26 Kasım’da belediyeleriyle terör örgütüyle irtibatlı ve iltisaklı çalışanları aldıkları için İstanbul, Mersin, Adana Seyhan ve izmir belediyeleriyle ilgili soruşturma olduğunu ve soruşturmaların da tamamlanması durumunda yargıya gönderileceğini ifade etmiştim. İBB Başkanı’nın bu konuda açıklamalarını hep birlikte takip ettik. Herkesin kendini savunma hakkı vardır. Türkiye tam 40 yıldır terörle mücadele ediyor. Yaşadığı büyük acılar ödediği büyük bedeller var.
Dağdaki terörle mücadele ne kadar zorsa bu da o kadar ya da ondan biraz daha zordur. FETÖ terör örgütüyle de devlete sızmış irtibatlı ve iltisaklı 165 bin kişi kamudan çıkarıldı.
Bizim bakanlığımızdan 50 bine aşkın kişi çıkarıldı. Devlet, PKK, FETÖ, DAEŞ, DHKP-C ve diğer terör örgütletiyle hem sahada hem de kamuya girmelerinin önünü kesmekle mücade ediyor.
FETÖ’yle irtibatlı belediyeler oldu. Herkes aynı şekilde kamu görevlerinden çıkarıldı. Bu devleti tüm terör örgütlerinden temizlemek için ortaya koymuş olduğumuz mücadelenin sonucudur.
Kamuyu çok büyük bir şekilde terör örgütlerinden arındırabildik. Biz hala büyük bir çaba ortaya koyuyoruz.
Anayasanın 127. maddesi çok açıktır. 127. madde yerel yönetimler için bize yetki vermişti. Anayasa gücüyle hem İçişleri Bakanlığı hem de sorumluluklarını donatmış ve yüklemiştir.
Devlet dediğimiz bir çadır yönetimi değildir. Kuralları ilkeleri anayasası ve yasası var.
Yine anayasada 53. ve 93. maddeler. Burada mahalli idarelerin anayasadan aldığı sorumlulukla denetim yetkisini bakanlığa ve bakana vermiştir. Bir bakan veya bakanlık anayasanın verdiği kanundan dolayı yapmış olduğu işlemlerle ilgili hakarete uğrarlar, eleştirirler ben ilk kez burada görüyorum. Siyasi değerlendirme yapabilirsin, bu milletin taktiridir.
Buradan gidip Avrupa parlementolarında da bugün basın toplanısı yapan kişi ve onun genel başkanı olan kişi de dahil bu anayasanın bize vermiş olduğu yetkiyi kullandık diye eleştirildi.
Terör örgütü üyesi olduğu için Diyarbakır eski Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı’ya ve onun gibilere dokunulmasın. İstediklerini yapsınlar istedikleri şekilde hizmet edilebilsin istiyorlar.
Biz hiç iki yüzlü olmadık ülkemize ve milletimize karşı.
CHP’de kaybettiği irtibarı meseleeri demogoji yönetemiyle itibarını tekrar kazanmaya çalışanlar boşuna uğraşıyorlar.
“İMAMOĞLU BENDEN YARDIM İSTEDİ”
İmamoğlu beni aradı, benden yardım istedi. Bana belli bir konuda CHP beni sevmiyor. Bu konuda bana yardımcı olurmusunuz diye. Bir ricası da olmuştur. Ama ben kanun ne gerekiyorsa onu yaparız dedik ve yaptıkta. İşine geldiği zaman alttan almasını bileceksin, diğer taraftan dönüp haraket edeceksin. Bu ikiyüzlülüktür. Kıymetli arkadaşlar bunu tarihin akışına bırakıyorum. Ömrümüz boyunca böyle bir ikiyüzlülüğe sahip olmadık.
İşine geldiği zaman alttan almasını bileceksin diğer taraftyanda dönüp hakaret edeceksin. Ve bunu kendine ait hak olarak görüceksin bu iki yüzlülüktür.
