CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlediği ‘İkinci Yüzyılda Eğitim Hakkı Çalıştayı’nda konuştu. Kılıçdaroğlu, eğitime yeteri kadar önem verilmediğini söyleyerek, “Bir yüzyılı bitirirken istedik ki eğitim sorununu da büyük ölçüde aşmış olalım. Çocuklarımızı yeri geldi denek olarak kullandık. Bunu yaparken de eğitimcileri dinlemedik. Oturduk masamızın başına kararını biz verdik. 4+4+4 sisteminin teklifini sunanların hiçbiri eğitimci değil. Avukat, maliyeci var, hiçbiri eğitimci değil. Bugünkü tablo hepimizin yüreğini burkan bir tablo” dedi.
‘ÖĞRETMENLER İÇİN ÖZEL BİR MESLEK KANUNU ÇIKARILMALIDIR’
Kılıçdaroğlu, eğitimin öznesini öğretmenlerin oluşturduğunu ve öğretmeni toplumun en saygın konumuna getirmek zorunda olunduğunu bildirerek şöyle konuştu:
“Öğretmeni 657 cenderesinden çıkarıp farklı yere oturtmamız lazım. Öğretmenler için özel bir meslek kanunun çıkarılmalıdır. Bu yasanın içine mutlaka 3600 ek gösterge verilmesi lazım öğretmene. Çalışırken itibarlı saydığımız bir öğretmen emekli olduğu zaman başka bir yere itilmemelidir. Toplumun yine saygın bir kişisi olmalıdır. 3600 ek gösterge vererek onu toplumun ne kadar sayıp sevdiğini hissettirmeliyiz. 24 Kasım’da birer maaş ikramiye vermeliyiz. Bir maaş ikramiye büyük değil ama şu anlama geliyor; ben bu devlete vergi veriyorum ama verdiğim vergiden öğretmene ayrıcalık sağlamak istiyorum. Öğretmenler de kendilerini eğitmek zorundalar. Kendi içinde hizmet içi eğitimle sürekli yenilemeli ve çocuklara yeni bilgileri aktarmalılar. Bu yapıldığı taktirde meslek kanunuyla birlikte mali hakları düzelmiş toplumda itibarı olan bir öğretmeni hep beraber kucaklamış olacağız.”
‘HER YERDE MANTAR GİBİ ÖĞRETMEN YETİŞTİREN OKULLAR’
Kılıçdaroğlu sözleşmeli öğretmenliğin temel bir sorun olduğunu bildirerek, şöyle konuştu:
“Bunların tamamının değişmesi lazım. Tümünün kadrolu olması lazım. Atama bekleyen öğretmeler yüz binlerce. Ekonomi biliminin temel özelliği sınırsız ihtiyaçlarla sınırlı kaynakları denge içinde tutabilmektir. Bunu yapabilirseniz ülkeyi hızla kalkındırırsınız. Her yerde mantar gibi öğretmen yetiştiren okullar, üniversiteler. Plansız ve programsız. İstanbul’da çöp toplayan gençlerle buluştuğumda biyoloji bölümünden mezun atama bekleyen öğretmen çöp toplayarak çocuklarına baktığını söyledi. Bu tabloyu siyaset kurumu sindirebilecek mi? Mezun öğretmenin çalışacağı yer yok. Bu, kaynakların verimli kullanılmadığını ve savurganca harcandığını gösterir. Öğretmen yetiştirmenin sağlıklı bir planlamasının yapılması gerekir.”
‘EĞİTİME AYRILAN BÜTÇEDE SORUNLARIMIZ VAR’
Kılıçdaroğlu, her okulun ayrı bir bütçesinin olması gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Bütçe tartışılırken öğrenciler orada olsun ve tartışabilsinler. Düşüncelerini açıklayabilsinler. Madem demokrasi okuldan başlayacak o zaman okul bütçesi üzerinden biz kaynakların nasıl verimli kullanılmasını öğretebiliriz. Eğitime ayrılan bütçede hala sorunlarımız var. Hala ikili eğitim var. Hala birleştirilmiş sınıflar, EBA’ya ulaşamayan yüz binlerce evladımız var. Meslek liselerine kadar yeterince talep yok. Eğitim süreci içinde aynı zamanda üretim zincirini de görmek istiyorsa öğrenci, bütün organize sanayi bölgelerinde, teknoloji liseleri kurmak istiyoruz. Bunlar yatılı da olabilir. 6 veya 7 yıllık öğretmenler karar verecek. Belli sınıftan sonra okuduğu bölümün iz düşüşü olan fabrikaya gidecek. Buna benzer pek çok alan var. Belli bir süre sonra buralara staja gidecek. Eğer çocuk teknoloji lisesini bitirdiğinde üniversiteye gitmek istiyorsa iz düşümü olan fakülteye artı puanla gitsin.”
‘İKTİDARIMIZDA YURT SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ’
Kılıçdaroğlu, Türkiye’yi büyütmenin yolu ve ana ekseninin eğitim olduğunu belirterek “Atama bekleyen öğretmen var. Taşımalı sistem sorun yaratıyor. Benim öğrendiğim arkadaşlarımın bana aktardığı önümüzdeki ciddi tehlikelerden biri gençlerde uyuşturucu bağımlılığı. İstanbul’da iki mahallede araştırma yaptık. Araştırmada anneler ‘eğer oğlum veya kızım akşam eve geldiğinde telefonu yoksa, sattı bir şey mi aldı’ diye düşünüyorlar. Çocuğunun uyuşturucu kullandığını kimseye demiyor. Her okulda güvenlik görevlisi istiyor aileler. Yurt sorunu çözülemedi. Bütün hocalarıma söz veriyorum; yurt sorununu iktidarımızda 1 yıl içinde çözeceğiz. 1’er, 3’er kişilik odalar her türlü imkan sağlanacak. Türkiye’nin kurtuluşu buradan eğitimden geçiyor” diye konuştu.