MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği sürecine ilişkin “Ukrayna savaşı bitmeden, ateşkes ve barış rejimi temin ve tesis edilmeden NATO’ya yeni üye katılımı insanlığı yeni bir ateşe sürükleyecektir” ifadelerini kullandı. Bahçeli, partisinin grup toplantısında özetle şunları söyledi:
HAYRA ALAMET DEĞİL: (İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik talebi) Adeta bir dünya savaşının test sürüşü yapılmaktadır. Gidişat normal, barışçıl gayretleri destekleyici ve dahası hayra alamet değildir. Ukrayna’da savaş sürüyorken Rusya’nın tahrik edilmesi, bölgesel gerilimi daha da sertleştirecektir. MHP, NATO’nun genişleme ve doğuya açılma stratejisini bugünkü statükoda ve siyasi angajmanlar muhtevasında oldukça mahsurlu değerlendirmektedir.
VİKİNG MANTIĞI: NATO’ya alınmaları, Ukrayna savaşının uzaması, hatta coğrafi olarak genişlemesi demektir ve bize göre böylesi bir niyet insanlık suçudur. Hem Finlandiya hem de özellikle İsveç’in Türkiye düşmanlarına nasıl kucak açtığı herkesin bildiği gerçekler arasındadır. PKK’nın, FETÖ’nün, DHKP-C’nin barınağı, ikmal ve ihanet merkezi İsveç’tir. Hiç kimse bize maval okumasın, hikâye anlatmasın. Viking mantığı vandal mantığıdır… Finlandiya ile İsveç’in bekleme odasına alınması geldiğimiz aşamada akla yatkın en doğru seçenektir. MHP, Finlandiya ile İsveç’in NATO üyeliğini zamansız, yersiz, gereksiz olarak değerlendirmekte ve soğuk bakmaktadır.
SONUCU SAVAŞ OLUR: NATO’nun genişleme patikasına girebilmesi için Türkiye’nin tavrı belirleyicidir. MHP’nin kanaati bellidir: ABD’nin Batı’yı ve NATO ülkelerini konsolide etmek için fırsat gördüğü Ukrayna savaşı bitmeden, ateşkes ve barış rejimi temin ve tesis edilmeden NATO’ya yeni üye katılımı insanlığı yeni bir ateşe sürükleyecektir… Herkesi uyarıyorum, bunun sonu ve sonucu barış değil, topyekûn savaştır.
‘Türk yargısı hükmünü vermiş, konu kapanmıştır’
(Yargıtay’ın Canan Kaftancıoğlu kararı) Zillet ortak paydasında buluşan bütün partiler ağız birliği halinde aynı kaftana sarılmışlardır. Bizim doğrudan muhatabımız söz konusu marjinalleşmiş ve kriminal bir vaka haline gelmiş il başkanı değildir, nihayet Türk yargısı hükmünü vermiş ve konu kapanmıştır. CHP’nin İstanbul İl Başkanı için siyaset yolu kapanmış, artık siyaset yasağıyla tasfiye olduğu hukuken netleşmiştir. Ne var ki adalet ve hukuku temelinden istismar eden CHP Genel Başkanı karar açıklanır açıklanmaz soluğu milletvekilleriyle birlikte İstanbul’da almış, şov sahnesine çıkmıştır. İstanbul’a doğru bir kez daha yalın ayak yürür diye bekliyorduk, fakat bunu göze alamadığını ve cesaret edemediğini de görmüş olduk. CHP Genel Başkanı bize açık açık söylemelidir; Türk devletine seri katil iftirasının yanında mıdır, karşısında mıdır?
(Konseri iptal edilen Aynur Doğan’a tepki) Sayın Kılıçdaroğlu şimdi iyi dinle; bebek katilinin posterleri altında şarkılı türkülü konser veren sözde sanatçı müsveddelerine sahip çıkmak zulmün ta kendisidir. Kürtçe müzik yasak diyerek toplumu kamplaştırmak zulümdür.