İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, 31 Mart 2019 tarihindeki seçimin iptal edilmesinin ardından yaptığı basın açıklamasında dönemin YSK başkanı ve üyelerine “alenen hakaret” ettiği gerekçesiyle yargılandığı davada savcı mütalaasını açıkladı.
İmamoğlu’nun 4 yıl 1 aya kadar hapsi istendi.
İddianamede İmamoğlu’nun “Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme hakaret” suçundan 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar cezalandırılması isteniyordu.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede o dönem Yüksek Seçim Kurulu’nda çalışan emekli YSK Başkanı Sadi Güven’in de aralarında olduğu 11 kişinin ‘mağdur olduğu’ belirtiliyor.
KARARA TEPKİ YAĞDI
KAFTANCIOĞLU: HALK, TARİHİ CEVABI İLK SEÇİMDE VERECEK
Sosyal medya hesabından savcılık kararını eleştiren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, ‘İstanbul halkının en güzel cevabı 23 Haziran’da verdiğini, tarihi cevabı da ilk seçimde vereceğini’ söyledi.
Kaftancıoğlu, Twitter’dan yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“YSK eliyle İstanbullunun iradesini yok sayarak hakaret edenler ortadayken, İstanbullunun iradesine sahip çıkanlar yargı eliyle cezalandırılmaya devam ediyor hala. 6 Mayıs’ta iradesi yok satılan İstanbul halkı, en güzel cevabı 23 Haziran’da vermişti. Tarihi cevabı da ilk seçimde verecek.”
YARKADAŞ: ‘YOLSUZLUKTAN HAPSE ATAMADIK…’
Konuya ilişkin bir tepki de CHP’li Barış Yarkadaş’tan geldi. Yarkadaş, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda “Yolsuzluktan hapse atamadık; bir de böyle deneyelim… İmamoğlu’nun siyasi yolculuğu hızlanır…” yorumunda bulundu.
ERDEM GÜL: ŞAİBELİ DAVALARLA BU YÜRÜYÜŞÜ ENGELLEYEMEZSİNİZ
Savcılık kararına Twitter’dan tepki gösteren Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül de, “Ekrem İmamoğlu 16 milyon İstanbullunun başkanıdır. Şaibeli davalarla bu yürüyüşü engelleyemezsiniz” sözlerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
İmamoğlu, iptal edilen 31 Mart 2019’daki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin ardından “31 Martı iptal ettirenler ahmaktır” ifadesini kullanmıştı.
Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada ocak ayında ara celseye katılan İmamoğlu, kendisini şu ifadelerle savunmuştu:
“Öncelikle burada verilen demeç bir soru üzerine verilen demeçtir. Sorunun temelinde İçişleri Bakanı’nın şahsıma yönelik açıklamalarında ‘Ahmak’ kelimesini kullanmasıdır. Söz konusu cevabım bu sorunun üzerine olmuştur. Dolayısıyla bana kullanılan bu ‘ahmak’ kelimesine karşılık olarak kullanılmış bir kelimedir ve muhatabı da Sayın İçişleri Bakanı’dır. Dolayısıyla asla YSK’yı veya üyelerini herhangi birisini muhatap olarak böyle bir beyanda bulunmadım.
Seçimin iptal etmesine yönelik bütün siyasi aktörler, hükümeti temsil eden siyasi kimlikler ve herkes bu konuda beyanda bulundular. YSK’nın ne yaptığı ya da ne kararlar verdiği benim sözümün muhatabı değildir. Benim irademi kendi ifadem tanımlar. İptal edenler ibaresinden ettirenleri kastettim. YSK üyelerini kastetmedim.”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, o dönemde Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’ne katılmak için Fransa’ya giden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için isim vermeden “Avrupa’ya giderek Türkiye’yi şikâyet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek” demişti.
Cumhuriyet