Ataşehir’de aralarında Haldun Dormen, Metin Akpınar, Cahit Berkay, Halil Ergün, Ayşe Kulin, Erdal Erzincan, Ezel Akay, Harun Tekin, Mert Fırat’ın da olduğu çok sayıda sanatçının katılımıyla düzenlenen “Türkiye Kültür Stratejisi Forumu 21”de konuşan Kılıçdaroğlu, sanat insanlarının önünde sanatı ve kültürü konuşmanın çok zor olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, “Çünkü siz bu işin öznesisiniz, biz biraz dışındayız. Biz sizi izliyoruz, eleştirilerinizi dikkate alıyoruz. Siz dünyayı bizden daha iyi sorguluyorsunuz ve daha güçlüsünüz” diye konuştu.
Panele katılanların yapacağı katkının kendileri için çok değerli olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Bu katkılardan yararlanarak iktidara geldiğimizde ki inşallah geleceğiz, o zaman sağlıklı bir sanat ve kültür politikası oluşturmak zorundayız” dedi. Sanatın ve kültürün olmadığı bir ülkenin çöl olacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, saz çalanın, tiyatroda rolünü yapanın, piyano çalanın, resim yapanın, sinemanın bir bölümünde çalışanın da sözü olmasını, nasıl bir sanat dünyasının beklenildiğinin kendilerine yansıtılmasını istediklerini söyledi.
“Sanat ve kültür açısından çölleşen bir Türkiye’yi güzel bir vaha haline getirmek, bir kültür ve sanat dünyası inşa etmek istediklerini” dile getiren Kılıçdaroğlu, sanatçılar yol gösterdiğinde kendilerinin bunun gereğini yapacaklarını ifade etti.
Kılıçdaroğlu, müziğin, resmin yasaklandığı baskıcı yönetimlere direnen sanatçıların olmasının toplumların nefes almasına imkan verdiğini kaydetti.
Konuşmanın ardından “Türkiye’de Kültür Sanatın Sorunları ve İkinci Yüzyıla Doğru Bizi Bekleyenler” konulu panel gerçekleşti.
‘3600’ü ilk ben dillendirdim’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, forum sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, “İktidar kimsenin tekelinde değildir. Orada oturuyorsa halkın, milletin sayesinde oturuyor… Eğer demokrasi kültürü bu kadar geriye gitmişse bir kişinin zaten o kişinin Türkiye’yi yönetemeyeceği açıktır. Nitekim de yönetilmiyor. Türkiye savruluyor, maalesef” dedi.
“Sarayda 4-5 yerden aylık alanların hepsinin durumu iyi, çünkü Erdoğan, sadece onları görüyor, pazarda alışveriş yapan memuru, işçiyi, emekliyi, ev hanımını görmüyor” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Saray ayrı Türkiye ayrı. Bu ayrımı Erdoğan’ın çok net görmesi lazım. Aynı zamanda 3600 ek göstergeyi ilk dillendiren benim. Erdoğan, hazırladığı seçim bildirgesinde 3600 ek göstergeyi vereceğini ifade etti. Ancak yıl 2018’di. Hala 3600 ek göstergeyi getirmiyor. Kaç yıl oldu neden getirmiyor? Ben söke söke 3600 ek göstergeyi getirteceğim. Erdoğan, getirmeye mecbur olacak. Getirmezse biz getireceğiz.” Kara kışla birlikte vatandaşların da kara kış ekonomisini yaşayacaklarını, elektrik, su, doğal gaz parasını ödeyemeyecek duruma geleceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Erdoğan’ın il başkanları toplantısında toz pembe tabloyu bir tarafa bırakarak, gerçeği görmeye başladı. ‘Efendim dünyada her şeyi çok kötüye gidiyor. Dolayısıyla bizde de kötüye gidecek.’ Şimdi bunun altyapısını oluşturmaya çalışıyor” iddiasında bulundu.