Gazeteci Fatih Portakal televizyonda, CHP Afyonkarahisar Belediye Başkanı Adayı Burcu Köksal’ın siyaset gündemini sarsan “Seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi’nin kapıları, DEM Parti hariç bütün siyasi partilere açık olacak” sözleriyle ilgili bir iddiada bulunmuştu.
Portakal tartışmalara neden bu açıklamanın Kılıçdaroğlu talimatıyla yapıldığını iddia etmişti.
İddiayı yalanlayan Kılıçdaroğlu ise T24 yazarı Murat Sabuncu’ya yaptığı açıklamada Fatih Portakal’a sert sözlerle yüklenmiş “Burcu Köksal’a böyle konuşması yönünde talimat verdiğim alçak bir iftiradır. Ne yazık ki aleyhime kasıtlı yalan bir haber yapılıyor” diye konuşmuştu.
Kılıçdaroğlu, Portakal’ın ‘Burcu Köksal’ iddiasına, sosyal medyadan yaptığı paylaşımla da yanıt vermişti.
“KEPAZELİK, ÇUKURLUK!”
“‘İspatlayamam ama’ diyerek ağız dolusu iftira atmak bırak gazeteciliği, insanlık değildir. Kepazeliktir! Çukurluktur!” diyen ve Portakal’a çok sert ifadelerle yüklenen Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullanmıştı:
“Fatih Portakal, senin iftiralarının da mevcut iktidarın seçim zamanında attığı iftiralardan, sahte ve montaj videolarından bir farkı yoktur, müfterilerden yine Allah’a sığınıyorum. Seni milletimin ve namuslu gazetecilerin vicdanına havale ediyorum.”
FATİH PORTAKAL’DAN YANIT GELDİ: ‘KALE ALMIYORUM SİZİ’
Son olarak Kılıçdaroğlu’nun sert sözlerine Fatih Portakal‘dan yanıt geldi.
Portakal, “entrikacı siyasetçi” sözleriyle yüklendiği Kılıçdaroğlu’na verdiği yanıtta şunları kaydetti:
“Kemal Kılıçdaroğlu’nu hiç kale almıyorum. Şu telefonumda o kadar çok şey vardır ki benim. Ben işini doğru yapan bir adamım. Kimse benim hakkımda yancıdır, dalkavuktur, çantacıdır diyemez. İmkanı yok diyemez. Diyenin alnını karışlarım. Bu kadar da net konuşuyorum. Ben doğru bildiğim yolda yürümeye devam eden, tek başına yürümeye devam eden bir insanım. Sevenim de çok fazla yoktur onu da söyleyeyim. Ama işimi iyi yapmaya çalışırım. Operasyonel olarak kullanılmamaya çalışırım. Seçim sonrasında gelen telefonları da biliyorum ben başka başka yerlerden bana.
Ne anlamda geldiğini, konuşturtmayın beni. Şimdi ben şunu söyledim, bir şeylere dayandırdığım için söylüyorum bunu. Söyleme özgürlüğüm de var. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu sözü söylettiğini iddia ettim ve hala da iddiamın arkasındayım. ‘Bana kaynak açıkla’… Öğretmeyin bana gazeteciliği. Ben size siyasetçiliği öğretmiyorum. Kemal Bey de kendi hakkında ‘deepfake’ hazırlayan insanlara namert demediği gibi bana namert diyor.
O namuslu gazetecilerden bir tanesi benim. Kemal Bey gidip de bir başkasını aramasaydınız keşke. Bir başka gazeteci üzerinden neden bunu yaptınız? Benim telefonum danışmanınızda vardır. Siz beni arayabilirdiniz. Ben de derdim ki o zaman Kemal Bey aradı bunu kabul etmiyor yalanladı. Ama zekisiniz bakın. Siz başka bir gazeteci üzerinden, o gazeteciyi arıyorsunuz, toplum bunu konuşsun diye mesajı oradan veriyorsunuz. Kemal Beycim siz beni arayabilirdiniz. Aramadınız. Bundan sonra arasanız da açmam zaten telefonu.”
‘BU ŞEKİLDE GÜNDEME GELDİ BİR İKİ GÜN DAHA KONUŞTURACAK FAZLASI YOK’
“Operasyon çekmeyin. Operasyona alet de olmayın arkadaşlar. Aranması gereken burada benim, ben, iddiayı ortaya atan da benim. Benim aranmam gerekirdi. Neden Kemal Kılıçdaroğlu Fatih Portakal’ı aramadı diye de bir düşünün. Çünkü Kılıçdaroğlu gündemde yok. Bak bu şekilde gündeme geldi. Konuşturuyor adını, bir iki gün daha konuşturacak o kadar, fazlası da yok.
Bitti benim için. Kale bile almıyorum sizi. Aynı sözleri aynen iade ediyorum size. Ve entrikacı siyasetçi diyorum size. Nerden sonra biliyor musunuz? 14 Mayıs’tan sonra o siyasette çevirdiğiniz entrikalardan dolayı. Bakın daha çok şey biliyorum da… Kale almıyorum, tamam bitti.”