Memleket Partisi Genel Başkan Vekili ve Parti Sözcüsü Prof. Dr. Gaye Usluer, partisinin Merkez Yürütme Kurulu Toplantısı devam ederken basın açıklaması gerçekleştirdi. Usluer, son verilere bakıldığından asgari ücretin en az yüzde 60 artırılması gerektiğini dile getirdi. İktidarın uyguladığı ekonomi modelinin seçim ekonomisi modeli olduğunu dile getiren Usluer, TÜİK verilerine itiraz etme yerinin ise “Sarayın” önü olduğunu söyledi.
“TÜM PARTİLERİ SAMİMİYETE DAVET EDİYORUM”
5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nü hatırlatarak konuşmasına başlayan Usluer, “Meclisteki tüm siyasi partileri samimiyete davet ediyoruz. Siyasette kadın temsiliyetinin artması için yasa değişikliğine gerek yok. Partilerin anayasası tüzükleridir. Türkiye için demokrasi istiyorsanız önce kendi siyaset alanınızı demokratikleştirin. Temsilde kadın erkek eşitliği için yasa değişikliğine gerek yok. Tüzüğünüzü değiştirin. Eşit temsili sağlayın” dedi.
“TEMSİLİ DEĞİL KATILIMCI DEMOKRASİ İSTİYORUZ”
Kadın örgütlerinin temsilde eşitlik taleplerini dile getiren Usluer, “Kadın örgütleri ‘temsilde eşitlik yoksa size oy yok’ diyorlar. Kota istemiyoruz. Kadın kolları istemiyoruz. Temsili değil, katılımcı demokrasi istiyoruz. Memleket Partisi tüzüğünde belirtildiği şekilde seçimlerde kadın erkek eşit temsiliyet, eşit fırsat ve fermuar yöntemi uygulanacak. Bütün siyasi partilere bize katılmaları çağrısını yapıyoruz” diye konuştu.
“5 YAŞ OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİ ZORUNLU VE ÜCRETSİZ OLSUN”
20. Eğitim Şurası kararlarını eleştiren Usluer, “19 yılda en çok bakan değişikliği yapılan MEB şurasında 128 tavsiye kararı alındı. 5 yaş okul öncesi eğitim zorunlu ve ücretsiz olsun önerisi kabul edilmedi. Buna karşın hükümetin sesi bir sendikanın 4-6 yaş çocuklar için okul öncesinde din dersi eğitimi konulması kabul edildi. Oysa pedagoglar tarafından önerildiği şekilde bu yaş grubunda din eğitimi aile içinde verilmelidir. 8-9 yaşından itibaren ise ahlak, etik kavramlarıyla birlikte; doğrular, yanlışlar, iyi insan olmak, çevreye duyarlı olmak öğretileri verilmelidir” dedi.
“AKP EĞİTİMİ EŞİTSİZ, GERİCİ VE PİYASACI YAPTI”
“AKP eğitimi eşitsiz, gerici ve piyasacı yaptı.” diyerek sözlerine devam Usluer, “Nitelikli, bilimsel ve laik eğitim satın alınan metaya dönüştürüldü. Demokrasinin yeniden inşasına eğitimden başlayacağız” diye konuştu.
“TÜİK VERİLERİNE İTİRAZ ETME YERİ SARAYIN ÖNÜDÜR”
TÜİK verilerine itiraz etmenin yerinin sarayın önü olduğunu dile getiren Usluer, “Geçen haftaki basın toplantımızda TÜİK’in son enflasyon açıklamasını yüzde 19. Buna karşın bağımsız araştırma grubu ENAG’ın enflasyon açıklamasının yüzde 36.2 olduğunu açıklamıştık. Hafta sonuna doğru TÜİK kasım ayı enflasyonunu yüzde 21.31, ENAG ise yüzde 58.65 olarak açıkladı. TÜİK verilerine itiraz etmeli miyiz? Etmeliyiz. Ancak bunun yeri TÜİK’te ısmarlama iş yapan liyakatsizler ve TÜİK binasının önü değil, sarayın önüdür. Genel başkanların muhatapları, emir kulu bürokratlar değil; doğrudan rejimin tek patronudur” diye konuştu.
“ASGARİ ÜCRET EN AZ YÜZDE 60 ARTMALIDIR”
Tüm ürünlere yüzde 50 oranında zam geldiğini vurgulayan Usluer, “Bütün marketlerde etiket değiştirme görevlileri oluşturuldu. Mal yerinde duruyor. Durduğu yerde etiketi, yani fiyatı değiştiriliyor. Bir yandan da asgari ücret tespit komisyonu mış gibi yaparak toplanıyor. Asgari ücret en az yüzde 50 oranında artırılmalıdır demiştik. Bu haftanın verilerine bakarak diyoruz ki; 50 değil, en az yüzde 60 artırılmalıdır. İlave olarak diyoruz ki; asgari ücret yıl boyunca aylık enflasyon verilerine endekslenerek yükseltilmelidir. Cumhurbaşkanı ‘faiz sebep, enflasyon sonuçtur.’ demeye devam ediyor. O konuştukça kur yükseliyor. Türk lirası değersizleşiyor. Sussa ekonomi düzelir mi? Düzelmez. Çare; bu iktidar değişecek” dedi.
“ÇİN MODELİ BENZETMESİ TAM BİR SKANDAL”
Ekonomi politikaları üzerinden iktidarı eleştiren Usluer, “Cumhurbaşkanı diyor ki “Faizi bilerek düşürüyoruz. Çin Ekonomi modelini uygulayacağız.”. İktidarın yeni uydurduğu ekonomi modelini ÇİN modeline benzetmesi tam bir skandal. Çin bugün yüksek teknoloji ve katma değeri yüksek ürünler, marka üretebilen birkaç ülkeden birisi. Çin’de asgari ücret 403 dolar civarında. Türkiye’de asgari ücret 220 dolara inmiş durumda. Çin’in ARGE harcaması 500 milyar dolar. Sen ARGE’ye diyanete ayırdığın bütçe kadar; 12-16 milyar dolar ayırıyorsan… Çin 1978’de ekonomik reform yaparken yaygın kamulaştırmaya gitti. Türkiye’de kamunun bütün sektörleri özelleştirildi. Çin 1978’de ekonomik reform yaparken olağanüstü istihdam yaratarak büyüdü. Türkiye ise istihdamda daralıyor. İstihdam yaratılamıyor. Kendi nüfusunu istihdam edemezken, genç ve mülteci nüfus ile büyüme olabilir mi?” diye konuştu.
“İZLENEN MODEL SEÇİM EKONOMİSİDİR”
“19 yıldır israf ekonomisi uygulayan AKP, bugünün sorumlusudur.” diyerek sözlerine devam eden Usluer, “Kamu varlıklarını sıfırlayan, satan, kapatan AKP bugünün sorumlusudur. İzlenen modelin tek bir adı var; seçim ekonomisidir. Türkiye’nin acil çözüm bekleyen yapısal sorunları var. İsraftan, kamu kaynaklarının yandaşa kullandırılması, haksız servetleşmekten vazgeçilmelidir. Milli gelir politikası uygulanmalıdır. İşsizlik, yoksullukla mücadele edilmelidir. İş, aş üretecek üretim seferberliği acilen başlatılmalıdır. Tarım ve hayvancılık, gıda ekonomisi, gıda güvenliği ülkenin beka sorunu olarak ele alınmalıdır. Halk tarafından halkın vergileriyle oluşan bütçe, halk yararına kullanılmalıdır” dedi.
Cumhuriyet