Elbetteki belediye başkalarının da sorumluluğu var. İBB Başkanı sürekli kendine ait ve İstanbula ait kaybettiği irtibarı tarihin en başarız belediye başkanı olarak nitelendirilen, çöp toplamaktan yoksun, böyle bir belediye başkanı bütün bu hizmet açığını ve istanbula ilgili açığını kapatabilmek için yargı karşında bulamadığı mağduriyeti bugün burada bulmaya çalışacak.
9 Aralık 2021 tarihinde dile getirediğimiz ve soruşturmaya başladığımız iddiaları İBB Başkanı kabul etmiştir.
“TERÖR ÖRGÜTÜ BURAYA GİRMEMİŞTİR DİYEMEZ”
Terör örgütü buraya girmememiştir diyemez. Dağdaki teröristeki ve devlete kamuya girmesinin kesinlikle mümkün olmayan kişileri işe almadık diyemez.
Biz sadece İBB üzerinde soruşturma yapmıyoruz. Sabah çok yalan dinlediniz. Biz böyle insanları almadık diye cümle kurulmadı. Alınmaması gereken suçlu olan kişiler işe alındı mı alındı.
Bir yıldır süren bir soruşturma yaptık. Bu soruşturmayı 8 kişilik müfettiş heyetiyle yaptık. Ticaret MASAK, Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan kişiler vardı. En kidemli olan koordinasyonu sağlar. Başka birisi çıktı yerine başkası geldi söylemi de yalan. İnsani bir durumdan dolayı 7 kişi devam edildi. Hepsinin aynı imza sorumluluğu var. Arif Yıldırım hep bu ekibin içindedir.
Bu soruşturmanın sonunda tespitlerimiz oldu. Asıl soruşması gereken soru şudur: Bu kadar insanı size kim önerdi, bir CV bile istemediniz mi?
Diyor ki “Benden önceki süreçte de bunlar vardı.” Cingözlük yapmaya çalışıyor. Bu soruşturma 3 yıl incelendi. 1668 kişinin 190 kişi Mevlüt Uysal. Müfettişlerin yaptığı değerlendirmelerde Mevlük Uysal veAli Yerlikaya döneminde tamamen incelenmiş ve bunların işe dönmesinde bir engel olunmadığı görülmemiştir. Şimdi meseleyi kendini kurtarabilmek için İBB’ye yasladığı 505 teröristi, güya yanındaki 3-5 aklı evvelin söylediği sözlere dayanak teşkil etmek aymazlıktır. Terinizi silebilirsiniz ama yüzünüzdeki karalığı silemezsiniz.
505 kişi İmamoğlu döneminde alınmış ve bunların bizatihi işe girmelerinde engel durum söz konusu. Bu kadar açık ve net.
“YARGIYI TEHDİT ETTİ”
İmamoğlu, ‘gökkubbeyi başınıza yıkarım’ diyerek yargıyı tehdit etti. Ama sonra ‘Ben bu lafı yargıya değil, Süleyman Soylu’ya söyledim’ diyebilir. Bizim terörle mücadelemiz hoşuna gitmiyor, bizi beğenmiyor olabilir. Bizi Cumhurbaşkanımıza, partimize şikayet ediyor. Kendi üzerine vazife olmayan her şeyi yapıyor ama bir tek kendi işini yapmıyor. Ben güvenlik sorunuyum ama PKK için güvenlik sorunuyum.
İMAMOĞLU’NDAN AÇIKLAMA
Bakan Soylu’nun “İmamoğlu benden yardım istedi” açıklamasını yapması üzerine İBB Başkanı İmamoğlu, sosyal medya hesabından. “Bakan Soylu “Saygılarımla” diyerek kendisini aradığımı ve yardım istediğimi söylemiş. Bu kuyruklu bir yalan! İstihbarat sende, telefon takibi sende, tüm bilgilere erişme gücün var. Bunu ispat edersen ben, edemezsen sen istifa etmelisin. Hodri meydan” diyerek tepki gösterdi.
NTV