İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Kürşad Zorlu, Genel Başkan Meral Akşener başkanlığındaki Başkanlık Divanı’nın ardından, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Zorlu, ülkenin ekonomik bağımsızlığının tehlikede olduğunu, milyonlarca vatandaşın açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşadığını öne sürdü.
Hükümetin emeklileri de gözden çıkardığını savunan Zorlu, “Siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz, hatanızdan geç olmadan dönünüz. Gelin, yarın olağanüstü toplanan Mecliste hem emeklilerimizin sıkıntılarını hem de ekonomide yaptığınız yanlışları tekrar görüşelim. Mecliste ara vermeden, Türk milletinin temel sorunlarını çözmek adına çalışmalara devam edelim.” dedi.
GİZLİ PROTOKOL TARTIŞMALARI
Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kürşad Zorlu, “İYİ Partinin, Kılıçdaroğlu ile Ümit Özdağ arasında olduğu belirtilen ve kamuoyunda tartışılan gizli protokole yaklaşımı nedir? Sayın Akşener’in bu gizli protokolden haberi var mı?” sorusu üzerine, en baştan bu yana şeffaflık ilkesini ayakta tutmak adına büyük mücadele verdiklerini, Akşener’in seçimden önce de sonra da bu ilkeye sadık kaldığını söyledi.
Zorlu, bakanlık dağılımıyla ilgili başından beri seçim sonuçlarının beklenmesinden yana olduklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
“Biz, oy oranına göre hangi partilere, hangi sayıda, hangi bakanlıkların düşeceği konusunda yol haritamızı daha önce ortaya koymuştuk. Sayın Kılıçdaroğlu’nun şu ifadesi de önemlidir, ‘İki kişinin namusuna emanet edilmiş bir metin’ denildi. Bunun özellikle kamuoyumuz tarafından hassasiyetle irdelenmesi gereken bir ifade olduğunu söylemek isterim. Bu bizim dışımızda bir olaydır ama bu cümle, Türk siyasetinin bugünü ve yarınları için önemli bir ifadedir. Bunun sebep ve sonuçları, altındaki gerekçeler araştırılsın diyorum.
“GENEL BAŞKANIMIZIN HABERİ YOKTU”
Bununla birlikte elbette bu metinden, yapılan protokolden, içeriğinden Sayın Genel Başkanı’mızın haberi yoktur. Niye yoktur, hatırlarsanız o tarihte 7 maddelik bir mutabakat metni yayınlanmıştı. Bu metinde yer alan ifadelerin bizim politikalarımıza, milletimizin hassasiyetlerine aykırı olmadığından bahisle bir sakınca görmediğimizi Sayın Genel Başkan’ımız milletimizle paylaştı. Henüz hangi bakanlıkların hangi partiye verilmesi kararlaştırılmamışken, bu dağılım ortaya konulmamışken ortaya çıkan bu protokolün, bizim duruşumuz ve ilkelerimiz çerçevesinde doğru olmadığını ortaya koyduk. Sayın Genel Başkan’ımız da bunu ifade etti.”
YEREL SEÇİMLERDE İTTİFAK OLACAK MI?
“Gizli protokolün ardından yerel seçimlere yönelik olası bir işbirliğinin kapısı tamamen kapandı mı?” sorusuna karşılık Zorlu, ittifak ve işbirliği konusu gündeme geldiğinde partisinin isminin öne çıktığını, bunun da İYİ Partinin Türkiye’nin kilit partisi olmasıyla açıklanabileceğini belirtti. Kürşad Zorlu, şöyle devam etti:
“Amacımız, tüm gayemiz, tek başına 81 ilde adaylarımızı çıkarma hedefiyle bu önemli seçime hazırlanmaktır. Yerel seçimlerin farklı bir doğası, farklı işbirliklerine açık bir yapısı var. Önümüzdeki aylarda gelişmelere göre yetkili kurullarımız bunu değerlendirirler, toplanırlar ve ne olup ne olmayacağını milletimizle paylaşırız.”
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, kesin ihraç istemiyle ilgili disipline sevk edilen partililere ilişkin soru üzerine de bu kişilerin parti içi eleştirilerinden dolayı disipline sevk edilmediklerini söyledi. Zorlu, “Bu, muhaliflik gibi birtakım iddialarla ortaya çıkmış bir soruşturma süreci değildir. Hakaretle, partiye zarar veren davranışlarla, çıkışlarla eleştiriyi birbirinden ayırmak gerekir. Biz bunun ayrımını bilerek, gözeterek bu süreçleri inşa ediyoruz.” diye konuştu.
ÜMİT ÖZDAĞ: HEPSİNİN HABERİ VARDI
İYİ Parti’den yapılan “Protokolden haberimiz yoktu” açıklamasına Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’dan yanıt geldi.
Partisince Çankaya Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenen “100. Yılında Lozan Barış Antlaşması-Lozan Paneli”ne katılan Özdağ, Kılıçdaroğlu ile imzaladıklarını açıkladığı protokolle ilgili kamuoyunda yaşanan tartışmaları değerlendirdi.
Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’nin, protokolle ilgili gösterdiği tepkinin temelinde, Zafer Partisine 3 bakanlık verilmesinin yatmadığını ifade eden Özdağ, şunları kaydetti:
“Tepkinin temelinde, protokolde Anayasa’nın ilk dört maddesinden taviz verilmemesi, 66’ncı maddeden taviz verilmemesi, terörle tavizsiz mücadele edilmesi, FETÖ ve PKK terörüyle mücadele edilmesi ve Türkiye’de yaşayan tüm sığınmacı ve kaçakların bir sene içerisinde Anadolu Kalesi Projesi’yle geri döndürülmesi var. Esas buna duyuyorlar kızgınlığı ve öfkeyi. Terörle mücadeleden FETÖ ve PKK ile mücadeleden sorumlu olacak kişinin Ümit Özdağ olması, yine sığınmacı ve kaçakları vatanlarına geri yollayacak Anadolu Kalesi Projesi’ni uygulayacak kişinin Zafer Partisi Genel Başkanı olması düşüncesi DEVA’yı ve Gelecek’i çıldırtıyor.”
Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’nin, bu konulara açıkça cephe alamadığı için “Neden 3 bakanlık verdiniz?” diye sorduğunu öne süren Özdağ, asıl, “Siz nasıl bu kadar milletvekilliğini aldınız oyunuz olmadan?” diye sorulması gerektiğini söyledi. Ümit Özdağ, kendilerine ise Cumhurbaşkanı Seçimi ikinci oylamasında, Kılıçdaroğlu’nun yüzde 50’nin üzerinde oy almasını sağlayarak, kazanmasına tam anlamıyla yardımcı olabilmeleri halinde bu 3 bakanlığın verileceğini belirtti.
Protokole ilişkin İYİ Parti tarafından yapılan eleştirilerin hatırlatılması üzerine de Özdağ, şunları söyledi:
“Üstelik ‘Haberimiz yok’ diyemezler, hepsinin haberi var. Hele Meral Akşener’in böyle bir şey söylemeye hiç hakkı yok. Televizyon kameralarının önünde, 28’inden önce çıktı, tek tek tek açıkladı. Neden açıkladı onu bilemem ama açıkladığını biliyoruz. Ben bile Twitter hesabımdan bu açıklamayı paylaştım. Özetle, Kemal Bey’in yapmış olduğu hamle, yani Zafer Partisi ile bu ittifak çerçevesinde Zafer Partisine İçişleri Bakanlığı ve iki bakanlığın verilmesi bütün bir seçim kampanyası boyunca yapılmış en doğru harekettir. Tabanda da böyle bir karşılık gördü zaten.”
“KILIÇDAROĞLU KAZANSAYDI PROTOKOL YAŞAMA GEÇECEKTİ”
Protokolün iki parti arasında yapıldığına işaret eden Ümit Özdağ, “İki sayfası var, biz birinci sayfaları açıkladık. İkinci sayfaları da 28’inden sonra açıklamak üzere elimizde tuttuk. 28’inde Kemal Kılıçdaroğlu kazansaydı bu protokol yaşama geçmeyecek miydi, geçecekti. Peki neyin gizliliği? Gizlilik sadece ve sadece, ayın 28’indeki seçimlere kadar çok ön plana çıkartılmaması doğrultusunda Kemal Bey’in ricası üzerine gerçekleşti. Çünkü Kemal Bey’e yönelik DEVA’dan ve Gelecek’ten bazı serzenişler gelmiş. Mesele bundan ibarettir.” şeklinde konuştu.