası gereği yaratıcı bir varlık. İşte hayalleriyle birlikte değişik fanteziler de üretebiliyor. Ama benim söyleyebileceklerim bunlar tevatürden ibaret. Cumhur İttifakı’nın adayı bildiğim kadarıyla çok uzun zamandır belli. Ben de siyasette değilim yani. Niye böyle… Bir taraftan bana çok kızıyorlar. ‘Niye siyasete giriyorsun?’ diye. Girmiyoruz ki. Atılan iftiraya cevap veriyoruz. Bir taraftan da ‘illa gel’, ya niye geleyim. Yani işimi yapamıyor muyum onunla alakalı bir şikayet mi var? Genelde herkes memnun” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet