Kılıçdaroğlu, Ordu’da Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen “Halk Buluşması”nda, hayatının son anına kadar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni çağdaş uygarlığa ulaştırmak için çalışacağını söyledi.
Türkiye’nin kaderini gençlerin değiştireceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bütün umudunun ilk kez sandığa gidip oy kullanacak gençlerde olduğunu dile getirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, gençleri oy kullanmaya davet ederek, “Demokrasiden yana oy kullanacağız. Alın terinden yana oy kullanacağız. Türkiye için oy kullanacağız. Evlatlarımız, torunlarımız için oy kullanacağız ve bir otoriter yönetimi değiştireceğiz. Söz mü?” diye konuştu.
Karadeniz Bölgesi’nde temel geçim kaynağının çay ve fındık olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, fındık ve çay üreticilerinin emeğinin karşılığını almak zorunda olduklarını aktardı.
Kılıçdaroğlu, iktidar partisinin tarım politikasını eleştirerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Bunlar tarımı düzeltmek için Güney Amerika’ya gidiyorlar. Burada geziyorlar, ‘Aman burada tarım ne kadar iyi’ diyorlar. Ama daha çalışkan bizim ülkemizde, kendi ülkesinden haberi yok. Ama söz verdim, alın teri dökenin emeğinin karşılığını son kuruşuna kadar vereceğim. Daha önce söyledim, yine söylüyorum, fındık hangi dönem olursa olsun, ne olursa olsun, karşılığı 4 dolar eşittir Türk lirası olacak. Unutmayın bir tarafa yazın, ‘Bay Kemal gelmişti, Ordu’da söylemişti’ diyeceksiniz, 4 dolar eşittir Türk lirası karşılığı. Böylece bizim insanımız da kazanacak.”
Fındığın ihraç ürünü olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, “Fındık üretiminde dünyada bir numarayız, eyvallah. Ama bizim üreticimiz kazanmıyor, milyon dolarları, milyar dolarları başkaları kazanıyor. Fındığı götürecekler tekelcilere teslim edecekler. Bay Kemal tekelcilere, eyvallah der mi? Benim için önemli olan bizim insanımızdır. Bizim insanımızın alın teridir ve onun kazanması lazım.” ifadelerini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine uzatılan fındık sepetini alarak, “Bu emek ürünü. Bunun karşılığını mutlaka ama mutlaka fındık üreticisine vereceğim. Hiç kimsenin en ufak bir endişesi olmasın. Yine aynı şekilde 170 lira gibi bir destekleme veriyorlar. Yıllardır hiç değişmedi, hep aynı fiyat. Ürünün karşılığı neden bir türlü ödenmiyor? Ödeyeceğim, hiç endişe etmeyin. Bu ülkenin insanına hizmet etmek benim boynumun borcudur.” dedi.
Geçmiş yıllarda emekli olanların ikramiyeleriyle daire ya da otomobil alabildiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, ekonomiye ilişkin görüşlerini paylaştı.
Kılıçdaroğlu, gençlerin daha iyi bir hayat için yurt dışına gittiğini belirterek, “Benim kuşağım yani emeklilerin kuşağı, babalarımızdan daha iyi eğitim gördük. En azından evimiz oldu, arabamız oldu. Ama şimdi evlatlarımız bizden daha iyi eğitim almalarına rağmen, alacakları asgari ücretle ne ev alabilirler ne de hayat boyu araba alabilirler. Gençler benim size sözüm var, bu ülkenin umudu sizsiniz. Bu ülkeyi büyütecek ve kalkındıracak olan sizlersiniz. Sizin bütün hayalleriniz benim hedefim olacak.” diye konuştu.
“BİZ KENDİ ÜLKEMİZDE HUZUR İÇİNDE YAŞAMAK İSTİYORUZ”
Türkiye’de, resmi rakamlara göre 3 milyon 600 bin Suriyeli bulunduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Gelen Afganların sayısını bilmiyoruz. Allah aşkına, bu sınır neden yol geçen hanına döndü? Ama benim bu millete bir sözüm var. En geç 2 yıl içerisinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi kendi ülkelerine uğurlayacağız. Arzu ederlerse bizim ülkemize tatil yapmaya gelebilirler, hatta sınır yakın, düğünlerini Türkiye’de yapabilirler. Her türlü imkan var zaten Türkiye’de. Ama herkes kendi ülkesinde yaşayabilmeli. Kendi ülkesinde yaşamak daha güzel. Afgan kardeşlerimizi de yine ülkelerine göndereceğiz. Biz kendi ülkemizde huzur içerisinde yaşamak istiyoruz.”
Kılıçdaroğlu, Türkiye’de günde 18 saat çalışan Suriyelilerin sigorta primlerinin olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
“Yarın yaşlandığı zaman kim bakacak bunlara? Avrupalılara da seslendim, eğer siz bize güveniyorsanız, bize güvenmeyin. Kardeşim burası mültecilerin karargahı mı olacak? Burası yol geçen hanı mı olacak? Ben senin tampon bölgen mi olacağım? Bunu kabul etmiyoruz. Bizim milliyetçilik anlayışımız çok farklı, onlara benzemez. Onun için Avrupalılara sesleniyorum, ya gelin bu sorunu çözün, siz de rahat edin biz de rahat edelim. Bütün yük bizim sırtımıza binmesin.”
FİSKOBİRLİK’in, Cumhuriyetin temel kuruluşlarından olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Üreticinin dostu olmak zorundaydı, öyleydi de ama sonra göbeğini kestiler, bir tarafa bıraktılar, işlevsiz kaldı. FİSKOBİRLİK’i de ÇAYKUR’u da yeniden inşa edeceğiz. ÇAYKUR’daki taşeron işçileri de Karayolları’ndaki taşeron işçileri de hepsini kadrolu hale getireceğiz.” dedi.
Kılıçdaroğlu, ücretli, sözleşmeli ve kadrolu öğretmen ayrımını da bitecekleri sözünü vererek, “Şu propagandayı yapıyorlar, ‘Bunlar gelirse bütün sosyal yardımlar kesilir, bütün yardımlar kesilir.’ Hayır, hiçbir yardım kesilmeyecek ama yardım yapılırken sağ elin verdiğini, sol el görmeyecek.” ifadelerini kullandı.
Kul hakkı yemediğini ve yedirmeyeceğini de herkesin bilmesini istediğini aktaran Kılıçdaroğlu, “Bütün kardeşlerime seslenmek istiyorum, sandığa giderken Allah’a aşkına elinizi vicdanınıza koyun ve ona göre oy kullanın.” diye konuştu.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ise Millet İttifakı’nın ortaya koyduğu iradeyi hep beraber taçlandıracaklarını dile getirerek, “Başaracağız ve bu aziz milleti yeni bir yüzyıla alnı ak, başı dik bir şekilde hep beraber taşıyacağız.” dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da konuşma yaptığı mitingde, CHP Ordu milletvekili adayları vatandaşları selamladı.