CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (SADAT) adına avukat A. Üsame Ceran ve avukat Enes Malik Saran tarafından 1 milyon TL’lik tazminat davası açıldı. Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunulan dilekçede davacı SADAT yer alırken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise davalı olarak yer aldı.
“MÜVEKKİL ŞİRKETİN KİŞİLİK HAKKINA SALDIRI GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR”
Dilekçede, “Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından 13 Mayıs 2022 tarihinde 70’e yakın milletvekili ile birlikte toplamda 150’ye yakın partili ile müvekkil şirketin merkezine gidilerek, çok ağır ithamlarda bulunmak suretiyle müvekkil şirketin kişilik hakkına saldırı gerçekleştirilmiştir” denildi.
Dilekçede, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun beraberinde getirdiği onlarca siyasi parti üyesi ve milletvekilli ile ‘sözde ziyaret amacı’ güderek yaptığı eylemin, şirketin ticari itibarına ve saygınlığına yönelik bir itibar suikastından farkı olmadığı” ileri sürüldü. Dilekçenin devamında “Davalı tarafın, davetsiz bir şekilde özel bir şirket olan müvekkil şirket merkezine gelerek görüşme talep etmesi ve müvekkil şirket kapılarını zorlayarak içeri girmeye çalışması üzerine davalının provokatif yaklaşımının müvekkil nezdinde kabul görmemesi sonucunda müvekkil şirkete karşı kullandığı ifadeler ile asıl amacının ziyaret olmadığı ve davalının başından itibaren müvekkil şirketi karalama amacı güttüğü açıkça anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı.
KILIÇDAROĞLU’NUN SÖZLERİ
Davalı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye asla paramiliter kuruluşlara, kurumlara teslim edilmeyecektir. Şu anda önünde bulunduğumuz SADAT bir paramiliter kuruluştur. Bu kuruluşun hedefleri arasında gayri nizami harp eğitimi var. Burası aynı zamanda terörist yetiştiren de bir kuruluş” ifadelerine de dilekçede yer verildi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlara da yer verilen dilekçede “Müvekkil şirkete yönelik Twitter paylaşımları ile, müvekkilin paramiliter bir kuruluş olduğunu ve işlerinin suikastçı, provokatör ve terörist yetiştirmek olduğunu, paramiliter bir artık olduğunu ve her türlü pis işlere karışan zorba olduğunu iddia etmiştir” denildi.
DİLEKÇEDE AĞIR İTHAMLARA HER KONUŞMASINDA YER VERİLDİĞİ BELİRTİLDİ
Davalı taraf olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde CHP Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada “SADAT ideolojik bir zırh tanımlamış kendisine. Karşımızda kendi uydurdukları din zırhına bürünmüş bir yapı vardır” cümleleri dilekçede aktarılarak Kılıçdaroğlu’nun ithamlarına her konuşmasında yer verdiği belirtildi.
“HUKUKUN BİR GEREĞİDİR”
Dilekçede “Davalı taraf, gerçek olmayan ve haksız iddialarını davanın açıldığı tarihe kadar geçen süreçte katıldığı her programda, resmi Twitter hesabında paylaşmaktan çekinmemiştir. Müvekkil şirket, davalı tarafından kendisine itibar eden milyonlarca seçmenine çok tehlikeli bir örgüt olarak tanıtılmaktadır. Bu halde müvekkilin yalnızca ticari itibarının zedelendiğini ifade etmek yapılan haksız saldırının yanında yetersiz bir ifade olarak kalacaktır. Müvekkil şirketin yöneticilerinin de, kişilik hakkı, saygınlığı, itibarı yok edilmeye çalışılmaktadır. Keza davalı, müvekkile yönelik ısrarlı ve sistematik saldırılarıyla müvekkil şirket çalışanlarını da adeta hedef göstermektedir. Davalının yaklaşık 1 aydır her konuşmasında müvekkil şirketten bahsederek karalamalarına devam etmesi bu hususu açıkça ortaya koymaktadır. Yargılamanın ivedilikle yapılması, davalının haksız iddialarını ispatlayamaması durumunda tazminata mahkum edilmesi, hukukun bir gereğidir” ifadeleri kullanıldı.
SADAT’ın Türk siyasetinin bir aktörü olmadığı belirtilen dilekçede “Müvekkil şirket, Türk Ticaret Kanunu’na göre faaliyet gösteren bir şirkettir. Bir politikacının politik çıkarları için bir şirketi karalamasını hukuk düzeni korumaz” ifadeleri de kullanıldı. Dilekçede Kemal Kılıçdaroğlu’ndan 1 milyon TL manevi tazminatın yasal faizi ile tahsil edilerek SADAT’a verilmesi talep edildi. Dava Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek.