HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, HDP İstanbul İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında, ekonomiye büyük bir yük getirdiğini belirttiği, kur korumalı mevduat sistemine son verilmesine ilişkin yasa teklifleriyle ilgili bilgi verdi.
Paylan, şunları söyledi:
KUR KORUMALI MEVDUAT SİSTEMİ YOKSULLARIN VERGİLERİNİ ZENGİNLERE AKTARMAKTIR
Çünkü, kur korumalı mevduat sistemi, yoksulların vergilerini zenginlere aktarmaktadır. Sayın Erdoğan, ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ dedi. Faiz 3- 4 ay önce yüzde 19’du. Bu yüzde 19’luk faizi, ‘Yüzde 14’e düşüreceğim’ dedi. Bunun sonucunda dolar, enflasyon patladı. Doları kontrol altına almak için şapkadan bir tavşan çıkardılar. Tavşan sevimli bir hayvan ama bu tavşan pek sevimli değildi. ‘Bu tavşanı şapkaya geri koyun, bu yoldan vazgeçin’ dedik, bizi dinlemediler.
ERDOĞAN YÜZDE 19’LUK FAİZİ ÇOK GÖRDÜ AMA ÜÇ AYDA 27,5 FAİZ ÖDEDİ
Kur korumalı mevduat sisteminin ilk faiz ödemeleri başladı. Sistemin başladığı günlerde, 21, 22 Aralık günlerinde dolar 11 lira 60 kuruştu. Bugün ise 14 lira 80 kuruşu aştı. 22- 23 Aralık günlerinde bir yurttaşımız kur korumalı mevduat sistemine bir milyon lira yatırdıysa yarından başlayarak 1 milyon 275 bin lira alacak. Bu yalnızca üç ayda, net yüzde 27,5 faiz demek. Sayın Erdoğan yüzde 19’luk faizi çok gördü ama yalnızca üç ayda 27,5 faiz ödedi. Yıllık faiz yüzde 19’ken bu üç aylık faizin yıllık karşılığı tam yüzde 110’a tekabül ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan yüzde 19’luk faizi beğenmedi ama faizleri de uçurdu, doları ve enflasyonu uçurduğu gibi. Her üç ayda bir benzer şekilde kur artarsa bunun bileşik faizi, yani faizin de faizi olacağı için yüzde 164’e tekabül ediyor.
DOLAR DA FAİZ DE ENFLASYON DA PATLADI
Sayın Erdoğan, hani faiz sebep, enflasyon sonuçtu? Hani siz faizi düşürdüğünüzde enflasyon düşecekti? Bak dolar da enflasyon da hatta faiz de patladı. Senin üç ayda kur garantili mevduat sistemiyle zenginlere ödediğin faiz yüzde 110, yüzde 150. Böyle mi faizi düşürecektin? Üç ayda yüzde 27,5 net faiz ödedi zenginlere Erdoğan. Bu faizin yalnızca yüzde 4’ünü bankalar ödüyor. Geri kalan yüzde 23,5’i Hazine’den ödeniyor. Hazine’nin kaynakları da buradaki kameraman arkadaşlarımızdan, işçiden, emekliden, memurdan geliyor.
YOKSULLARIN VERGİSİNİ TOPLUYORLAR, ZENGİNLERE AKTARIYORLAR
Büyük çoğunluğu da yoksul olan 84 milyon yurttaş vergisini Hazine’ye ödüyor. Bu vergileri toplayıp zenginlere aktarıyorlar. Sosyal bir devletin görevi, zenginden alıp yoksula vermektir. Bunlar dolar garantili faiz sistemiyle yoksulların vergilerini topluyorlar, zenginlere aktarıyorlar. Böyle bir düzen olamaz. Bu zalim bir düzendir.
NEBATİ İŞİ BİLMİYOR DURUMUN DA FARKINDA DEĞİL
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, kur korumalı mevduat sistemiyle övünüyor, ‘Muhteşem bir sistem’ diyor. Sayın Nebati, gözlerindeki ışıltının eksildiğini görüyoruz ama Sayın Nebati işi de bilmiyor. Durumun farkında değil. Hazine’nin altında nasıl bir hortum açtığının farkında değil. Şu anda bu sisteme 600 milyar TL girdi. Bu 600 milyar TL’nin yıl sonuna kadar maliyetinin yalnızca 15 milyar TL olacağını iddia ediyor Sayın Nebati. Ben iddiayla söylüyorum. Kur garantili mevduat sisteminin şu ana kadar kamuya yani Hazine ve Merkez Bankası’na olan maliyeti, bugün itibarıyla 75 milyar TL’yi aşmıştır. Bundan sonra her yüzde 10’luk yükselişte 60 milyar TL ilave maliyet gelecektir. Nebati, ‘Türk lirası en düşük seviyesinde, daha ineceği bir yer yok, rahat olun’ diyor. Damat Bey Sayın Berat Albayrak da böyle diyordu, ‘Dolar 5 liraya düştü, 10 lira, 15 lira olacak diyorlar, çok beklersiniz’ diyordu. Vallahi biz çok beklemedik. Damat gitti, gitmeden de dolar 10, 15 liraya çıktı hızla. Yurttaşlarımız Damat Bey’de olduğu gibi sanırım bu sistem devam ederse doların 20, 25 lirayı görmesini çok beklemeyecekler.
DOLARIN HER ARTIŞINDA MALİYET KATLANACAK
Siz kur korumalı mevduat sisteminin maliyetinin yıl sonuna kadar 15 milyar olarak iddia ediyorsunuz. Hodri meydan, beraber tartışalım. Nasıl 15 milyar TL’ymiş maliyeti, görelim. Doların her artışında bu maliyet katlanacak. Belki 100, 200, 300 milyar liraya çıkacak. Bu Hazine’den, yani vergilerimizden çıkacak. Sayın Nebati, işçiler, memurlar maaşlarına zam talep ediyor, çiftçi tarlasına gübre atamıyor, emeklilikte yaşa takılanlar emekli olmak istiyor, ‘Kaynak yok’ diyor ama iş, para sahiplerine ve zenginlere geldiğinde kur garantili mevduat üzerinden 10 milyarlarca lirayı zenginlere aktarmak için kaynak bulabiliyor. Bu sistem, yoksulların daha da yoksullaşmasına, zenginlerin daha da zenginleşmesine devam edecek.
BU SİSTEM, DEVLETİN ALTINDA BÜYÜK BİR BOMBADIR
Neden Merkez Bankası rezervleri artmadı? Merkez Bankası rezervleri artmadığı gibi düştü. Siz doları şimdilik belirli oranda kontrol altında tutabiliyorsanız bunun nedeni, kur korumalı mevduat sisteminden giren 25 milyar doların arka kapıdan satılmış olmasıdır. Damat Bey 128 milyar dolar sattı, görevinden oldu. Sayın Nebati de dedi ki, ‘Benim neyim eksik arkadaş. Ben de kamuya gelen kaynakları satarım’. Şimdi 25 milyar dolar sattı ama zaten kasa tamtakırdı. Dolarlar eksildikçe de kur korumalı sistemden çıkacak yurttaşlarımız dolarları talep ettiğinde Sayın Nebati ne diyecek, ‘Kasa tamtakır, dolar, molar yok’. O zaman da panik artacak. Dolar daha da yükselecek. Bunun sonucunda Hazine’den ve Merkez Bankası’ndan bir avuç zengine aktarılacak kaynaklar da yükselecek. Bu da sistemin daha hızlı çökmesine sebep olacak. Sayın Nebati’yi ve Cumhurbaşkanını uyarıyorum. Bu sistem devletin altında, ekonomik sistemin altında büyük bir bombadır. Bu bomba her an patlayabilir. Ekonomik sistemi tamamen çökertebilir. Biz HDP Ekonomi Komisyonu olarak hazırladığımız yasa teklifiyle kur korumalı mevduat sistemine derhal son verilmesini öneriyoruz. Eğer iktidar işini bilmiyorsa Sayın Erdoğan ve Nebati işi bilmiyorsa, Meclis bu anlamda sorumluluk almalıdır. Yoksulların vergilerinin zenginlere aktarılmasına son verilmelidir.”
BU VATANA İHANETTİR, BU İHANETTEN DERHAL DÖNÜLMELİDİR
Kur korumalı mevduat sistemine yalnızca Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının değil, yabancıların da girebilmesi için düzenleme yapıldı. Ahmet’in Mehmet’in vergisini zenginlere aktarmak yetmiyormuş, şimdi (Yabancılar da bu sisteme girsin’ diyor. Yabancılar bu sisteme girecekler, ballı faizleri alacaklar ve Ahmet’in, Mehmet’in, Ayşe’nin, Agop’un vergilerini, Hans’a, George’a aktaracak Sayın Nebati. Sayın Erdoğan, herhalde durumun farkında değilsiniz ama hani siz yerli ve milli olduğunuzu iddia ediyordunuz. Bak, yoksul Ahmet’in, Mehmet’in, Agop’un vergilerini Hans’a, George’a aktaracak bir çark kuruyor Sayın Nebati. Bu mudur sizin yerliliğiniz, milliliğiniz? Yurttaşlarımız ekmek, ayçiçek yağı alamaz, çiftçi tarlasına gübre atamazken sen 10 milyarlarca lirayı veya doları, Hans’a, George’a aktaracaksın, bu kabul edilemez. Yerli, milli olduklarını iddia ediyorlar. Açıkça söylüyorum. Bu vatana ihanettir. Bu ihanetten derhal vazgeçilmelidir.”
Cumhuriyet