Kahraman, A Haber’e yaptığı açıklamada “Bir çarpıtma ve yanlışa yönlendirme var. Ben hukuk mezunuyum ve anayasa benim konum, ihtisas dalım. Bugünkü anayasa 1982 anayasası. Anayasalar çabuk eskiyorlar. Olaylar değişiyor, hayat hareketli, değişiklikler gerekiyor. Katı anayasa olursa ihtilaflar çıkıyor, anayasalar cevap vermiyor. Anayasalar, teşkilatın, devletin hukuku nasıl olacak, esası nedir, odur. İlk 4 maddenin üzerinde kimsenin ihtilafı yok” dedi.
Kahraman, “Laiklik kelimesi üzerinde ben hassas duruyorum. Çünkü laiklik anlayışı çok değişik. Her parti kendini laik kabul ediyor. Peki bu laiklik ne? Laiklik ileri sürülerek parti kapatılıyor, hürriyetler engelleniyor. Ben diyorum ki ya laiklik olmasın çünkü 195 ülkenin yalnız 5’inde anayasada ilke olarak var. Meksika; Japonya, Portekiz, Fransa ve Türkiye bunlar anayasalarında laiklik kelimesi geçen ülkeler. BM’ye kayıtlı 195 ülkenin 190’ında böyle bir beyan yok. Eğer laiklik bir hürriyet ise hürriyetler arasında sayılır. Laik lafı istediği noktaya çekilebilen bir hale geldi. Benim dediğim; tarifi olmalı veya diğerlerinde olduğu gibi anayasada olmasına gerek yok. Veya hürriyetler içinde yer almalı” diye konuştu.
‘MİLLİ ANAYASA İHTİYACI’
Kahraman, şunları söyledi: “Bugün anayasada 184 değişiklik var. Lime lime olmuş. Gerçekten yerli ve milli bir anayasaya ihtiyacımız var. Milli olan, bize ait olan, çağdaş hukuk devleti anaysasına kavuşalım, istediğimiz bu. 4 maddeye dokunulacak, ona dokunmak mümkün mü? Vatanını seven insanın, milliyetçi olan insanın devletine, bayrağına karşı ve cumhuriyete karşı tavır alması mümkün değil. Hukuktan nasibini almamışların hezeyanları ile karşılaşmamak beni üzüyor.”